 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1964/8458
K: 1964/7983
T: 03.12.1964
DAVA : Davacı, davalı sendika ile Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan toplu iş sözleşmesinin 156. maddesi uyarınca, sendikaya üye olmayanların toplu iş sözleşmesinden yararlanamıyacaklarının hükme bağlandığını, kendisinin üye olmakla beraber 275 sayılı yasanın 7. maddesinin 3. fıkrası gereğince sendikaya dayanışma aidati gönderdiğini, bu itibarla toplu iş sözleşmesinden yararlanmasına ve 1.5.1964 gününden itibaren biriken haklarının kendisine verilmesine ve sözü edilen toplu iş sözleşmesinin 156. maddesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Harb-İş Sendikası ile Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan toplu iş sözleşmesinin 156. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davalı sendikanın yazılı muvafakatı ile davacının sendikaya üye olması kabildir. Davalı sendikanın böyle bir muvafakatı olmadığından haksız açıldığı anlaşılan davanın reddine karar verdiğine dairdir. Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi ve gereği konuşuldu.
KARAR : Davacı, dayanışma aidatını ödemeye hazır olduğunu bildirdiği ve hatta bu maksatla bir miktar para da gönderdiği halde davalı Harb Sanayiive ve Yardımcı kolları işçileri Sendikasının itirazı üzerine davalı sendika ile Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan toplu sözleşmenin sağladığı haklardan yararlanmadığını bildirerek kanuna aykırı olarak düzenlenen toplu sözleşmenin 156. maddesinin kaldırılmasını ve toplu sözleşmeden yararlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının dayanışma aidatını ödeyeceğini bildirmesi yeterli olmayıp bu konuda federasyonunun da muvafakatının alınmasının gerektiğini, federasyonun ise, bu muvafakatı vermediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Gerçekten, 275 sayılı Toplu sözleşme Grev ve Lokavt Yasasının 7. maddesinin 3. fıkrasında yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin, bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi taraf işçi teşekkülüne ve bu işçi teşekkülünce tesbit edilecek bir dayanışma aidatının her ay ödemeleri gerekeceği bildirilmiştir. Ancak, 274 sayılı Sendikalar Yasasının 21. maddesinin konu ile ilgili 1. fıkrasında işçi teşekkülünün kendi faaliyetleri sayesinde mensubuna sağladığı hakların o teşekkülün mensubu olmayanlara teşmili, söz konusu teşekkülün yazılı muvafakatına bağlı olduğu belirtilmiştir. Ve aynı maddenin son fıkrasında da yalnız 275 sayılı yasanın 8. maddesindeki teşmil kararnamesi ayrık tutulmuştur. Böylece toplu iş sözleşmesi yapan işçi teşekkülünün mensubu olmayan davacının yalnız dayanışma aidatını her ay ödemeye hazır olduğunu bildirmesiyle toplu sözleşmenin sağladığı haklardan yararlanması mümkün olmayıp söz konusu işçi teşekkülünün de muvafakatını Senato ve Millet Meclisi tutanaklarında geçen konuşmalar da desteklemektedir. O halde davanın reddine ilişkin karar onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın onanmasına 3.12.1964 gününde oybirliğiyle karar verildi.