 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1967/12436
K: 1968/3048
T: 15.04.1968
DAVA VE KARAR: Davanın konusu, çeşitli tarihlerdeki genelgelerle işçilere tanınan ücret zamlarının uygulanması ve buna bağlı olarak farklar toplamının da hüküm altına alınması isteğine ilişkindir.
Mahkeme, genelgelerde öngörülen zamların sadece işyerinde çalışan daimi işçileri hedef tutmuş olduğu gerekçesiyle davayı reddeylemiştir.
Buna karşı davacı, işçiler arasında yapılan ayırımın pozitif esaslara dayanmayıp binnetice iyi niyet kurallariyle bir uygunluk halinde bulunmadığını ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
Gerçekten bu davanın hukuki sebebi, ücretlerin arttırılmasına ilişkin genelgelere dayanmaktadır. Davalı İdare, çeşitli genelgelerle yapılan ücret artırımlarından yalnız işyerinde çalışan daimi işçilerin faydalandırılmaları gerektiğini savunmuştur.
Bir kere davacının yıllardan yıllardanberi davalıya ait işletmede daimi işçi olarak çalıştığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Nitekim davalı İdare de, davacının sürekli bir işte yıllarca çalıştırıldıktan sonra kadroya da alınmış olduğunu kabul etmiştir. Geçici işçi, işin özelliği bakımından süresi belli işler için işe alınan ve işin bitiminde de sözleşmesine son verilen kimseye denir. Davacı, işyerinde yıllardanberi inkitasız olarak çalıştırılmıştır. İşyerindeki görülen iş de mahiyeti bakımından sürekli bir iştir. İşyerinde yürütülmekte olup süreklilik arzeden bir işte yıllardanberi çalıştırılan işçi, daimi işçi niteliğindedir. İşverenin zincirleme sözleşmelerle her yıl akti yenilemiş olması, işin niteliğine etkili olamaz. Taraflar arasındaki hukuki ilişki, objektif iyi niyet kuralları gözönünde tutularak belli edilmek gerekir. İşverenin, bazı yükümlerden kurtulmak için zincirleme sözleşmeler yapmış olması, Medeni Kanunun 2'nci maddesinde öngörülen iyi niyet kurallarına aykırıdır.
Bütün bunlardan başka, davalıya ait işletmede çalışan aynı nitelikteki işçilerden bir kısmını koruyucu hükümler dışında tutmak, hem Anayasanın eşitlik ilkesine ve hem de iş hukukunun temel kurallarına uygun düşmez. O halde davacının biteviye sürüp gelen işçiliği gözönünde tutularak genelgelerdeki ücret arttırmalarından faydalandırılması gerekli iken, ilamda yazılı sebep ve düşüncelerle davanın reddi yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 650 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine oybirliğiyle karar verildi.