Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1972/12914
K: 1974/147
T: 18.01.1974
DAVA : Miras nedeniyle davacının davalılardan 75.155 lira 42 kuruş, davalılarında davacıda 41.889 lira alacaklı bulundukları lieri sürülerek, bu paraların karşılıklı olarak alınmasını istemişlerdir.
Yapılan yargılama sonunda; davacının davalılardan 74.165 lira 42 kuruş ve M.M.'ndan gayri, davalıların davacıda 2.537 lira 6 kuruş alacaklı bulundukları tanık sözleri ve belgelerle sabit olduğundan bu paraların faizi ile birlikte birbirlerinden alınıp birbirlerine verilmesine ve fazla isteğin reddine, davalı M.M.'ye at dava müracaata bırakıldığından hüküm vermeye yer olmadığına karar verildiğine ilişkindir. Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davalılar avukatı.
İşin duruşmaya bağlı olduğu anlaşılarak ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı N.S. ve arkadaşları adlarına avukat S.A. ile davacı adına avukat N.A.'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davalılardan davayı kabul eden M.'nin sonradan bu kabulünden vazgeçer yollu açıklamasının gözetilmesi usulce olanaksızdır. Ancak davanın koşulu dava edilende bir tasarruf niteliğindedir. İştirak halinde bulunan tereke de bir mirasçının bu yoldaki tasarrufu geçerli değildir.
2 - Medeni Yasa'ya göre karı-koca arasında uygulanan usul mal ayrılığıdır. Bunun sonucu eşlerden herbirinin malının gelir ve kazancının Yasanın 189. maddesi hükmünce kendisine ait olmasıdır. İhtilaf halinde evlilik birliğinin korunması ve sürdürülmesinin amaca uygun biçimde sağlanması için Yasanı 189. maddesi hükünce uyuşmazlık çıktığı zaman mahkemenin birliğin giderlerine karının da katılmasının koşulları varsa kararlaştırma yetkisi vardır. Böyle bir uyuşmazlık çıkmadan karının mallarının gelirin birliğin giderlerine evlilik gereği olarak tahsisi veya tahis edilmiş sayılmasının benimsenmesi olanağı Yasanın 186. maddesinin 2. fıkrasında öngörülmüştür. Eğer sarih bir irade bu yolda gerçekleşmişse o zaman tahsis faraziyesine yer kalmaz. Aksi halde bu faraziyenin benimsenmesini haklı kılacak dayanakların karşılıklı ilişkilerin yorumuna bağlanması zorunludur. Böyle bir yorum tahsisin var sayılmasını haklı kılabilir. Fakat karşılıklı ilişkilerin böyle bir var sayımı redde götürdüğü durumlarda artık var sayıma gidilemez. Davada böyle bir var sayımın benimsenmesini hakklı kılan olaylar üzerinde durulmak gerekir. Eşlerden, tarafların miras bırakanı Şadiye bir arsaya maliktir. İleri sürülüşe göre davacı koca kendi parası ile karısının muvafakat ve isteği muvafakat ve isteği ile kendi mal varlığından 70 bin küsur lira harcıyarak dükkan ve ev inşa etmiş, karısının 27.000 küsur lira borcunu ödemiş ayrıca onun vergi borçlarını da ödemiştir. Koca bu ödemelerin karısı ile aralarında gerçekleşen bir ödünç ilişkisine dayandığını, bu ödemelerin karısı adına ve hesabına yapıldığını bu işlem sonunda bu dava konusu kadar karıdan alacağı doğduğunu ileri sürmekte ve buna dayanmaktadır. Öte yandan müşterek çocukları bulunmayan Ş. ölünceye kadar bu yapını, dükkan ve evin gelirinin davacı koca tarafından toplanmasına herhangi bir itirazda bulunmamıştır. bu olayların az yukarıda sözü edilen 186. maddenin 2. fıkrası karşısında yorumu ve hukukca nitelenmesi davanın bir yönden konusunu teşkil etmektedir. Kocasına kendisinin muhtelif işlerin kendi adına ve hesabına görülmesi sonunda 100 bin lira borçlu kalan kadının koca tarafından toplanan gelirlerin borca mahsup edilmeyerek karşılıksız ve birliğin giderlerine terkedilmiş olması evlilik birliğinin gerektirdiği faraziyelerin uygulanmasından önce borcun düşürülmesi amacına yönelik bir terk olduğununun kabulü olayların gerektirdiği bir zorunlu esastır. Çünkü, karşılıklı ilişkilerde kocanın giderlere katlanırken karısı adına ve hesabına hareket eden vekil kabulü buna karşılık masraflar sonunda elde edilen gelirin aynı ilişkinin sürdürülmesi ve sonucu olduğunun kabulü gerektirecek hiçbir olay ve gerek yoktur. Tanık sözlerine göre miras bırakan eşin ölümünden önceki günlerde kendisini kocaya borçlu sayması, borcunun elde edilen gelirinnden daha fazla olmasından başka bir sonuca bağlanamaz. Karşılıklı ilişkilerde bir tarafın yararına vekalet ilişkisini kabul ve uygulamak nitelikçe aynı durumda olan ilişkilerin bir bölümünde vekalet ilişkisini reddederek Yasanın kabul ettiği bir faraziyenin varlığını ileri sürüp değişik sonucu sağlamak az yukarıda açıklandığı üzere böyle bir kabulü haklı gösterecek hiçbir dayanak yokken olanaksızdır. Karşılıklı iki türlü ilişkilerin niteliğinde aykırı koşullara gidip değişik sonuçlara varmayı kabul ve bunun ileri sürülmesi afaki iyiniyet ve eşitlik kurallarına da aykırı düşer. O halde kocanın giderlere katlanması, gelirleri toplaması bir faraziyenin kabulünden önce vekalet ilişkisine dayandığından mahkemenin miras bırakan Ş.'nin ölümünden önce davacı kocanın topladığı ve karşılık davaya konu edilmiş gelirlerin gerçek tutarını araştırıp mahsup etmemiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle yalnız temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, diğer hususların şimdilik incelenmesine mahal olmadığına ve davalılar yaraına takdir edilen 850 lira duruşma avukatlık parsının davacıya yükletilmesine, peşin harcın istek halinde geri verilmesine, 18.1.1974 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini