YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ
E: 2006/7203 K: 2006/7547 T: 06.07.2006
Olaya Uygun Olmayan Kusur Bilirkişi Raporu
(4857 SK m. 77)
Özet: İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun
77. maddesinin açık buyruğudur.Dosya içinde bulunan kusur raporlarında çelişkili kusur oranları bulunmaktadır. Mahkemece kusur raporlarındaki çelişki giderilmeli, inandırıcı güç ve nitelikte 77.
maddeye uygun kusur raporu alarak, hüküm kurması gerekmektedir.
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Sultan Namazcı
KARAR
Dava, iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Zararlandırıcı olaya maruz kalan davacı, olay günü işyerinde, tencere parlatma işinde çalışırken parlatıcının parlaması neticesi iş kazası sonucu % 4.3 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur. 20.10.2003/83 tarihli müfettiş raporunda davacının % 50 işverenin % 50 oranında, 24.12.2005 günlü bilirkişi raporunda; işverenin toplam %75, işçinin ise %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. İki kusur raporu arasındaki çelişki giderilmediği gibi hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişi İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşullan içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, aradaki çelişkiyi gidermek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan. 77. maddenin öngördüğü koşullan içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirketin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 06.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.