ÖZET : CMUK'nun 225. maddesi uyarınca, açıklamalı davetiyenin çıkarıldığı adresin zabıta araştırması sonucu belirlenen adres olduğu, sanık tarafından resmi mercilere bildirilen adres olmadığı, ayrıca daha önce anılan adrese tebligatın tebliğ edilemediği de dikkate alındığında, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine uygun olmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Yasaya aykırıdır.
DAVA : Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık S. H.nun yapılan yargılanması sonucunda; cezalandırılmasına ilişkin K. 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 19.07.2004 tarih ve 2003/193 esas, 2004/595 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 02.11.2004 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- CMUK'nun 225. maddesi uyarınca, açıklamalı davetiyenin çıkarıldığı adresin zabıta araştırması sonucu belirlenen adres olduğu, sanık tarafından resmi mercilere bildirilen adres olmadığı, ayrıca daha önce anılan adrese tebligatın tebliğ edilemediği de dikkate alındığında, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine uygun olmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2- Hükümden sonra 27.04.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5335 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun'un 2. maddesine eklenen fıkranın "Adli ve İdari para cezalarının hesaplanması ve ödenmesinde Bir Yeni Türk Lirasının ( 1 YTL ) altında kalan tutarların dikkate alınmayacağına" dair hükmü nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle para cezasının tespitinde yasal zorunluluk bulunması,
3- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun, 4667 sayılı Kanun'un 77. maddesi ile değişik 164/son maddesi hükmünün yorumlanmasında hataya düşülerek, vekalet ücretinin müdahil yerine davanın tarafı olmayan müdahil vekili lehine hükmedilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirdiğinden, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülerek hükmün istem gibi BOZULMASINA, 10.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.