YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E: 2007/4-308 K: 2007/323 T: 30.05.2007
İcra Ceza Mahkemesi • İsim Benzerliği Nedeniyle Yanlışkişinin Mahkum Olması • Manevi Giderim
Özet: Gerçek borçlunun nüfus kayıt bilgilerini
bildiği anlaşılan davalı şirketin sebebiyet
verdiği icra takibi ve icra mahkemesinde,
borçlunun kimliği bakımından tam bilgilerin
verilmemesi sebebiyle davacının yanlışlı
kla mahkum olmasından doğan zarardan
davalı şirketin sorumlu olduğu sonucuna varı
lmalıdır.
Taraflar arasındaki "Manevi Tazminat" davasından dolayı yapılan
yargılama sonunda; İzmir Asliye 4.
Hukuk Mahkemesince davanın reddine
dair verilen 18.03.2004 gün ve 2003/605 E., 2004/142 K. sayılı kararı
n incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.
Hukuk
Dairesinin 2.5.2005 gün ve 2004/9973 E., 2005/4637 K. sayılı ilamı ile,
(...Dava, davalılarca alacağın tahsili için başlatılan icra takibi sırasında
ve borçlunun mal beyanında bulunmaması üzerine, icra
ceza mahkemesinde
açılan dava sonucunda; borçlu ile isim benzerliği bulunan davacının
mahkum edilmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilİşkindir.
Mahkemece dava reddedilmıştır.
Davalı şirket gerçek borçlu ile yaptığı sözleşme sırasında onun nüfus
kayıt bilgilerini almıştır. İcra takibi ve daha sonraki icra
ceza mahkemesine
yapılan şikayet sırasında bu bilgiler tam olarak verilmemİş, yalnızca
isim ve soy adı bildirilmıştır. Bu durum davalı tarafın kusurunu oluşturdu-
ğundan mahkemece zarar kapsamının belirlenmek üzere kararın bozulması
gerekmıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya geri çevrilmekle yeniden yapı
lan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmıştır.
Temyiz Eden: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde
temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereğ
i görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve
kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,
Hukuk
Yargıtay Kararları 3047
Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak
gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle
direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararı
rın yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden
dolayı HUMK'un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde
temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.5.2007 gününde oybirliği ile karar
verildi.