Gülen Politbürosundan Son Hz. İsa Propagandası : "O"
Hz. Muhammed'in doğum günü kutlamaları çerçevesinde "İslamcı" grupların çeşitli pankartlarına rastlamışsınızdır. "Allah'ın Resulü" ifadeleri ile veya "Hz. Muhammed" olarak bizzat ismi ile gönderme yaplam peygamberimize bir grup çok ilginç bir şekilde hitap ediyor.
Bu grup .konu ile ilgili pankartlarında Hz. Muhammed'e şu sıfatla işaret ediyor:
"O"
Tahmin etmişsinizdir;
Peygamberimizi "O"'laştıran grup Gülen cemaati.
O ; Türkçe'deki tekil işaret sıfatlarından (Bu, Şu ; O) en
sonuncusu , bir diğer yaklaşımla en uzağı.
Bireyden uzaklaştıkça ; "Bu" önce "Şu" , sonra "O" olur ve gittikçe bireyle "O"'nun hitap ettiği varlık arasında bir uzaklık peydahlanır.
"O" aynı zamanda tekil alemin en üst hiyerarşisinde oturur.
"O"'nun ötesinde kullanabileceğiniz tekil bir sıfat yoktur ; "Onlar" gibi bir işaret sıfatı üzerinden çoğul bir paganizm dünyasına adım atmak istemiyorsanız.
"O" tartışması derin bir varlık tartışmasıdır.
Hristiyan teolojisinde; Hz. İsa'nın "O" olup olmadığı , Tanrı'nın oğlu mu, Tanrı mı, yoksa fani bir peygamber mi olduğu tartışması Hristiyanlık içerisinde günümüze kadar süregelen dinsel ve politik ayrışmalar yaratmıştır.
Hristiyan teolojisinin Bizans'ın devlet politikası ile eklemlendiği 25 Mayıs 325 tarihli İznik konsilinde Hristiyanlığın amentüsünü sabitleme yolunda yapılan tartışmalar ilgilenenler için "O" üzerine ilginç çeşitlemelerle doludur. "Arius"cular ; İsa'nın "O" olduğuna, Tanrı'nın oğlu veya kendisi olduğuna karşı çıkanlardı ve dışlandılar. "Homoiusion" kavramı üzerinden İsa ve Tanrı "aynı türden" kabul edildiler.
Hz. İsa ; "O" oldu.
Gülen cemaatinin İslam'ı İsevileştirme çabaları ; bu yönüyle ,Müslümanlığı Hristiyanlığa ekleyen "Syncretist" (eklemleyici/birleştirici/aktarıcı) bir inanç sistematiği yaratmaya çalıştığı hepimizin malumu.
"Dinlerarası Diyalog" başlığı altında yürütülen misyonerlik çalışmalarına yaptıkları gönüllü katkılar ve diyalog adına Müslümanlığın Amentüsü'nden Hz. Muhammed'i çıkartmaları bu topraklarda İslam'ın önemini kavrayan ateistler adına bile affedilebilir hatalar değil.
Aksiyon dergisinin 8 Aralık 2003 tarihli kapağını hatırlayın.
Hz. Meryem ve bebek İsa'yı tasvir eden kapaktaki ibare şu idi :
"İnsanlık O'nu Bekliyor"
İslamcı bir cemaate hitap eden bir derginin kapağında ; "O" olarak lanse edilen İsa ; Kuran'daki mehdilikle ilgili ayetleri çarpıtma pahasına , insanlığın kurtarıcısı olarak piyasaya sürüldü.
Bu; Hristiyanların ; İsa'nın kurtarıcı olarak yeniden dünyaya geleceği yönündeki teolojik propagandası ile birebir uyuşuyordu.
Gülen cemaatine hakim olan politbüro ; bir cemaatin üyelerine ve onlar üzerinden kamuoyuna Hristiyanlık propagandası yapmakta sakınca görmedi.
Aksiyon dergisinin kapağından sonra Gülen politbürosunun; Hz. Muhammed'i peygamberler hiyerarşisinde İsa'nın altına itme gayretlerinin en son ve sinsi örneğine "Kutlu Doğum Haftası" sırasında rastlıyoruz.
Hz Muhammed'i ; "O" sıfatı ile anmak peygamberimizi yücelten değil, aksine ikonlaştıran, putlaştıran ve bunu yaparken Hz. İsa ile aynı hatta daha düşük seviyeye taşıyan bir dildir.
Şeytani bir dildir. Ayrıntı gibi görülen bir sıfat üzerinden hedef kitlenin bilinçaltına bir virüs zerketmektedir.
Hz. Muhammed'i ; "O" sıfatı üzerinden sinsice unutturmak ve Hz. İsa ile ikame etmek isteyenlerin aşağıdaki sorulara ne cevap vereceği meçhuldür...
"O Hz. Muhammed ise ve Hz. Muhammed Allah'ın resulü ise ; müminlere Allah'ı işaret etmek istediğinizde elinizde hangi işaret sıfatı kalıyor?"
"O"'nun ötesinde bir işaret sıfatı var mı tekil bir varlığa işaret edebileceğiniz?
Hristiyanlara Hz. İsa üzerinden Tanrı'yı unutturan paganist zihniyetin yaklaşık 1700 sene sonra Müslüman zihni üzerindeki hamlesidir "O" ve elin kılıcını kendi milleti üzerinde sallandırmak onuru yine Gülen politbürosuna nasip olmuştur.
Dünyadaki kitlelerin dinlerinin "Allah"/"Tanrı" imgesinden sıyrılarak, beklenen "mehdi" imgesine çıpalanmasının politik gerekçesi mevcut.
"Tanrı/Allah" ile barışık bir zihniyet bireyi özgürleştirip aracıyı kaldırırken; "beklenen mehdi" , bireyi yeniden birilerinin işine gelecek şekilde sıraya sokar ; sürüleştirir, İncil'deki tabirle koyunlaştırır. İsa çoban olur.
"Mehdi Teknolojileri" (Kitlelerde toplu halüsinasyon yaratma, üstün insan teknolojileri, v.s.) geliştikçe ; kitleleri yönetmek isteyen küresel güçlerin Allah/Tanrı'dan soyutlanmış ve "O"'nu bekleyen efsunlaşmış kitlelere olan ihtiyacı artacaktır.
Gülen politbürosunun; kendi kanalları üzerinden yaptığı
"O" propagandasının;
bir yönü ile kabalist sembolizmdeki mükemmel daireye denk geliyor olması aşırı bir yorum olarak algılanabilir.
Fakat "O" 'nun batıni anlamının Hz. Muhammed değil Hz. İsa olduğu Gülen politbürosunun geçmişi gözönüne alındığında gün gibi açıktır.
Türk Milleti'ne Hz. Muhammed üzerinden Hz. İsa propagandası yaptıran ve İslam dinini içten çürütme yönünde sinsi hamleler yapan bu şeytani zekaya karşı herkesin uyanık olması gerekmektedir.
"O" ; bu yolda "Onların" aracıdır; Biz'e karşı.
Bu grup .konu ile ilgili pankartlarında Hz. Muhammed'e şu sıfatla işaret ediyor:
"O"
Tahmin etmişsinizdir;
Peygamberimizi "O"'laştıran grup Gülen cemaati.
O ; Türkçe'deki tekil işaret sıfatlarından (Bu, Şu ; O) en
sonuncusu , bir diğer yaklaşımla en uzağı.
Bireyden uzaklaştıkça ; "Bu" önce "Şu" , sonra "O" olur ve gittikçe bireyle "O"'nun hitap ettiği varlık arasında bir uzaklık peydahlanır.
"O" aynı zamanda tekil alemin en üst hiyerarşisinde oturur.
"O"'nun ötesinde kullanabileceğiniz tekil bir sıfat yoktur ; "Onlar" gibi bir işaret sıfatı üzerinden çoğul bir paganizm dünyasına adım atmak istemiyorsanız.
"O" tartışması derin bir varlık tartışmasıdır.
Hristiyan teolojisinde; Hz. İsa'nın "O" olup olmadığı , Tanrı'nın oğlu mu, Tanrı mı, yoksa fani bir peygamber mi olduğu tartışması Hristiyanlık içerisinde günümüze kadar süregelen dinsel ve politik ayrışmalar yaratmıştır.
Hristiyan teolojisinin Bizans'ın devlet politikası ile eklemlendiği 25 Mayıs 325 tarihli İznik konsilinde Hristiyanlığın amentüsünü sabitleme yolunda yapılan tartışmalar ilgilenenler için "O" üzerine ilginç çeşitlemelerle doludur. "Arius"cular ; İsa'nın "O" olduğuna, Tanrı'nın oğlu veya kendisi olduğuna karşı çıkanlardı ve dışlandılar. "Homoiusion" kavramı üzerinden İsa ve Tanrı "aynı türden" kabul edildiler.
Hz. İsa ; "O" oldu.
Gülen cemaatinin İslam'ı İsevileştirme çabaları ; bu yönüyle ,Müslümanlığı Hristiyanlığa ekleyen "Syncretist" (eklemleyici/birleştirici/aktarıcı) bir inanç sistematiği yaratmaya çalıştığı hepimizin malumu.
"Dinlerarası Diyalog" başlığı altında yürütülen misyonerlik çalışmalarına yaptıkları gönüllü katkılar ve diyalog adına Müslümanlığın Amentüsü'nden Hz. Muhammed'i çıkartmaları bu topraklarda İslam'ın önemini kavrayan ateistler adına bile affedilebilir hatalar değil.
Aksiyon dergisinin 8 Aralık 2003 tarihli kapağını hatırlayın.
Hz. Meryem ve bebek İsa'yı tasvir eden kapaktaki ibare şu idi :
"İnsanlık O'nu Bekliyor"
İslamcı bir cemaate hitap eden bir derginin kapağında ; "O" olarak lanse edilen İsa ; Kuran'daki mehdilikle ilgili ayetleri çarpıtma pahasına , insanlığın kurtarıcısı olarak piyasaya sürüldü.
Bu; Hristiyanların ; İsa'nın kurtarıcı olarak yeniden dünyaya geleceği yönündeki teolojik propagandası ile birebir uyuşuyordu.
Gülen cemaatine hakim olan politbüro ; bir cemaatin üyelerine ve onlar üzerinden kamuoyuna Hristiyanlık propagandası yapmakta sakınca görmedi.
Aksiyon dergisinin kapağından sonra Gülen politbürosunun; Hz. Muhammed'i peygamberler hiyerarşisinde İsa'nın altına itme gayretlerinin en son ve sinsi örneğine "Kutlu Doğum Haftası" sırasında rastlıyoruz.
Hz Muhammed'i ; "O" sıfatı ile anmak peygamberimizi yücelten değil, aksine ikonlaştıran, putlaştıran ve bunu yaparken Hz. İsa ile aynı hatta daha düşük seviyeye taşıyan bir dildir.
Şeytani bir dildir. Ayrıntı gibi görülen bir sıfat üzerinden hedef kitlenin bilinçaltına bir virüs zerketmektedir.
Hz. Muhammed'i ; "O" sıfatı üzerinden sinsice unutturmak ve Hz. İsa ile ikame etmek isteyenlerin aşağıdaki sorulara ne cevap vereceği meçhuldür...
"O Hz. Muhammed ise ve Hz. Muhammed Allah'ın resulü ise ; müminlere Allah'ı işaret etmek istediğinizde elinizde hangi işaret sıfatı kalıyor?"
"O"'nun ötesinde bir işaret sıfatı var mı tekil bir varlığa işaret edebileceğiniz?
Hristiyanlara Hz. İsa üzerinden Tanrı'yı unutturan paganist zihniyetin yaklaşık 1700 sene sonra Müslüman zihni üzerindeki hamlesidir "O" ve elin kılıcını kendi milleti üzerinde sallandırmak onuru yine Gülen politbürosuna nasip olmuştur.
Dünyadaki kitlelerin dinlerinin "Allah"/"Tanrı" imgesinden sıyrılarak, beklenen "mehdi" imgesine çıpalanmasının politik gerekçesi mevcut.
"Tanrı/Allah" ile barışık bir zihniyet bireyi özgürleştirip aracıyı kaldırırken; "beklenen mehdi" , bireyi yeniden birilerinin işine gelecek şekilde sıraya sokar ; sürüleştirir, İncil'deki tabirle koyunlaştırır. İsa çoban olur.
"Mehdi Teknolojileri" (Kitlelerde toplu halüsinasyon yaratma, üstün insan teknolojileri, v.s.) geliştikçe ; kitleleri yönetmek isteyen küresel güçlerin Allah/Tanrı'dan soyutlanmış ve "O"'nu bekleyen efsunlaşmış kitlelere olan ihtiyacı artacaktır.
Gülen politbürosunun; kendi kanalları üzerinden yaptığı
"O" propagandasının;
bir yönü ile kabalist sembolizmdeki mükemmel daireye denk geliyor olması aşırı bir yorum olarak algılanabilir.
Fakat "O" 'nun batıni anlamının Hz. Muhammed değil Hz. İsa olduğu Gülen politbürosunun geçmişi gözönüne alındığında gün gibi açıktır.
Türk Milleti'ne Hz. Muhammed üzerinden Hz. İsa propagandası yaptıran ve İslam dinini içten çürütme yönünde sinsi hamleler yapan bu şeytani zekaya karşı herkesin uyanık olması gerekmektedir.
"O" ; bu yolda "Onların" aracıdır; Biz'e karşı.