 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1967/85
K: 1967/168
T: 26.06.1967
DAVA : Dosyaya göre 9.7.1962 günü saat 21.30 sıralarında şoför İbrahim'in Volvo 1950 model, Bolu 10710 plaka numaralı kamyonla kaçak emval naklettiği sırada yakalanıp nakliye ibraz ettiği, diğer sanık Mustafa'nın nakil sırasında yanında olmadığı, kaçak olduğu tesbit edilen emvalin Mustafa'ya ait bulunduğu, Mustafa'nın nakleyeli olduğunu bildirmesi sebebiyle şoför İbrahim'in bu emvalin nakliyeli emval olduğu kanaatiyle naklettiğinden ve kaçak bulunduğunu bilmediğinden beraatine ve kaçak emvalin sahibi Mustafa'nın 6831 sayılı Kanunun 108/3-2. maddesine istinaden 6 ay hapis, 500 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, kaçak emval ile nakil vasıtası kamyonun müsaderesine ve kaçak olmayan emvalin iadesine karar verildiği anlaşılmıştır. KARAR : 6831 sayılı Kanunun 108. maddesi, müsaderesine hükmolunacak orman mallarının kanunsuz olarak kesildiğini, taşındığını veya toplandığını bildiği halde satın alanları, taşıyanları, biçenleri, işleyenleri ve kabul edenleri, kullananları veya gizleyenleri tecrim etmiş, aynı maddenin 4. fıkrası da, kaçak orman mallarının taşınmasında kullanılan canlı ve cansız bütün nakil vasıtalarının kime ait olursa olsun müsadere edileceğini amir bulunmuştur.
Zira, nakil aracı sahibi veya sürücüsü, aracın kaçak orman mahsullerinin taşınmasında kullanılmaması için gereken dikkat ve itinayı göstermesi lazımdır. Bu dikkat ve itinayı göstermeyen araç sahibi veya sürücüsü kusurlu sayılır. Ceza sorumluluğu denilen hukuki esas uyarınca kaçak malların bilerek taşınması hilinde zoralımı hükmünün uygulanabileceği, kusurun gerçekleşmediği hallerde illiyet rabıtası bulunmadığı cihetle zeoralımı cihetine gidilemeyeceği tabiidir. Olayı dolayısıyla bu hususu şu suretle belirtebiliriz: Eğer sanık İ.G bahse konu suçtan mahkum edilmiş olsaydı, bu takdirde kamyon kendisine ait bulunmasa dahi zoralımı cihetine gidilmesi icap etmektedir.
Emvalin naklinde kullanılan Volvo 1950 model Bolu 10710 plaka sayılı kamyonun suç tarihi olan 9.7.1962 tarihinde M.A.'ya ait olup olmadığı, ortak bulunmadığı ise ancak Trafik Kanununun 19. maddesi gereğince tutulan trafik, vergi, askerlik şubesindeki seferi görev kaydıyla tesbit edilebilir. Mücerret bozmadan sonra şoför İ.G.'ün, bu araba M.A.'ya demesi kesin bir delil olamaz.
SONUÇ : Şu halde yukarıda işaret edilen mercilerden suçta kullanılan kamyonun gerçek sahibinin kim olduğunu araştırılmak, alınacak karşılığa göre zoralım hükmü tesis edilip edilemeyeceğini düşünmek noktasına ilişkin Özel Daire ilamındaki bozmaya uymak gerekirken direnme kararı verilmesi kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüştür.