Alacak Davası - Bankanın Hafif Kusurundan Dahi Sorumlu olduğu - Alacağın Davalıdan Tahsilinin İsbetli Olduğu
Ekleyen: Mehtap Deniz | Tarih: 22-09-2010 | Kategori: İçtihat | Not
T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/1506

Karar: 2010/7532

Karar Tarihi: 28.06.2010

ALACAK DAVASI - DAVACININ ADSL KULLANICISI OLDUĞU - DAVACININ BİR KASTININ VEYA KUSURUNUN OLMADIĞI - BANKANIN HAFİF KUSURUNDAN DAHİ SORUMLU OLDUĞU - ALACAĞIN DAVALIDAN TAHSİLİNİN İSABETLİ OLUŞU

ÖZET: Somut olayda davacının bir kastının veya kusurunun olmadığı, davalı bankanın internet bankacılık hizmetine yönelen bu tip tehditlere karşı güncel teknolojileri takip ederek yeni gelişmeleri bilgisayar sistemlerine entegre edip, müşterileri tarafından kullanılmasını sağlaması, hatta internet bankacılığı kullanan tüm müşterilerini bu uygulamaları kullanmaya mecbur tutması gerektiği, müşterinin haberi olmadan bilgisayar korsanlığı yoluyla başka bir hesaba aktarılmasının önlenmesi konusunda ek güvenlik tedbirleri almayan bankanın, hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu gerekçesiyle 4.700 YTL alacağın davalıdan tahsili isabetlidir.

(1086 S. K. m. 436)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 19.11.2008 tarih ve 2007/62 - 2008/1561 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Süzer tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki hesabından 18.01.2006 tarihinde 1.500 YTL'nin, bir diğer hesabından da 3.200 YTL'nin bilgisi ve rızası dışında 3. şahısların hesabına internet bankacılığı yoluyla havale edildiğini, zararın internet bankacılığında güvenli ortamı sağlayamayan davalı bankadan birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, davacının ADSL kullanıcısı olduğu ve sabit bir İP adresi kullanmadığını, müvekkili bankanın tüm güvenlik önlemlerini aldığını, davacının seçimlik güvenlik önlemlerinden yararlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının bir kastının veya kusurunun olmadığı, davalı bankanın internet bankacılık hizmetine yönelen bu tip tehditlere karşı güncel teknolojileri takip ederek yeni gelişmeleri bilgisayar sistemlerine entegre edip, müşterileri tarafından kullanılmasını sağlaması, hatta internet bankacılığı kullanan tüm müşterilerini bu uygulamaları kullanmaya mecbur tutması gerektiği, müşterinin haberi olmadan bilgisayar korsanlığı yoluyla başka bir hesaba aktarılmasının önlenmesi konusunda ek güvenlik tedbirleri almayan bankanın, hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu gerekçesiyle 4.700 YTL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 239,18 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.