 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1967/10543
K: 1968/40
T: 09.01.1968
DAVA : Dava, hukuki nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından 506 sayılı kanunun kapsamına alma kararının iptaliyle ödenen paraların geri verilmesi isteğinden ibarettir.
Mahkeme, iddianın gerçeği uygunluğunu kabul etmekle beraber, sadece 506 sayılı Kanunun kapsamından çıkarılama isteğini hüküm altına almıştır.
Buna karşı davalı kurum, mahkeme kararının kanun ve usul hükümlerine aykırı bulunduğunu savunmuştur.
KARAR : Özel bir poliklinik olan işyerinde 3 hizmetliden başka 7 hekimin çalıştırılmakta olduğu 20.7.1966 tarihli tutanak muhtevasının incelenmesinden anlaşılmıştır. Esasen tutanak muhtevası, taraflar arasında bir uyuşmazlık konusu değildir. Gerçekten anlaşmazlık, poliklinikte çalışan hekimlerin, bu kuruma hizmet aktiyle bağlı sayılıp sayılıp sayılmayacakları noktasında toplanmıştır.
506 sayılı Kanunun 2 nci maddesi, bir hizmet aktine dayanarak, bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların, bu kanuna göre sigortalı sayılacakları hakkında hukuki bir kural koymuştur. Poliklinikte çalışan hekimlerin vizitelerden % 50 oranında bir pay almakta oldukları yukarda sözü geçen tutanaktaki kabul ile sabittir. O halde, Borçlar Kanununun 313 üncü maddesindeki tanıma uygun bir hizmet akti vücut bulmuştur. Çünkü, hekimler belirli veya belirsiz bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi de onlara bir ücret ödemeyi yükümlenmişlerdir. Ücreti karşılığında görülen bu hizmet ilişkisini başka türlü nitelendirmek mümkün değildir.
Öte yandan 506 sayılı Kanunun 3 ncü maddesi, sigortalı sayılmayanları açık ve formel olarak belirtmiştir. Poliklinikte çalışan hekimlerin sigortalılıktan ayrık tutulduklarını gösteren bir hüküm anılan maddede yer almış değildir. Bundan başka, anılan kanunun geçici 1 nci maddesinde, sosyal sigorta hükümlerinin şehir ve kasabalarda belediye sınırları içinde 4 ve daha fazla, bunun dışında kalan yerlerde ise 8 ve daha fazla kimse çalıştıran işverenlerle çalışanlar hakkında uygulanacağı öngörülmüştür.
O halde mahkemece bu esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı sebep ve düşüncelerle davanın kabulü yasaya ve usule aykırıdır ve davalı Kurumun temyiz itirazları bu bakımdan yerindedir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA,