YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/1540 K: 2008/6896 T: 20.05.2008
Fahiş Cezai Şarttan İndirim Cezai Şarttan İndirimin Koşulları Borcun Vadesi Faiz Başlangıcı (Bk M. 161/Son)
Özet: Fahİş olduğu anlaşılan cezai şartın mahkemece resen tenkis edileceği yasadan doğan bir zorunluluktur. Bu İş yapılırken;
ceza koşulunun fahİş olup olmadığı, Tarafların iktisadi durumu,
borçlunun ödeme yeteneği, borcun yerine getirilmemİş olmasının borçluya sağladığı menfaat,
borçlunun kusur derecesi ve hukuka aykırılık olgusu dikkate alınmalıdır.
Borcun ödeneceği gün sözleşmede belirlendiğinden, vadenin kesin vade olduğu anlaşıldığından, bu tarihten itibaren faiz İşletilmelidir.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılara 5.000YTL borç para verdiğini, karşılığında yazılı belge aldığını, davalıların sözleşmeden doğan borçlarını ödemediklerini ileri sürerek bu paranın ve kararlaştırılan 5.000 YTL
ceza şartının tahsiline karar verilmesini istemıştır. Davalılar, sözleşmedeki imzanın kendilerine ait olmadığını savunarak davanın reddini dilemİşlerdir. Mahkemece, 28.2.2006 tarihli grafolog bilirkİşi raporu esas alınmak ve sözleşme altındaki imzaların davalılara ait olduğu kabul edilmek suretiyle 5.000 YTL alacağın dava tarihinden itibaren İşleyecek yasal faiziyle
birlikte davalılardan tahsiline,fazla isteğin reddine karar verilmİş;hüküm, her iki tarafça temyiz edilmıştır.
1- 6.11.2007 günlü ilam davalılardan Bahattin’e 21.11.2007 gününde tebliğ edilmİş ve bu davalı temyiz dilekçesini l0.12.2007 tarihinde vermıştır. 3156 Sayılı Yasayla değİşik HUMK'un 432/1 maddesi uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği 6.4.1985 tarihinden itibaren verilen kararlarda
temyiz süresi 15 gündür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.6.1990 gün ve esas l989/3, karar 1990/4 İçtihadı birleştirme kararı uyarınca bu davalı yönünden temyiz süresi geçirildikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2- Diğer davalılar ve davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle Tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3- Mahkemece de imza incelemesine ilİşkin olarak alınan 28.2.2006 tarihli Grafolog Bilirkİşi Cahit Alkış'm hazırladığı rapor yeterli bulunmadığı için yeniden imza incelemesine karar verilmİş,ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle davalı tarafa ait imza örnekleri getirtilmİştir. Mahkemece, dosyanın yeniden bilirkİşiye gönderilerek imza incelemesi yaptırılmasına
ve gerekli masraşarın karşılanmasına yönelik olarak davalı tarafa kesin süre verilmediği gibi 13.12 2006 tarihli oturumda davalılar vekilinin yeterli imza örnekleri toplanmadan bilirkİşi incelemesi yaptırılmasının kendileri için anlam ifade etmeyeceğine yönelik beyanı da imza incelemesinden vazgeçilmesi olarak nitelendirilemez. Hal böyle olunca konusunda
uzman bilirkİşi veya kurulundan imza incelemesi konusunda rapor alınmalı ,sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Bu yönün göz ardı edilerek yetersiz bilirkİşi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
4- Az yukarıda 3. bentte açıklandığı şekilde yapılan imza incelemesi sonunda davada dayanılan tarihsiz sözleşmedeki imzaların davalı taraf el ürünü olduğunun anlaşılması durumunda, anılan sözleşmedeki alınan 5.000.000.000.TL borcun 15.9.1998 tarihinde ödenmemesi halinde
5.000.000.TL ödeneceğine ilİşkin şart, Taraflar arasında kararlaştırılmış bir
ceza şartı olduğundan davalı tarafın kural olarak kararlaştırılan bu
ceza şartından da sorumlu olacağı kabul edilmeli, ancak her ne kadar Taraflar cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de, BK 161/son maddesi hükmüne göre, hakimin fahİş gördüğü cezaları resen tenkis etmekle
yükümlü olduğu gözetilerek. Ceza koşulunun fahİş olup olmadığı, Tarafların iktisadı durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemİş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alman
ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tesbit edilmelidir. Mahkemece cezai şart miktarının fahİş olup olmadığı, tenkisinin gerekip gerekmediği tartışımalı, bu yönde inceleme ve araştırma yapılmalı sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın fahİş olup olmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir
karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri göz ardı ederek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
5- Yine sözleşme altındaki imzaların davalılar el ürünü olduğu ve geçerli olduğunun anlaşılması halinde davaya konu kararlaştırıldığından ve kararlaştırılan bu vadenin de kesin vade olduğu anlaşıldığından faize bu tarihten itibaren hükmolunmalıdır. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek dava tarihinden itibaren faize hükmetmİş olması,usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalılardan Bahattin'in temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle diğer davalılar ve davacının sair temyiz taleplerinin reddine,üçüncü bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalılardan Süleyman, Bahadı
r ve Huriye yararına dördüncü ve beşinci bentte açıklanan nedenlerle de davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 20.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.