Davalı, asıl alacağı kabul etmiş, fazlaya ilişkin bedeli kabul etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 331.976.089 TL asıl alacağın %26 faiz oranı ile tahsiline, %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, cep telefonu abonesi olan davalıya ait 6.7.2001-26.7.2001-6.8.2001-27.8.2001-6.10.2001-26.10.2001 son ödemeli 6 adet fatura bedelinin süresinde ödenmemesi nedeniyle 852.750.000 TL asıl alacak, 179.860.000 TL ( faturada gösterilen %12 aylık temerrüt faizi ) işlemiş faiz alacağı üzerinden davalı hakkında takip başlatmış, davalı takibe ve faize itiraz etmiştir. Mahkemece faturalardaki son ödeme tarihinin davalıyı temerrüde düşürmeye yeterli olmadığı için takip yapılmasıyla temerrüde düşüldüğü, yine faturalarda belirtilen aylık %12 yıllık %144 faiz oranının tek taraflı olarak ve tüketici aleyhine belirlenen faiz olduğu gerekçesi ile devlet bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı %20 faiz oranının %30 fazlası olan %26 oranda faiz uygulama hakkı olduğunu belirterek asıl alacağın takip tarihinden itibaren %26 faiz yürütülerek takibin devamına karar verilmiştir. Dosyaya sunulan abone sözleşmesinin 4.7./2. bendinde özetle, abonenin sözleşme bedelini zamanında ödememesi durumunda faturada belirtilen orandaki aylık faizide ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, 4.2. maddenin de faturaların aylık olarak düzenlenip abonenin adresine ihbarsız ve kayıtsız olarak gönderileceği abonenin aylık fatura ödemelerini faturanın adresine ulaşmasını beklemeksizin yapmakla mükellef olduğu, faturası eline ulaşmayan abonenin fatura bilgilerini anlaşmalı bankalardan ve cep fatura hattından öğrenebileceği hususları kararlaştırılmıştır. Buna göre davalı adresine bırakılan faturaların son ödeme gününden borcunu ödememişse bu tarih itibariyle borç muaccel olmuş olup, faturada yazan gecikme faizi oranı üzerinden borcunu ödemekle yükümlüdür. Ne varki sözleşmede açıkça bir faiz oranı kararlaştırılmayıp, ileride gönderilecek faturalara atıf yapılmış ise de faturalarda belirlenen faiz oranlarının belirlenmesinde, davacı şirketin makul bir faiz oranını belirleme yükümlülüğü altındadır. Bu belirleme yükümlülüğü çerçevesinde emsal şirketlerinin belirlediği oranlar araştırılarak makul bir faiz oranının belirlenmesi gerekirken, 4077 sayılı kanunda tüketici kredi sözleşmesi ve taksitli satışlar için öngörülen faiz uygulanmasının olayda uygulama yeri olmayan abone sözleşmelerine kıyasen uygulanması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. YARGITAY 13.HD E. 2005/966 K. 2005/6645T. 19.4.2005