 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1970/3576
K: 1970/2486
T: 15.09.1970
DAVA : 1- Toplanan delillere ve mahkemenin kabulüne göre hadise; sanık S.'nin öteki sanıklarla birlikte bir şahsı yaralamaktan sanık İ.'yi köy odasına çağırtarak kendilerinden (suç aleti bıçağın nerede olduğunu ve bunu çıkarıp getirmesi için ona eza ve cefa yaparak müessir fiilde bulunmalarından) ibarettir.
2- Hernekadar mahkemece sanıkların fiillerinin TCK.nun 243. maddesi kapsamına gireceği ve işledikleri fiiller niteliğinde görüldüğünden müessir fiil sınırını aşmış olacağı ileri sürülüp kabul edilmiş ise de;
KARAR : A) TCK.nun 243. maddesinin uygulanabilmesi için (fiilin, sanık bulunan bir kimsenin cürmünü söyletmek için işlenmiş olması) lazımdır. Bu unsur, fiili nitelendiren ve başka fiillerden ayıran ve aynı zamanda bu suçu meydana getiren önemli unsur şartlardandır.
Davaya konu olan fiil ise sanığa (cürmünü söyletmek için) değil, belki cürüm delilini elde etmek maksadiyle yapılmış olan kötü muamelelerdir.
B) Mahkemece fiilin işkence niteliğinde olduğu kabul edilmiş ise de; 243. maddedeki işkence ve zalimane muamelelerden maksat, mağdurun bedeni ve ruhi yapısında bir zarar veya tehlike meydana getiren fiillerdir. Hadise sırasında işlenen fiillerin mağdurun muayenesine dair raporlarda tesbit edilen eserlere göre bu nitelikte oldukları kabul edilemez.
Bu itibarla mahkemenin görüşünde ve fiilleri tavsif ve kabulünde isabet yoktur. (Gözübüyük, Mukayeseli Türk Ceza Kanunu Açıklaması, Cilt III. n. 0960 Sh. 262-263)
3- Hadise mahiyetine, oluşa göre sanıklar tarafından işlenen fiiller ancak TCK.nun 245. maddesi kapsamına giren mahiyettedir. 245. maddede, devletin cebir kuvvetini kullanmaya yetkili olan memurların görevini yaptığı sırada ve fakat görevini kötüye kullanmaksızın fertlere karşı işledikleri kötü muameleler ve müessir fiiller söz konusudur. Burada kötü muamelelerden maksat, mağdura yapılan cismen eza, dövüp yaralama veya benzeri fiillerdir (Aynı eser, Sh. 269-272).
4- Toplanıp karar yerinde incelenen delillere göre sanıkların sübuta, TCK.nun 64. maddesinin uygulanmasının doğru olmadığına, vesaireye ilişen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
SONUÇ : Ancak;
Yukarıda açıklandığı üzere sanıkların işlediği fiiller TCK.nun 245. maddesi kapsamına giren bir cürüm olduğu halde, yerinde olmayan bazı düşüncelerle aynı Kanunun 243. maddesiyle hüküm verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.