 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1972/7152
K: 1974/16841
T: 13.12.1974
DAVA : Davacı avukatı, R. Günday adındaki kişinin A. Buraslıoğlu vekili olarak müvvekkiline yaptığı ipotekin sahte vekaletnameye dayandığını bu nedenle müvekkilinin 50.528 lira 50 kuruş zarara uğradığını ileri sürerek bu paranın alınmasını istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden : Davacı avukatı.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Medeni Yasanın 917. maddesi hükmü ile, tapu sicillerinin tutulması işleminden doğan zararın ödetilmesi yüküm, hazineye yükletilmiştir. Bu sorumluluk, bilindiği üzere, kusursuz sorumluluk olup, aynı hakkını saptaması, herkese açık ve tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicili olması esasına dayanmaktadır. Gerçekten, sicile duyulan güven ve siciline yalnız hazinece tutulmuş olması, orada yazılanın hak, yazılmayanın da hak olmacağının maddi hukukça benimsenmesi, bu yükümlülüğün kaynağını teşkil etmektedir.
Sahte bir vekalet veya mirasçılık belgesine dayanmış olsa dahi, iyi niyetli kişiler, Yasanın sağladığı bu güvenceye dayanarak işlem yapmaktadırlar. Aksi halde; işlemlerin kuşkulu, güvensiz kalması ve uygulamada duruksama durumu meydana gelmektedir. 917. maddesinin bu nitelikte kabulü bütün bilimsel eserlerde açıklandığı ve benimsendiği gibi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Dairenin, Mahkemenin kabulü hilafına, yerleşmiş sürekli uygulaması bu yoldadır ve aksini kabulü Yasaya aykırıdır. Şayet, Yasanın sağladığı bu inanca olmasaydı davacı, üçüncü kişi R. Günday'a ödünç vermiyecekti. Vekaletnameye dayanılarak, bir başkasının malının kendisine ipotek inancası olarak gösterilmesi, ödünç ilişkisinin varlığını sağlamıştır. 917. maddenin amacı da budur. Davacıya gösterilen inanca, sahte ve iptal edilen vekalet belgesine dayanmakta ve böyle bir belgenin düzenlenmesinde hazinenin kusuru bulunmamaktadır. Fakat, Yasa hem husursuz sorumluluğu benimsemiş, hem de, sorumluluğun geniş kapsamlı uygulanması yukarıdan beri gösterilen gerekçelerle onun amacı gereğinden bulunmuştur. Bu nedenle, zarar dağmuşsa hazine, onu göderme yükümlülüğü altındadır. O halde, Mahkemenin, zararın doğup doğmadığını araştırması, bunun içinde davacının ödünç borçlusu R. Günday'a karşı icra kovuşturması yapıp yapmadığını, yapmışsa borçlunun aczinin gerçekleşip gerçekleşmediğini saptaması, R. Günday'ın aczi tahakkuk etmişse zarar gerçekleşmiş olacağından isteğe hükmetmesi, ancak aksi halde yukarıda gösterilen nedenle, fakat koşullu olarak davayı reddetmesi gerekir. Mahkemenin, sahte vekalentame ile düzenlenmesine yol açan sicilden hazinenin sorumlu tutulmıyacağı görüşü Yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 13.12.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.