 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1963/23
K: 1963/22
T: 14.10.1963
DAVA : Sanık Yusuf Öztürk'ün, kendisinde kaçak rakı yakalandığından jandarma karakoluna götürülüp soruşturmaya başlanan kocası Ahmet Tozan'ı gereken memurlara vererek bu kovuşturmadan kurtaracağını söyleyip Ahmet Tozan'ın karısı katılan Fevziye Tozan'dan 600 lira para aldığı öne sürülerek TCK.nun 278. maddesiyle mahkemeye yolladığı, yargılaması sonunda beraetine ilişkin olarak verilen ve Özel Dairece eylemin dolandırıcılık niteliğinde olup olmadığını tartışılmamış bulunduğundan ötürü bozulan hükümde mahal mahkemesinin direndiği anlaşılmaktadır.
KARAR : Dosyadaki kağıtlara ve soruşturmalara göre bu köyde iki belli başlı aile arasında eskiden beri sürüp gelen bir düşmanlık bulunduğu hakkında bir belge bulunup ve tanık sözleri arasında bazı tutmazlıklarda mevcut ise de kendisinden evine gelerek içinde bulunduğu sıkışık durumdan yararlanılıp kocasını kurtaracağı vadiyle sanık tarafından para istenildiğini ve tanıklar yanında toplayabildiği ve sayarak 600 lira olduğunu anladıkları parayı sanığa verdiğini katılan Fevziye Tozan tam bir içtenlikle bütün safhalarda söylemiştir. Bu kadının kayın babası olan Ali Tozan da bunu bütün tanıklıklarında doğrulamıştır. Yine katılanın kayın biraderi tanık Süleyman Tozan da sanığın ilk önce kendisini evinde bularak rakı yakalanıp karakola alınan kardeşi Ahmet Tozan'ın fazla miktarda hapis ve para cezasına çarpılacağını biraz para temini ile kurtarabileceğini söyleyip kendisinde para bulunmadığından kardeşi Ahmet Tozan'ın köydeki evine kendisiyle birlikte giderek karısı Fevziye'ye de sanığın aynı şeyleri söylediği onun da sandık ve sepetinden toplayabildiği bir miktar parayı kendisine verdiğini sayıp 600 lira olduğunu anladığını bu parayı Fevziye'ye geri verdiğini onun da kendi yanlarında sanığa vermiş olduğunu söylemiştir. Gerçi katılan Fevziye bu paranın istenmesinde ve verilmesinde köylüden Süleyman Boz'un da hazır bulunduğunu söylediği halde Süleyman Boz duruşmada kendisi bu olayda bulunmadığını sanığı mağdurun kapısı önünde dahi görmediğini ve fakat şikayetçinin hısımlarından böyle bir para istenip alındığını işittiğini bildirmiş ise de bu tanık hazırlık soruşturması sırasında C.Savcısına para alınıp verilmesinde hazır bulunmamışsa da sanığın mağdurun evinden giderken gördüğü ve köylüde sanığın mağdur Fevziye'den kocasını kurtaracağı vaadiyle para aldığını duyduğunu ve fakat alınıp verilmeyi görmediğini bildirmiş bulunmaktadır. Bir aile muhitinde ve ev içinde geçen bu özelliği olan bu olaylarda hazır bulunanların o aile kişileri ve yakınları olmasında garipsenecek bir anormallik görülmeyeceğinden davacının iddiasını doğrulayan Ali Tozan ve Süleyman Tozan'ın tanık olarak müsbet beyanları sadece bu yakınlık sebebiyle değersiz sayılamıyacağı gibi davacı tarafından hısımı olduğu yolunda bir iddiada bulunulmamış olan tanık Süleyman Boz'un onlarınkini kuvvetlendiren hazırlıktaki tanıklığı da bu tanığın görgü ve bilgisini sonradan saklamış olabileceği kanısını vermektedir ve yine tanıklardan Bucak Müdürü Münir Karabay'ın kendi dairesi odacısı Ali Kara'dan ve Mehmet Çiler adındaki tanıktan sanığın davacı Fevziye'den kocasını kurtaracağını söyleyerek 600 lira para aldığını duyduğunu söylediği halde Mehmet Çiler Bucak Müdürüne böyle bir şey söylemediğini bildirmişse de bu da öbür delilleri toptan değerden düşürecek önemde değildir. Sanığın yetkili makam ve dairelerden herhangi birisi veya bunların amir ve memurlarına davacının kocasını kurtarmak için başvurmamış olmasına gelince bu hal paranın alınmadığını göstermeyip alınma kastını ve eylemin niteliğini değiştirebilir. Nitekim Özel Daire ilamında eylemin dolandırıcılık olup olmadığı tartışılmamış olmasının eksikliğine de işaret edilmiştir.
SONUÇ : Yapılan açıklamalara göre toplanan deliller karşısında özel daire ilamında gösterilen bozmaya uymak gerekirken yazılı gerekçe ile eski hükümde direnilmesine karar verilmesi Kanuna aykırı ve katılan Fevziye'nin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına 14.10.1963 tarihinde karar verildi.