Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1967/8386
K: 1967/10365
T: 10.11.1967
DAVA : Davacı, işveren olarak kabulüyle davalı (Kurumca) kendisinden haksız tahsil edilen paranın tahisilini istemiş; mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiştir.
KARAR : 1 - Davacı, mal sahibi bulunup inşaatı anahtar teslimi üçüncü kişiye vermiş olduğunu, işyerinin bu kişi adına kanunun kapsamına alındığını ve işçilerle bir ilişiği bulunmadığını savunmuştur. Bu savunma, ceza ilamı, ceza ilamına ilişkin dava dosyasında mevcut bölge çalışma müdürlüğüyle davalı Kuruma ait cevabı yazılar ve özellikle bölge çalışma müdürlüğünün 17.2.1965 günlü yazısıyla kanıtlanmıtır.
Mahkemece, bu savunmanın üzerinde durularak reddini gerektiren sebep ve delillerin gösterilmemesi usule ve yasaya aykırıdır.
2 - Olay tarihinde yürürlükte bulunun 4772 sayılı Kanunun 74 ncü maddesinde, sigortalıların üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmesi ve bununla sözleşme yapmaları durumunda asıl işverenin birlikte sorumluluğu öngörülmüştür. Davacının savunmasının kabulü durumunda kendisinin işveren olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Zira, gerek anılan kanun, gerekse sonradan yürürlüğe giren 506 sayılı Kanun bakımlarından davacının işveren sayılması, bir iş sözleşmesine dayanarak ve bir ücret karşılığında inşaat yerinde başkalarını çalıştırması şartlarının gerçekleşmesine bağlıdır. Yoksa, mücerret malik oluş, işveren niteliğini kazandıran bir unsur olarak düşünülemez. Davacı işveren olarak mütalaa edilmeyince hakkında bahis konusu 74 ncü maddenin uygulanmasından da söz edilemez. Bundan başka, bir inşaatı bütünüyle anahtar teslimi alan kimse, hukukça aracı değil, asıl işverendir. Tarafların üçüncü kişi taşaron olarak nitelendirmeleri de durumda bir değişiklik husule getirmez. Çünkü bir sözleşmede akti ilişki ve tarafların sıfatlarını tesbit için kullanılan deyimlere değil, tarafların gerçek iradelerine bakılması zorunluluğu, Borçlar Kanununun 18 nci maddesinin birinci fıkrasının açık hükmü gereğidir.
Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmadan ve burada açıklanan görüşlerin aksinin kabulü halinde bulunan gerekçeleri gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de kezalık usule ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA,
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini