YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/10819 K: 2004/346 T: 20.01.2004
Adi Kefalet • Adi Kefilin Sorumluluğunun Koşullari
(BK m. 486)
Özet:Adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi, asıl borçlunun iflas etmesi veya ona karşı başlatılan icra takibinin sonuçsuz kalması ya da asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkansız hale gelmesine bağlıdır.
Bu koşulların gerçekleştiği kanıtlanmadıkça, borcun kefilden tahsil edilmesine ka
rar verilemez.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan TK tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan EK'ya ödünç para verip, karşılığında iki adet senet aldığını, bu senetleri diğer davalıların da kefil olarak imzaladıklarını, davalıların borçlarını ödemediklerini yapılan takibe de itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davaya konu senetlerin kambiyo senedi vasfında olmayıp, adi senet niteliğinde bulunduğu, Ancak altındaki imzaların inkâr edilmediği bu nedenle senetlerde imzaları bulunan kefillerinde sorumlu bulundukları gerekçe gösterilerek kefiller TK ve VK yönünden davanın kabulüne, diğer davalı asil borçlu EK borca itiraz etmediğinden bu davalı yönünden karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davalılardan TK tarafından temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan her iki senedin de kambiyo senedi vasfında olmadığı ve temyiz eden davalının da davalılardan EK’nin borcuna adi kefil olduğu mahkemenin de kabulündedir. BK. 486. maddesi hükmünce adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi, asıl borçlunun iflas etmesi veya ona karşı başlatılan icra takibinin semeresiz kalması veya asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartına bağlıdır. Davacı, az yukarıda açıklanan bu şartlarının gerçekleştiğini iddia ve ispat etmiş değildir. Bu durumda mahkemece, temyiz eden davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken BK. 484. maddesine aykırı bir şekilde senette gösterilen miktar da aşılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı Talip Kara yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(*) Gönderen Av. Hulki Özel Mersin Barosu