Rehin miktarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı bakiyeyi iflas veya haciz yolu ile takip edebilir
Ekleyen: Av.feyz Pazarbaşı | Tarih: 29-11-2009 | Kategori: İçtihat | Not
TC. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No : 2005/1457 Karar No : 2005/12131 13.12.2005 tarihli içtihatı.
Özet: Rehin ile temin edilmiş alacağın borçlusu iflasa tabi olsa bile alacaklı yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu durumda takip tarihi itibarıyla borç miktarı araştırılıp sonuca göre karar verilmelidir. Önemli olan tahsilde tekerrür olmamasıdır.
TC. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi

Esas No : 2005/1457
Karar No : 2005/12131
Karar Tarihi : 13.12.2005


ÖZET : Söz konusu olayda davacı, kredi borçlusu aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplere girişmiş, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılan genel haciz yoluyla takibe konu itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Rehin ile temin edilmiş alacağın borçlusu iflasa tabi olsa bile alacaklı yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu durumda takip tarihi itibarıyla borç miktarı araştırılıp sonuca göre karar verilmelidir.Önemli olan tahsilin tekerrür etmemesidir.
(2004 S. K. m. 45/1, 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, kredi borcunu ödemeyen davalı aleyhine ipoteğin ve menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takiplere girişildiğini, tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile girişilen genel haciz yolu ile takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürmüş ve itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre talep edilen alacak aslının tamamen tekerrüren istenmiş olması ve ona işletilen faizin de yasal olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İİK'nun 45/1. maddesi uyarınca rehin ile temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir.
Davanın dayanağı olan İcra takibinde tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile asıl alacakla birlikte takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi de talep edilmiştir. Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak takip tarihi itibariyle borç miktarı hesaplattırılıp ipotek ve menkul rehnini aşan kısmı yönünden İİK'nun 45. maddesi hükmü de nazara alınarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.