YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ
E: 2006/1509 K: 2006/3470 T: 12.6.2006
Tasarrufun İptali Davasi İyiniyetli Üçüncü Kişinin Haklari
(İİK m. 282)
Özet: Tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçluyla hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Ayrıca koşullar uygunsa kötü niyetli üçüncü kişiler aleyhine de tasarrufun iptali davası açılabılır. Buna göre tasarrufun iptali davası kötü niyetli olduğu kanıtlanamayan iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarını etkilemez.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ
E: 2006/1509 K: 2006/3470 T: 12.6.2006
Tasarrufun İptali Davasi İyiniyetli Üçüncü Kişinin Haklari
(İİK m. 282)
Özet: Tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçluyla hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Ayrıca koşullar uygunsa kötü niyetli üçüncü kişiler aleyhine de tasarrufun iptali davası açılabılır. Buna göre tasarrufun iptali davası kötü niyetli olduğu kanıtlanamayan iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarını etkilemez.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı avukatı gelmedi. Davalı vekili geldi. Diğer davalılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Dava, İİK’nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin kabule dair kararı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1 Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar İbrahim ve Süleyman'ın tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2 Tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler aleyhine açılır. Ayrıca kötü niyet sahibi 3.şahıslar aleyhine de açılabilir. İptal davası iyi niyetli 3. şahısların haklarını ihlal etmez (İİK 282. Mad.). Somut olayda borçlu İbrahim taşınmazını Süleyman'a satmış. Süleyman ise diğer davalı Birol’a devretmiştir. Davalı Birol'un kötüniyetli olduğu usulen kanıtlanmış değildir. Akit tablosunda ve tapu
kaydında görünmeyen veya henüz eklenmemiş haciz yazısını bildiğine dair ayrıca delil de sunulmamıştır. Böyle olunca 278/11. Maddesinden bahisle Birol yönünden tasarrufun iptaline karar verilmesi yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılması gereken iş anılan Yasanın 283. maddesi hükmünce Süleyman'dan tasarrufa konu taşınmazı elden çıkardığı tarihteki (davacının alacağından fazla olmamak üzere) gerçek bedelinin tahsiline karar vermek, diğer davalı Birol yönünden ise davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.