Somut olayda davacı alacaklı yargılama sırasında, 16.4.2002 tarihli kesin aciz belgesini alarak dosyaya ibraz etmiş olup, bu durumda dava ön koşulu yerine gelmiş olmakla işin esasına girilerek, tasarrufun iptalinin diğer şartlarının oluşup oluşmadığı mahkemece araştırılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Kaldı ki, davalı 3. kişi borçlunun kayınbiraderi olup İİK. ( değişik )280/2. maddesine göre yapılan tasarrufun mal kaçırma amacına yönelik olduğunu 3. şahsın bildiği farzolunur. Bunun hilafını ise 3. şahıs ancak İİK.nun 279/son maddesine göre ispat edebilir. Öte yandan İİK.nun 278/II. maddesindeki sürenin burada uygulanması mümkün olmayıp, İİK. 280/I. maddesinin ikinci cümlesindeki 5 yıllık süre de olayda geçmemiştir. Tüm bu nedenlerle, dava ön şartı gerçekleştiği ve yasada öngörülen sürelerin de geçmediği gözetilerek işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 400 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 3.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. YARGITAY 15. HD E. 2004/3568 K. 2005/490 T. 3.2.2005