Bonoda Zamanasimi • Genel Hükümlere Göre Acilan Alacak Davasi • Zamanasými Süresi
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 16-06-2011 | Kategori: İçtihat | Not
YARGITAY 13. HUKUK DAiRESi
E: 2008/4038 K: 2008/10893 T: 22.09.2008
Bonoda Zamanasımı • Genel Hükümlere  Göre Açılan Alacak Davası • Zamanasımı Süresi
(6762 SK m. 661; 1086 SK m. 292; 818 SK m. 125)
Özet: Davacını alacağının kanıtı olan  bonolar Ticaret Kanunu hükümlerine göre üç
yıllık zamanaşimı süresine tabi iseler de; söz konusu bonolar taraflar arasındaki temel borç
ilişkisi yönünden yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmeli ve bu bağlamda genel hükümlere
göre açılan alacak davasında zamanaflımının süresinin on yıl olduğu sonucuna
varılmalıdır.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması
sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 6 adet bono nedeni ile borçlu olup ödemediğini,
yapılan takibe de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile
takibin devamına ve %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının
davalıdan alınmasını istemıştir.
Davalı, davaya konu bonoların zamanaflımına uğradığını, bu nedenle
davacının dava hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini
dilemıştir.
Mahkemece, takip konusu bonoların zamanaşimına uğradığı anlaşıldı-
ğından, zamanaşimı nedeniyle davanın reddine karar verilmış; hüküm,
davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yargılama aşamasındaki beyanlarında, takibe konu senetlerin 5
no’lu dairenin davalıya satişı karşılığında kendisine verildiğini, satiş bedeli
ödenmediği için ilamsız takibe koyduğunu bu nedenle zamanaşimına
uğramadığını ileri sürmüş, davalı da takibe itirazında ve yargılama aşaması
ndaki beyanında; takibe konu senetleri daire Satışı karşılığında verdiğini,
Gönderen: Av. Hulki ÖZEL / Mersin Barosu Başkanı
ancak taşınmazın 1/2 hissesinin devir edilmediğini bu nedenle senetlerin
bedelsiz kaldığını savunmuştur. Davacı ve davalının bu şekildeki
açıklamalarından, davacının aralarındaki temel borç ilişkisine dayalı olarak
alacağının ödetilmesi için, giriştiği icra takibine davalının itirazı üzerine iş
bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. Değişik bir anlatımla,
elinde bulunan ve zamanaşimına uğrayan bonolarda yazılı miktar kadar
davalının satım ilişkisi nedeni ile, kendisine borçlu olduğunu ve bu borcu
ödemediğini öne sürmektedir. Bu iddia şekline göre davacının ibraz ettiği
bonolar, davalı aleyhine HUMK’un 292. maddesi hükmüne uygun olarak
yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu durumda uygulanacak zamanaşimı
TTK’nın 661. maddesindeki 3 yıllık zamanaşimı süresi olmayıp, satım
hukuki ilişkisine dayalı, BK’nın 125. maddesinde yazılı olduğu üzere, 10
yıllık zamanaşimı süresidir. Dava konusu olayda, henüz bu 10 yıllık
zamanaşimı süresi dolmadığından, takibin dayanağı bonoların yazılı delil
başlangıcı olduğu gözetilerek, mahkemece davacıdan tanık dahil tüm
delilleri varsa davalının karşı delilleri istenmeli ve sonucuna uygun bir
karar verilmelidir. Mahkemece, olayda henüz zamanaşimı süresi dolmadığı
halde, aksi yazılı düşüncelerle davanın zamanaflımı nedeni ile reddine karar
verilmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı
yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene
iadesine, 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3370 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010