 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1970/3987
K: 1970/901
T: 21.03.1970
DAVA : Sanıklara karşı bir husumeti bahse konu olmayan ve iftira etmesi içinde bir sebep bulunmayan mağdurun safahattaki yek diğerine uygun ve samimi görülen ifadeleriyle sanıkların faaliyet tarzlarını izah ederek toplanan delillerle birlikte hüküm yerinde tahlil ve münakaşaya tabi tutan mahkemenin tecelli eden taktir ve kanaatine karşı sanıkların temyiz layihalarında ve müdafilerin duruşmalı tetkikat sırasındaki sübuta ilişen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Cebri irtikap suçu, memurun memuriyet sıfatını veya memuriyetine ait vazifeyi kötüye kullanarak ferdi tazyik etmesiyle başlayıp bu tazyik muvacehesinde ferdin de memurun haksız muamelesini önlemek mecburiyeti duyarak ona menfaat temin veya vaad etmesiyle teşekkül eder.
Hadisede, sanıklar esrar içtiği ve sattığı ihbar edilen K.Ö.'nın çalışmakta olduğu hana gitmişler, yattığı odada yaptıkları aramada herhangi bir suç delili bulamayınca, sanıklardan polis memuru A.Y. mağdur K.Ö.'nın pijamasının cebinde bulundurduğu 3 bin lirayı almış (sen sabıkalısın esrar satıyormuşsun seni götüreceği, senin için iyi olmaz hiç konuşma) diyerek mağduru tehditle sukuta icbar etmiş ve bu suça iştirak eden sanıklar dışarı çıkıp bir müddet konuşmuşlar ve boş bir kağıdı mağdura imza ettirdikten sonra gitmişlerdir.
Mağdura söylenen sözler, menfaat temini veya vaadine mütedair değil paranın mağdurdan alınmasını müteakip onun bu haksız fiile karşı sükutunu temin gayesine matuftur.
Bu durumda cebri irtikap suçunun kanuni unsurları tekevvün etmediği gibi mağdurun üstünün aranması sırasında bulunan paranın sahibine iade edilmesi gerekirken bu yapılmayarak paranın sanıklarda kalması nedeniyle savunmada ileri sürülen kanunda yazılı hallerin dışında kalan bir vazifeyi suistimal suçunun işlenmiş olduğu da düşünülemez.
Sanıklar mağdurun üzerinde buldukları parayı usulsüz gayri kanunu ve hatalı bir muamele sonucu sahibine iade etmemiş olmak durumunda değillerdir. Gaye ve maksat ele geçirilen paraya sahip olmaktır.
Bu itibarla fiil mağdurun rızası hilafına cebinden parası alınıp esrardan sabıkası dolayısıyla onun için büyük bir tehlike teşkil edecek nitelikteki yukarıda yazılı sözlerin sarfedilmiş olması dolayısıyla TCK.'nun 495. maddesine mümas yağma suçun mahiyetinde olduğu nazara alınmaksızın irtikap olarak tavsifi ile yazılı şekilde hüküm verilmesi yasaya aykırıdır.