Pkk'nın Kaçırdığı CHP'li Milletvekili Meğersem Pkk'nın İpliğini Pazara Çıkarmış.
Ben daha önce pkk'ya halk desteği(!) var demagojisi üzerine bir yazı yazmıştım:
Pkk'nın yıllardır harcanacak militan bulmasının nedenini göremeyenlere yedirdikleri bir laftır "pkk'ya ordaki insanlardan desteği var" sözü. "Halk"(!), destek vs. gibi kelimeleri kullanınca sanki birilerinin bişeylerin "kararını vermiş" gibi izlenim uyandırarak, propagandalarını yedirdikleri insanlar görüyorum. O bölgeyi bilen insanları gülümseten bu ifadeyi biraz açalım.
Daha önce bir yazımızda demiştik ki, aşiret kültürünün hakim olduğu o bölgede pkk harcananacak militan bulmakta sorun yaşamamıştır. Sadece pkk değil, diğer hiçbir rant çevreleri böyle bir sıkıntı yaşamamıştır aslında.
Oradaki insanlar, mutlaka bir aşirete yada bir örgüte yada bir tarikat iddiasındaki kimi sapkınlara bağlı olmak zorundalar. Ortada kalanı harcarlar. Üniversitedeyken Mardin'li bir arkadaşla konuşuyordum, kız kardeşlerini babasının ortaokula kadar okuttuğunu söylemişti. "Neden sonra aldırdı" diye sorduğumda. "Okula gönderdiğini duyarlarsa, dağa kaldırırlar" demişti. Farkında olduğumuz binlerce örnekten bir tanesi.
Daha önce de göstermiştik; Radikal, TSK karşıtı bir haber yapayım derken, farkında olmadan doğudaki düzen ile ilgili bir konuyu birinci ağızdan aktarmıştı ve biz de "Apo Cinsel İlişkiye Girmek İçin Sizden Kardeşinizi İsteseydi?" diye konu açmıştık. Mesele şu:
devamı: https://www.hukuki.net/showthread.php...Destegi-mi-Var
Kaçırılma vesilesi ile şimdi okudum ki Tunceli Milletvekili de dediklerimizi birebir doğrulayacak şekilde pkk'nın ipliğini pazara çıkarmış.
O bölgeden olayların canlı tanığından bunları duymak çok önemli:
"PKK, SİYASİ FİGÜRLERE BASKI UYGULUYOR"
Örgüt silah bırakmayacağını söylemeli, 3 ay 5 ay bırakıp sonra tekrar kullanması, beni bile artık bu meseleyi anlayamaz bir noktaya sürüklüyor. Ben bile bunun artık taktik olduğunu ve samimi bir istek olmadığını düşünüyorum. Bir de örgütün sivillere yönelik yaptığı eylemle var. Bu yaz boyunca, Dersim’de beş kişiyi kurşuna dizdi örgüt. Örgütün, o bölgede siyaset yapan bütün figürlere uyguladığı şiddet var, Diyarbakır’da ve Dersim’de. Aydın vicdanı bunları da kınamayı, sorumlu olmayı gerektirir. Ama ben, Türk aydınlarından hiç böyle bir şey görmüyorum.
"SEÇİMİ BDP TERÖRÜ İLE GEÇİRDİK"
Orayı tamamen örgüte terk etmişler, örgüt istediğini yapıyor. Biz Dersim’de resmen, PKK terörü altında bir seçim kampanyası yürüttük, BDP terörü altında. Ama aydınlar hiç bunları gündemine almıyor, bunları da tartışmak, eleştirmek lazım. Tek yönlü eleştiri aydın vicdanına uygun değil.
Nasıl bir tehdit bu, BDP Teröründen kastınız ne?
Yani tehdit ettiler bütün güçleri, burası bizimdir, hiç kimse giremez, adaylar ajandır deyip yoğun bir şekilde propaganda yaptılar. PKK’lılar, köylere indi, halkı tehdit ettiler, bu sandıklardan, BDP’nin bağımsız adayına oy çıkacak diye. Diyarbakır’da da AKP’lileri tehdit ettiler. Oysa BDP Ankara’da siyaset yapıyor. Biri, BDP’lileri tehdit etse hepimiz karşı çıkarız. Ama orada PKK resmen terör estiriyor.
Peki, açılım sürecine dönersek, ne oldu Demokratik Açılım Paketine?
İçi boş, hiç bir şey yok. Sadece Artuklu Üniversitesi ve Tunceli Üniversitesi’nde açılan dil bölümleri var. Bunun dışında hiçbir şey yok, Açılım denen şey, gerçekten halkı oyalayan bir şeydi. Kürt yurttaşların taleplerini anlamayı düşünen bir politika değildi. Kırıntı düzeyinde bazı şeyler yapıldı, bu da, Kürt Sorunu’nun, çözüm yoluna girdiği konusunda ciddi bir mesaj içermiyordu. Ama bunun cevabı da yeniden silahlara sarılmak değildi tabi. 'Sizin açılımınız boş, ben yeniden öldürmeye başlıyorum' demek olmaz, hiçbir aydın bunu kabul etmez. O zaman, Uludere’yi de kınayamayız. Derler ki 'Fehman Hüseyin geldi, bende vurdum, öyle istihbarat aldım
devamı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21215736.asp
Bu milletvekilini pkk'nın elinden sağ salim kurtarmak için TSK icap ederse, bütün özel kuvvetler komutanlığını araziye dağıtmalı.
İnşallah ölümle yada gurur kırıcı bir rezillikle sonuçlanacak bir olay yaşanmadan milletvekilini sağ salim pkknın elinden alır TSK.
Alıntı:
Pkk'nın yıllardır harcanacak militan bulmasının nedenini göremeyenlere yedirdikleri bir laftır "pkk'ya ordaki insanlardan desteği var" sözü. "Halk"(!), destek vs. gibi kelimeleri kullanınca sanki birilerinin bişeylerin "kararını vermiş" gibi izlenim uyandırarak, propagandalarını yedirdikleri insanlar görüyorum. O bölgeyi bilen insanları gülümseten bu ifadeyi biraz açalım.
Daha önce bir yazımızda demiştik ki, aşiret kültürünün hakim olduğu o bölgede pkk harcananacak militan bulmakta sorun yaşamamıştır. Sadece pkk değil, diğer hiçbir rant çevreleri böyle bir sıkıntı yaşamamıştır aslında.
Oradaki insanlar, mutlaka bir aşirete yada bir örgüte yada bir tarikat iddiasındaki kimi sapkınlara bağlı olmak zorundalar. Ortada kalanı harcarlar. Üniversitedeyken Mardin'li bir arkadaşla konuşuyordum, kız kardeşlerini babasının ortaokula kadar okuttuğunu söylemişti. "Neden sonra aldırdı" diye sorduğumda. "Okula gönderdiğini duyarlarsa, dağa kaldırırlar" demişti. Farkında olduğumuz binlerce örnekten bir tanesi.
Daha önce de göstermiştik; Radikal, TSK karşıtı bir haber yapayım derken, farkında olmadan doğudaki düzen ile ilgili bir konuyu birinci ağızdan aktarmıştı ve biz de "Apo Cinsel İlişkiye Girmek İçin Sizden Kardeşinizi İsteseydi?" diye konu açmıştık. Mesele şu:
devamı: https://www.hukuki.net/showthread.php...Destegi-mi-Var
O bölgeden olayların canlı tanığından bunları duymak çok önemli:
Alıntı:
"PKK, SİYASİ FİGÜRLERE BASKI UYGULUYOR"
Örgüt silah bırakmayacağını söylemeli, 3 ay 5 ay bırakıp sonra tekrar kullanması, beni bile artık bu meseleyi anlayamaz bir noktaya sürüklüyor. Ben bile bunun artık taktik olduğunu ve samimi bir istek olmadığını düşünüyorum. Bir de örgütün sivillere yönelik yaptığı eylemle var. Bu yaz boyunca, Dersim’de beş kişiyi kurşuna dizdi örgüt. Örgütün, o bölgede siyaset yapan bütün figürlere uyguladığı şiddet var, Diyarbakır’da ve Dersim’de. Aydın vicdanı bunları da kınamayı, sorumlu olmayı gerektirir. Ama ben, Türk aydınlarından hiç böyle bir şey görmüyorum.
"SEÇİMİ BDP TERÖRÜ İLE GEÇİRDİK"
Orayı tamamen örgüte terk etmişler, örgüt istediğini yapıyor. Biz Dersim’de resmen, PKK terörü altında bir seçim kampanyası yürüttük, BDP terörü altında. Ama aydınlar hiç bunları gündemine almıyor, bunları da tartışmak, eleştirmek lazım. Tek yönlü eleştiri aydın vicdanına uygun değil.
Nasıl bir tehdit bu, BDP Teröründen kastınız ne?
Yani tehdit ettiler bütün güçleri, burası bizimdir, hiç kimse giremez, adaylar ajandır deyip yoğun bir şekilde propaganda yaptılar. PKK’lılar, köylere indi, halkı tehdit ettiler, bu sandıklardan, BDP’nin bağımsız adayına oy çıkacak diye. Diyarbakır’da da AKP’lileri tehdit ettiler. Oysa BDP Ankara’da siyaset yapıyor. Biri, BDP’lileri tehdit etse hepimiz karşı çıkarız. Ama orada PKK resmen terör estiriyor.
Peki, açılım sürecine dönersek, ne oldu Demokratik Açılım Paketine?
İçi boş, hiç bir şey yok. Sadece Artuklu Üniversitesi ve Tunceli Üniversitesi’nde açılan dil bölümleri var. Bunun dışında hiçbir şey yok, Açılım denen şey, gerçekten halkı oyalayan bir şeydi. Kürt yurttaşların taleplerini anlamayı düşünen bir politika değildi. Kırıntı düzeyinde bazı şeyler yapıldı, bu da, Kürt Sorunu’nun, çözüm yoluna girdiği konusunda ciddi bir mesaj içermiyordu. Ama bunun cevabı da yeniden silahlara sarılmak değildi tabi. 'Sizin açılımınız boş, ben yeniden öldürmeye başlıyorum' demek olmaz, hiçbir aydın bunu kabul etmez. O zaman, Uludere’yi de kınayamayız. Derler ki 'Fehman Hüseyin geldi, bende vurdum, öyle istihbarat aldım
devamı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21215736.asp
İnşallah ölümle yada gurur kırıcı bir rezillikle sonuçlanacak bir olay yaşanmadan milletvekilini sağ salim pkknın elinden alır TSK.