 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1969/747
K: 1969/2630
T: 01.10.1969
DAVA : Yeni İstanbul gazetesinin 2 Kasım 1967 tarihli nüshasının (Demirel, İnönü oyunları ve Denktaş'ın kahramanlığı) adını taşıyan Prof. Osman Tuğran imzalı baş yazıda, hükümetin manevi şahsiyetinin tahkir ve tezyif edildiği kabul edilerek bu gazetenin yazı işleri müdürü bulunan sanığın mahkumiyetine hükmedilmiş ise de;
Yayın yolu ile hükümetin manevi şahsiyetinin tahkir ve tezyif edilmiş sayılabilmesi, gazetede yayınlanan makalenin temel konusu ve hedefi bütün halinde gözönünde tutularak yapılacak inceleme ve tahlilin, T.C.k.'nun 159. maddesindeki unsurları kapsadığının açık ve kesin surette anlaşılabilmesine bağlıdır.
Davaya sebep olan makalenin temel konusu, Kıbrıs meselesinde Türkiye Devlet Adamları ile İnönü'nün gereken başarıyı gösterememeleri ve bunun neticesi olarak da Türkiye Devletinin itibar ve haysiyetinin zedelenmesine sebebiyet verilmiş bulunduğu, makalenin başından sonuna kadar kaleme alınan cümleler ve kısımlardan hiç bir tereddüde yer vermiyecek şekilde anlaılmakta olduğu gibi, makalede hedef ise, Kıbrıs işinde başarısız kalan Devlet Adamları adları geçen mes'ul siyasilerin tutumu, beceriksizlikleri bir bir ve bazen de sert bir tarzda tenkit edilmesinden ibarettir. Nitekim yazının baş kısmında (Türk Devleti makarios'un ve Küçük Yunanistan'ın eğlencesi dünyanın da alay mevzuu haline gelmiştir.). (Türk Devletinin Kıbrıs faciası ile birlikte, utanç verici duruma düşmesi.. İsmet Paşa ve Demirel hükümetlerinin hassasiyetlerini ve vazife duygularını asla harekete geçirmemiş..) denildikten sonra ve gazetenin 7. sahifesinde (Denktaş bu garip ve haysiyet kırıcı siyaset karşısında elinden geleni yapmış..) tarzındaki ileri sürülen düşünceler bütün halinde incelenirse, Türk Hükümetinin mes'ul başkanlarının bahse konu Kıbrıs meselesindeki yetersiz ve beceriksiz tutumlarının tenkidinden ibaret olduğu neticesine varılır. Yazının başlığında ve yapılan tenkitlerde (Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti) değil ve fakat bu hükümete başkanlık eden siyaset adamlarının adlarının yer alması ve her defasında adları geçen siyate adamlarının vazifelerinde başarısızlıkları mahiyetinin belirtilmekte olduğu görülmüştür.
Makalede yer alan düşünceler ve ileri sürülen görüşler, makalenin bütün halindeki konusu ve hedefi açısından gözden geçirilince ortada hükümetin manevi şahsiyetinin tahkir ve tezyif edildiğini gösteren bu durum mevcut olmadığı kendiliğinden anlaşılır.
Davaya sebep olan makaledeki fikirler topyekun bir bütün halinde gözönünde tutulmaksızın, bunlardan bazılarının ne gibi sebeplerden dolayı hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif niteliğinde olduğu esaslı ve etraflı bir şekilde incelenip tartışılamadan mahkumiyete hükmedilmesi yasaya aykırıdır.