 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1963/936
K: 1964/648
T: 18.11.1964
DAVA : Davacı Denizcilik Bankası vekili, 7.9.1953 tarihinde, K. gemisinin demir yüklü olarak Derince'den İstanbul'a gelmekte iken karaya oturduğunu, kurtarma yardım işi tekelinde olan davacı bankaya olayın bildirilmediğini, kurtarma için İstanbul'dan motorlar temin edildiğini, durumu öğrenen davacının L. kurtarma gemisinin olay yerine gidip yaptığı yardım teklifinin reddedildiğini ileri sürerek Bankanın yoksun kaldığı en az 20.000 lira kurtarma parasının davalılardan müteselsil olarak alınmasını istemiştir. Mahkeme, 19.362,26 liranın davalılardan K. gemisi sahip ve donatanları ile yardımda bulunan S. motoru donatanı R.K.'den müteselsil olarak alınmasına fazla istekle diğer davalılar M. Motorunun donatanlarına karşı olan isteğin reddine karar vermiş, tazminatla hükümlendirilen davalılar vekilinin temyizi üzerine, özel daire, yardıma çağrılan motorların ticaret maksadiyle hareket ettiklerinin kabul edilemiyeceği, iki motora zaruri giderleri karşılığı verilen 375 liranın ticari kazanç olarak vasıflandırılamayacağı, can tehlikesi veya önemli bir milli servetin kaybı söz konusu olmadıkça, davacının, kendi imkanlariyle kurtulmaya çalışan bir gemiye yardıma gitmek zorunda olmadığı, kendiliğinden olay yerine gönderilen kurtarma gemisinin bir yardımda bulunmadan fotoğrafları çektikten sonra en az 20.000 lira kurtarma parası istenmesinin Medeni kanunun 2. maddesi uyarınca iyi niyetle bağdaşamıyacağı gerekçesiyle hükmü bozmuş Mahkeme eski hükümde direnmiştir.
KARAR : K. gemisinin karaya oturması sebebiyle davacı Denizcilik Bankasından yardım istenmediği, davacının kurtarma gemisini kendiliğinden olay yerine gönderdiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur.
Kendisinden yardım istenilmediği halde olay yerine kurtarma gemisi gönderen ve bir yardımda bulunmamasına rağmen kurtarma parası isteyen davacının, kendi imkanlariyle kurtulmaya çalışan bir geminin donatanından ve ticaret maksadı olmaksızın yardım edenlerden kurtarma ve yardım parası istemek hakkı olup olmadığının tesbiti gerekir.
5842 sayılı, Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı Yasasının 10. maddesinin 1. fıkrasında, bankanın bütün denizlerde gemi kurtarma ve yardım işlerini yapmağa yetkili olduğu açıklanmış, anılan maddenin 2. fıkrasında da kurtarma ve yardım işlerini tekel şeklinde yapacağı karasuları ve denizler gösterilmiş, 38. maddesinin 1. fıkrasında da, Bankanın bu yasada yazılı tekel konularına giren işlerini ticaret maksadıyla yapanların çarptırılacakları cezalar belirtilmiştir.
Olay, 5842 sayılı Yasanın 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacı bankanın kurtarma ve yardım işi tekelinde olan Marmara Denizinde meydana gelmiştir. Bu maddedeki "tekel" deniz kazasına uğrayan ve 300 rusum tonilatodan yukarı bir geminin kendi imkanlarıyla kurtulmaya çalışmasına ve hatta Denizcilik Bankası dışında, bu işi ticaret maksadiyle yapmayan bir kimseden yardım istemesine ve araçlarından yararlanmasına engel değildir, zira davacı bankanın belli denizlerdeki kurtarma ve yardım tekeli, 38. maddede yazılı ticaret maksadiyle yapma şartı ile sınırlandırılmıştır. Bu maddenin özünden ve sözünden, davacı bankanın tekelindeki bu işi ticaret maksadiyle olmamak kaydiyle yapmanın, kazaya uğrayanın kendi imkanlarıyla kurtulmaya çalışmasının, Denizcilik Bankasının yardımını istememenin, başkasının yardımını sağlamanın suç olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
Mahkemenin karaya oturan kömür gemisi donatanıyla birlikte tazminatla sorumlu tuttuğu S. motorununun kurtarma işini ticaret maksadıyla yaptığı, K. gemisinin bilirek bu motoru yardıma çağırdığı konusunda bir delil bulunmamaktadır. Kurtarma işinden dolayı S. motoruna verilen 375 liranın zaruri giderler dışında, ticaret maksadiyle yaptığı iş karşılığında verilmiş bir para olduğunu kabul de mümkün değildir. Çünkü bu para ile davacının istediği kurtarma ve yardım parası arasındaki büyük fark ticari maksatla hareket edilmediğini açıkça göstermektedir. Gerçekten, bir işi ticaret maksadıyla yapmak demek, o işle olağan şekilde uğraşmak demektir ki kurtarmada emeği geçen motorun bu işle olağan şekilde uğraşan bir motor olduğu ve hatta bu işler için cihazlandırılmış bulunduğu yolunda bir iddia dosyada ileri sürülmüş değildir.
Davacı banka yardıma çağırıldığı halde, kurtarma ve yardımdan alıkonularak bu iş başkasına yaptırılmış olsaydı, bankanın yaptığı giderlerle yoksun kaldığı kurtarma ve yardım parasını istemeğe hakkı olurdu. Davacı bankanın her an kurtarma ve yardım işi için araçlarını hazır bir durumda bekletmeside, yardım istenmeden ve yapılmadan tekeline dayanarak kurtarma parasını istemesini haklı kılamaz. Bankanın isteği iyiniyet ve hakkaniyet kurallarına uymamaktadır. O halde, yerinde olan özel daire bozma ilamına uyulmayarak eski hükümde direnilmesi yasaya aykıdır.
SONUÇ : Direnme kararının, gösterilen sebepten, Hukuk Yargılamaları Usulü Kanununun 429. maddesi uyarınca bozulmasına ve aşağıda yazılı örnek harcının ilerde haksız çıkacak tarafa yükletilmesine 18.11.1964 gününde oy çokluğu ile karar verildi.