 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1972/125
K: 1972/330
T: 23.10.1972
DAVA : Direnme kararında TCK.'nun 491. maddesinin son fıkrasının ilk fıkra ile birlikte uygulanabilmesi için dava konusu hırsızlık suçunun ikiden fazla kişiler tarafından işlendiğinin sübutu zorunlu olduğu gerekçesine dayanılmıştır. Oysa anılan maddenin sadece ilk fıkrasının uygulanmasına ilişkin mahkumiyet hükmünün gerekçesinde bu husus kabul edilmiş ve yakalanıp suçlu görülen iki sanığın firardaki arkadaşları ile birlikte 26 büyük baş hayvanı çaldıkları sabit olunduğundan bahsedilmiştir.
Dosyaya uygun bulunan bu kabule göre son fıkranın yakalanan sanıklar hakkında da uygulanması gerekirdi. Kaçan sanıkların kimliklerinin belli olmaması, eylende topluluk unsurunun varlığının kabule ve son fıkranın uygulanmasına engel değildir. Zamanaşımı süresi içinde öteki sanıklar da yakalandığı takdirde munlar hakkında yeniden dava açılması ve hüküm verilmesi mümkündür. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş görüşü de böyledir.
Öte yandan maddi tazminat isteği konusunda bir karar verilmeyerek ilgililerin hukuk mahkemesine başvurabileceklerine ilişkin direnme sebebinde dahi isabet görülememiştir. Bu konudaki gerekli incelemeyi ağuır ceza mahkemesinin usulüne göre tamamlayıp sonuca bağlanmasını önleyecek kanuni bir engel yoktur.
Böylece usule ve yasalara uygun bulunan bozma ilamına uyulması gerekirken yazılı şekilde ilk hükümde direnilmesi isabetsiz ve davaya katılan vekili ile sanık Ali Mehmet Yüce'nin temyiz itirazları bu yönlerden yerinde görülmüş olduğundan hükmün bozulması gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 23.10.1972 tarihinde çoğunlukla karar verildi.