 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1970/5747
K: 1970/11470
T: 23.10.1970
DAVA : Davacı avukatı, müvekkillerinin oğlu Haydar Kaygısız'ın davalıya ait işyerinde çalışmakta iken, bir iş kazası sonucu öldüğünü, olayın işverenin gerekli emniyet tedbirlerini almamasından doğduğunu ileri sürerek, bu nedenle uğranılan maddi ve manevi zararın davalılara müştereken ve müteselsilen ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Sabit olan dava uyarınca gerçekleşen 12500 lira maddi ve manevi tazminatın davalılardan alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesine, davacı Haydar'ın maddi ve manevi tazminattan fazla talebinin reddine ve diğer davacıların fazla talep haklarının mahfuz tutulmasına karar verilmiştir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen : Taraflar avukatları
Dosya incelenerek temyiz isteğinin süresinde ve işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 6.10.1970 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ve duruşma isteyen davalılar adına Avukatı ile karşı taraftan temyiz eden ve duruşma isteyen davalı adına Avukatı geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Dosyadaki yazılara, toplanan delilere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değil isede; davacıların miras bırakanlarının işyerinde şantiyeye ait direkten cereyanı bina kofrasına irtibatlarken cereyana kapıldığı ve oldüğü, davada uyuşmazlık konusu teşkil etmektedir. Kusurun tamamının işverene ait olduğunu bildirmiş; hüküm, bu bildirişe uygun olarak tesis olunmuştur.
İşverenin işçisine gerekli araçları sağlamaması ve tedbirleri almaması yönünden kusurlu bulunduğu açıktır. Fakat ölen işçi, dava dilekçesinde belirtildiği ve mahkemeye sunulmuş bulunan "bonservis" te yazılı olduğu üzere elektrik işlerinde ustadır. Ölümle sonuçlanan zararlandırıcı olay işçinin izolesiz pense kullanması ve şantiye elektrik tablosunun kilitli olmaması gibi bir elektrik ustasının bilgi ve tecrübesinin söz konusu bulunduğu sebeplerden ileri gelmiş olmasına göre ölen işçinin de olayda kusurlu sayılması gerekir. Gerçi C. Savcılığınca yürütülen ve takipsizlik karariyle sonuçlandırılan hazırlık soruşturma evrakına göre ölen işçi usta değil, çıraktır. Şu var ki bu yön, bilirkişi raporu ve onu dayanak alan mahkeme hükmünde gözönünde tutulmamıştır. Bundan başka, işçinin açıklanan durumu bakımından olayda müterafik kusurunun niçin bulunmaması gerektiği de sebepleriyle birlikte gösterilmemiştir. Bu durumda kusur bilirkişi raporu hüküm tesisine elverişli yeterlikte kabul edilemez. Mahkemenin yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi kabulü bakımından manevi tazminatın genellikle ve davacılardan ölenin karısı açısından düşük takdir edilmesi de kezalik isabetsizdir.
O halde tarafların bu yönü hedef tutan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gereklidir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye geri verilmesine, 23.10.1970 gününde oybirliğiyle karar verildi.