 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1967/2979
K: 1967/3812
T: 04.05.1967
DAVA : Dava, hukuki nitelikçe, önlesiz ve tazminatsız iş akdine son verilmesinden dolayı ihbar tazminatı isteğine ilişkindir.
Davalı, davacı işçinin verimli çalışmaması ve güvenliğini kötüye kulanması sebebiyle iş akdinin bozulduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece, davacının işverenin güvenliğini kötüye kullanmış olduğu kanıtlanmış görülürek ve sadece bu hukuki sebebe dayanılarak davasının reddi cihetine gidilimiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR : İşveren, İş Kanunu'nun 16. maddesinde sınırlı olarak gösterilen yönler dışında, önelsiz ve tazminatsız iş akdini bozmak hakkına sahip bulunmamaktadır. Bu cihet özelikle anılan maddenin ilk fıkrası hükmünden, açıklık ve seçiklikle anlaşılmaktadır. Verimli çalışmak, bu maddenin kapsamına girmemektedir. Bu nedenle verimli çalışmamak kanıtlanmış olsa dahi, 16. madde anlamında haklı fesih hakkının dayanağı olamaz. Esasen hükümde de bu yön öngörülmüş değildir.
İşverenin güvenliğini kötüye kullanmak, şüphe yok ki, 16. maddenin II/d bendi uyarınca önelsiz v etazminatsız fesih hakkı nedenidir. Davalının bu hususa ilişkin savunmasına dayanak kıldığı tutanak davacının işine son verilmesinden sonra ve ihbar üzerine düzenlenmiş tir. İşverenin işe son verdikten sonra öğrendiği bir durumun daha önceki bir olay olan "son verme" olayında gözönünde tutulmuş bulunduğu düşünülemez. Zira, bilinmeyen bir olayın fesih işleminde etkili bulunmadığı, eşyanını tabiatı gereğidir. Burada, güvenliğin kötüye kullanılması olayının işe son verilme işleminden önce bilinmesi, fakat tutanağın daha sonra düzenlenmesi durumu da, bu tutanağın düzenlenme tarihinde vaki ihbar üzerine kaleme alınması gerçeği karşısında, söz konusu olamaz.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olayların göz önünde tutulmasiyle, bu yönleri hedef tutan temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı nedenlerden dolayı davacı yararına BOZULMASINA, 4.5.1967 tarihinde karar verildi.