 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1970/11679
K: 1970/14068
T: 11.12.1970
DAVA : Davacı avukat müvekkillerinin miras bırakanlarının davalıya ait kömür ocağında çalışmakta iken ocakta meydana gelen bir çökme üzerine öldüğünü, olayın şirketin gerekli emniyet tedbirlerini almaması sonucu husule geldiğini ileri sürerek; bu nedenle uğranılan maddi ve manevi zararın davalıya ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Sabit olan dava uyarınca gerçekleşen 44475,88 liranın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine ve fazla isteğin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Şirket avukatı.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda davacının kazadan sonra 65 yaşına kadar çalışıp normal kazanç sağlayacağı ve ücretinde de 60 yaşına kadar % 5 artış olacağı öngörülerek hesaplar yapılmış ve fakat bunların ilmi görülen işin ve işyerinin özellikleri, çalışanın beden gücü ve fiziki yetenekleri ile yürürlükte olan emeklilik kanunlarında belli hadler karşılaştırılarak vasati ömür ortamındaki normal kazanç sağlıyabilme, yaş haddi tesbit edilmelidir.
Dayanak gösterilmeden kanunlarla kabul edilen sınırların aşılması doğru değildir; yine genel uygulamalar ile mevcut barem ve ücret terfi cetvellerine göre memleketimizde ücret artışları belli bir aşamadan sonra limitine varır ve orada kalır; istinaen limiti aşacak faktörler varsa gösterilmelidir. Mahkemenin bu yönü gözönünde tutmamış olması yasaya aykırıdır.
3 - Borçlar Kanununun 43 ncü maddesinde ; hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın şümul derecesini tayin edeceği öngörülmüştür.
Olayda kazanın meydana gelişinde davalı işletmenin kusuru yoktur. Aynı zamanda ölen işçinin de bir kusuru yoktur. Ve kaza üretim çalışmaları sırasında kaçınılmaz sebeplerden meydana gelmiştir.
O halde üretim çalışmalarından yararlanan davalı işletmenin, bu çalışmalar sırasında vukua gelen kazalardan hak ve nefaset kurallarına göre sorumlu tutulması ve böylece tesbit edilen zararlarıdan anılan 43 ncü madde gereğince bir indirim yapılması gerekir. Mahkemenin bu hukuki esası gözetmeden tüm zarara aynen karar vermiş olması yasalara aykırıdır.
4 - 506 sayılı SSK gereğince hak sahiplerine yapılan yardımlar, 1.3.1969 tarihinde yürürlüğe giren 1186 sayılı kanunla artırılmıştır. Dosyada mevcut 8.4.1969 günlü Kurum yazasında böyle bir artırımdan söz edilmemiş ve mahkemece de anılan kanun uyarınca bir artış yapılmış olup olmadığı araştırılmamıştır.
İş kazaları sebebiyle açılan tazminat davalarının hukuki niteliği Kurumca sağlanan haklar dışında kalan zararların ödetilmesi ilkesine dayandığına göre mahkemenin bundan zuhul ederek eksik inceleme ile karar vermiş olması da yasalara aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeplerden BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.