 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1970/12686
K: 1971/2742
T: 04.03.1971
DAVA : Davacılar avukatı, müvekkillerinin murisinin davalıya ait işyerinde çalışmakta iken meydana gelen bir iş kazasında öldüğünü olayda ölenin hiçbir taksiri bulunmadığını, SSK'nca hak sahiplerine bazı tahsis ve ödemelerde bulunulmuş ise de; gerçek zarar ve ziyanı karşılayacak nitelikte olmadığını ileri sürerek; maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Sabit olan dava uyarınca gerçekleşen maddi ve manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara hisseleri oranında verilmesine fazla isteğin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN VE DURUŞMA İSTEYEN : Davalı adına avukatı.
Dosya incelenerek temyiz isteğinin süresinde ve işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.2.1971 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmemiştir. Duruşma günü temyiz eden ve duruşma isteyen davalı adına avukatları geldiler. Karşı taraf adına kimse gelmedi, Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere ve karar yerine gösterilen gerekçeye göre, davalının aşağıdaki hususlar dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - İş kazası sebebiyle açılan tazminat davalarının hukuki sebebi, SSK'na göre yapılan ödemeler dışında kalan zararların ödetilmesi ilkesine dayandığına nazaran, kurumca yapılan ödemelerin tenzilinden sonra bulunacak gerçek zararın ödetilmesine karar verilmesi iktiza ederken, bu cihetten zühul edilmesi,
3 - Hesap raporunda, toplu sözleşmelerin getireceği haklardan istifade edileceği göz önünde tutularak ölenin kazancı hesap edildiğine göre, işçinin ödemesi gereken sendika aidatının da tenzil edilmesi lazım geldiğinin gözönünde tutulmaması,
4 - Mütevefaa işçinin % 75 ve işverenin de % 25 kusurlu oldukları kabul edildiği halde, davalı eşe 15.000 TL. kızı Fatma'ya 10.000 TL. oğlu Recep'e 7000 TL. ve diğer iki çocuğa da 6'şar bin lira gibi yüksek miktarlarda manevi tazminat hükmedilmiştir. Hakim takdir hakını kullanırken M.K.'nun 4 ncü maddesi gereğince hak ve nesafet kaidelerini göz önünde tutmaya ve adalete uygun bir miktar manevi tazminata hükmetmeye mecburdur. kusur derecesi de gözönünde tutulduğunda bu takdir isabetli görülmemiştir.
5 - Reddedilen manevi tazminat miktarına göre davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi, usule ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerden ötürü hükmün BOZULMASINA, davalı avukatı yararına takdir edilen 850 lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.