Bana Tebliğ Edilen Belge Hakkında Yardıma İhtyacım Var
Merhaba.
22.01.2011 tarihinde internet üzerindeki bir alış-veriş sitesinde kendime özel bir cep numarası almak için aynı platformda hat satışı yapan bir kişiyle irtibata geçtim. Yaptığımız görüşmede fiyatta anlaştık ve ödemem gereken tutarı havale ile satıcının banka şubesine gönderdim. Elbette bu alışveriş site üzerinden olmadı tamamen iki tarafın birbiri üzerine güvene dayalı olarak gerçekleşti. Satıcı şahıs 3 gün geçmesine rağmen bana aldığım ürünü göndermeyince ve verdiği telefon numaralarına ulaşamayınca bende bankamı arayarak bu şahsın beni dolandırdığını ayrıntılı olarak anlattım. Bankam hesap sahibini aramış ve hesaplarını nasıl olduysa dondurmuş. Bu süre zarfında ayrıca Kadıköy Cumhuriyet Savcılığına giderek havale dekontu + alışveriş sitesinde aramızda geçen pazarlık mesajlarının çıktısınıda ekleyerek olayı anlatan bir şikayet dilekçesi doldurdum. Savcı bey makamında ayrıntılı olarak ifademi aldı. Savcılıktaki bu girişimimden yaklaşık 1 saat sonra havale yaptığım şahıs beni cep numaramdan aradı. Telefon numaramı bankam vermiş. Kendisinin bu dolandırıcılıkla bir ilgisi olmadığını kendisinin bir cep telefonu bayisi olduğunu kendi isminin alışveriş sitesinde kendi bilgisi dışında kullanılmak suretiyle hesap açıldığını ve benim pazarlık yaptığım insanların o sırada kendisiyle kontor satışı için pazarlık yaptıklarını fiyatta anlaştıklarını benim hat için yaptığım bu ödemeyi bu şahsın hesabına yaptığımı dolayısı ile paranın hesabına yatırıldığını görünce kontor şifrelerini bu dolandırıcılara verdiğini söyledi. Yani bu durumda ikimiz birden dolandırılmış gibi bir durum oldu. Görüşmemizde şikayetimi geri almam için ricada bulundu ve zararımı telafi etmem için paramı eksiksiz olarak hesabıma havale etti.
Ben şikayetimi geri alamadım çünkü askerlik görevim vardı. Vakit bulamadım. Askerden Nisan 2012'de döndüm. Geçen gün T.C. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinden Kasım 2012'de yapılacak duruşma için Çağrı kağıdı aldım. Bu çağrı kağıdından önce askerdeyken evime 08.09.2011 tarihinde T.C İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi bir karar kağıdı göndermiş. Belgede yazılı olan herşeyi eksiksiz olarak ağaıda size iletiyorum. İncelerseniz sevinirim.
## Sormak istediğim
1). Şikayetimi geri almalı mıyım? Almak istersem nasıl bir yol izlemem gerekir?
2). Şikayetimi geri almam durumunda herhangi bir sorun olur mu? Mahkemeye bir ücret falan ödemem gerekir mi?
------------------------------ GEREKÇELİ KARAR----------------------------- -GÖREVSİZLİK-
İDDİA:
İstanbul C. Başsavcılığı'nın 17.08.2011 tarih, soruşturma, esas ve iddianame sayılı iddianamesi ile sanık X.X hakkında bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan eylemine uyan TCK.'nun 158/1-f ve 53/1. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi amacıyla mahkememize kamu davası açılmıştır.
İDDİA MAKAMI MÜTALAASINDA:
Sanığın internet sitesine hat satmak üzere ilan verdiği, müştekinin ilandaki telefon numarasını telefonla arayarak pazarlıkta anlaştıkları ve satın alınan hattın kargoyla gönderilmesi yolunda anlaşılarak dolandırıcılık suçunun işlendiği anlaşılan olayda, nitelikli dolandırıcılık suç unsurları oluşmadığından, eylemin TCK.'nun 157 ve 53. maddelerine uygun bulunduğundan ve Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine giren suçlardan bulunması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine, dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini kamu adına talep ve mütalaa etmiştir.
DELİLLERİN TAKDİRİ ve GEREKÇE:
Sanık hakkında bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan TCK'nun 158/1-f , 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle mahkememize kamu davası açılmış olup tensip ile C. Savcısının görev konusunda mütalaa beyanı alınarak dosyanın incelenmesinde sanığın kendisine ait telefon hattını satmak üzere internet sitesine ilan vardiği, müştekinin bu siteye ulaştığı, ilanda yazılı telefonu aradığı, karşısında çıkan sanıkla telefon hattının 350 TL karşılığında satışına ilişkin sözlü anlaştığı, parayı da sanığın belirttiği X.X Bankası X şubesindeki hesabına havale ettiği, sanığın telefon hattını kargo ile göndereceğini beyan etmesine rağmen göndermemsi üzerine müştekinin daha önce irtibat kurduğu telefon numaralarından sanığa ulaşamaması nedeniyle dolandırıldığını anlayarak şikayette bulunduğu, yapılan soruşturma sonucunda alış-veriş sitesindeki X.X kullanıcı ismi ile oluşturulan hesapla irtibat telefonunun sanıktan başka kişilere ait olduğu, fakat paranın gönderildiği hesabın sanığa ait olduğunun tespit edildiği iddiası ile hakkında bilişim sistemlerini araç olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan TCK'nun 158/1-f , 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmıştır.
Dosyanın ekleri ve incelenmesinden sanığın yükletilen suçu kabul etmediği, isminin ve hesap numarasının başkaları tarafından kullanıldığını bildirdiği, müştekinin alınan ifadesinde; internet yoluyla sadece ilan yapıldığını, görüşmenin telefonla olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 17.10.2009 tarih, 17151/14287 sayılı kararından gazete satışı ilanı vererek kendisini telefonla arayan müşteki ve katılanlardan kapora almak, banka hesabına havale yaptırmak eyleminde bankanın ödeme aracı olduğu, gazete ilanın ise hileli hareketlerin gerçekleştirilmesi, müştekinin aldatılması konusunda etkisinin bulunmadığı, bu yüzden yapılan telefon görüşmeleri sonucu haksız çıkar elde etmenin TCK.'nun 157. maddesine uyacağı içtihadına yer vermiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; olayımızda sanığın telefon hattı satmak üzere siteye ilan verdiği, ancak müşteki ile sanığın telefon görüşmeleri sonucunda fiyatta anlaştığı, telefon hattının gideceği kargo yönünden anlaştığı, eğer hileli davranış varsa bu telefon görüşmeleri sonucunda yapıldığı, bu yüzden gerek ilanın, gerekse internetin dolandırıcılık suçunda araç olarak kullanılmadığı, suçun yargılama yerinin de Asliye Ceza Mahkemesi olduğu açıktır.
Görevin kamu düzenini ilgilendirdiği ve her aşamada dikkate alınması gerektiği, bu yüzden mahkememizin görevsiz olması sebebiyle aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
5237 Sayılı TCK.'nun 11 ve 12. maddeleri, CMK.'nun 3 ve 4. maddeleri gözönüne alınmak suretiyle yukarıda yazılı gerekçeye göre mahkememizin görevsizliğine,
Sanığın 5237 Sayılı TCK.'nun 157/1 ve 53/1. maddelerine göre yargılanması ve delillerin takdiri mahkemesine ait olmak üzere dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine,
Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına,
Sanığın bulunduğu hal üzere mahkemeye sevkine,
Dair; tarafların yokluğunda, C.Savcısının istemine uygun, 5271 Sayılı CMK.'nun 291 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize veya bulunan yer mahkemesine bir dilekçe vermek veya zabıt katibine beyanda bulunmak, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hakime onaylattırılması suretiyle İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08.09.2011
Not: Bu yazı ben askerdeyken evdeki aile büyüklerime teslim edilmiş. O dönem askerdeydim. Tekrar hatırlatmak isterim askerden Nisan 2012'de döndüm ve 22 Haziran 2012'de T.C. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi Duruşma Tarihi: 22/11/2012 günlü bir Çağrı Kağıdı teslim aldım.
22.01.2011 tarihinde internet üzerindeki bir alış-veriş sitesinde kendime özel bir cep numarası almak için aynı platformda hat satışı yapan bir kişiyle irtibata geçtim. Yaptığımız görüşmede fiyatta anlaştık ve ödemem gereken tutarı havale ile satıcının banka şubesine gönderdim. Elbette bu alışveriş site üzerinden olmadı tamamen iki tarafın birbiri üzerine güvene dayalı olarak gerçekleşti. Satıcı şahıs 3 gün geçmesine rağmen bana aldığım ürünü göndermeyince ve verdiği telefon numaralarına ulaşamayınca bende bankamı arayarak bu şahsın beni dolandırdığını ayrıntılı olarak anlattım. Bankam hesap sahibini aramış ve hesaplarını nasıl olduysa dondurmuş. Bu süre zarfında ayrıca Kadıköy Cumhuriyet Savcılığına giderek havale dekontu + alışveriş sitesinde aramızda geçen pazarlık mesajlarının çıktısınıda ekleyerek olayı anlatan bir şikayet dilekçesi doldurdum. Savcı bey makamında ayrıntılı olarak ifademi aldı. Savcılıktaki bu girişimimden yaklaşık 1 saat sonra havale yaptığım şahıs beni cep numaramdan aradı. Telefon numaramı bankam vermiş. Kendisinin bu dolandırıcılıkla bir ilgisi olmadığını kendisinin bir cep telefonu bayisi olduğunu kendi isminin alışveriş sitesinde kendi bilgisi dışında kullanılmak suretiyle hesap açıldığını ve benim pazarlık yaptığım insanların o sırada kendisiyle kontor satışı için pazarlık yaptıklarını fiyatta anlaştıklarını benim hat için yaptığım bu ödemeyi bu şahsın hesabına yaptığımı dolayısı ile paranın hesabına yatırıldığını görünce kontor şifrelerini bu dolandırıcılara verdiğini söyledi. Yani bu durumda ikimiz birden dolandırılmış gibi bir durum oldu. Görüşmemizde şikayetimi geri almam için ricada bulundu ve zararımı telafi etmem için paramı eksiksiz olarak hesabıma havale etti.
Ben şikayetimi geri alamadım çünkü askerlik görevim vardı. Vakit bulamadım. Askerden Nisan 2012'de döndüm. Geçen gün T.C. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesinden Kasım 2012'de yapılacak duruşma için Çağrı kağıdı aldım. Bu çağrı kağıdından önce askerdeyken evime 08.09.2011 tarihinde T.C İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi bir karar kağıdı göndermiş. Belgede yazılı olan herşeyi eksiksiz olarak ağaıda size iletiyorum. İncelerseniz sevinirim.
## Sormak istediğim
1). Şikayetimi geri almalı mıyım? Almak istersem nasıl bir yol izlemem gerekir?
2). Şikayetimi geri almam durumunda herhangi bir sorun olur mu? Mahkemeye bir ücret falan ödemem gerekir mi?
------------------------------ GEREKÇELİ KARAR----------------------------- -GÖREVSİZLİK-
İDDİA:
İstanbul C. Başsavcılığı'nın 17.08.2011 tarih, soruşturma, esas ve iddianame sayılı iddianamesi ile sanık X.X hakkında bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan eylemine uyan TCK.'nun 158/1-f ve 53/1. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi amacıyla mahkememize kamu davası açılmıştır.
İDDİA MAKAMI MÜTALAASINDA:
Sanığın internet sitesine hat satmak üzere ilan verdiği, müştekinin ilandaki telefon numarasını telefonla arayarak pazarlıkta anlaştıkları ve satın alınan hattın kargoyla gönderilmesi yolunda anlaşılarak dolandırıcılık suçunun işlendiği anlaşılan olayda, nitelikli dolandırıcılık suç unsurları oluşmadığından, eylemin TCK.'nun 157 ve 53. maddelerine uygun bulunduğundan ve Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine giren suçlardan bulunması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine, dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini kamu adına talep ve mütalaa etmiştir.
DELİLLERİN TAKDİRİ ve GEREKÇE:
Sanık hakkında bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan TCK'nun 158/1-f , 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle mahkememize kamu davası açılmış olup tensip ile C. Savcısının görev konusunda mütalaa beyanı alınarak dosyanın incelenmesinde sanığın kendisine ait telefon hattını satmak üzere internet sitesine ilan vardiği, müştekinin bu siteye ulaştığı, ilanda yazılı telefonu aradığı, karşısında çıkan sanıkla telefon hattının 350 TL karşılığında satışına ilişkin sözlü anlaştığı, parayı da sanığın belirttiği X.X Bankası X şubesindeki hesabına havale ettiği, sanığın telefon hattını kargo ile göndereceğini beyan etmesine rağmen göndermemsi üzerine müştekinin daha önce irtibat kurduğu telefon numaralarından sanığa ulaşamaması nedeniyle dolandırıldığını anlayarak şikayette bulunduğu, yapılan soruşturma sonucunda alış-veriş sitesindeki X.X kullanıcı ismi ile oluşturulan hesapla irtibat telefonunun sanıktan başka kişilere ait olduğu, fakat paranın gönderildiği hesabın sanığa ait olduğunun tespit edildiği iddiası ile hakkında bilişim sistemlerini araç olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan TCK'nun 158/1-f , 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmıştır.
Dosyanın ekleri ve incelenmesinden sanığın yükletilen suçu kabul etmediği, isminin ve hesap numarasının başkaları tarafından kullanıldığını bildirdiği, müştekinin alınan ifadesinde; internet yoluyla sadece ilan yapıldığını, görüşmenin telefonla olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 17.10.2009 tarih, 17151/14287 sayılı kararından gazete satışı ilanı vererek kendisini telefonla arayan müşteki ve katılanlardan kapora almak, banka hesabına havale yaptırmak eyleminde bankanın ödeme aracı olduğu, gazete ilanın ise hileli hareketlerin gerçekleştirilmesi, müştekinin aldatılması konusunda etkisinin bulunmadığı, bu yüzden yapılan telefon görüşmeleri sonucu haksız çıkar elde etmenin TCK.'nun 157. maddesine uyacağı içtihadına yer vermiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; olayımızda sanığın telefon hattı satmak üzere siteye ilan verdiği, ancak müşteki ile sanığın telefon görüşmeleri sonucunda fiyatta anlaştığı, telefon hattının gideceği kargo yönünden anlaştığı, eğer hileli davranış varsa bu telefon görüşmeleri sonucunda yapıldığı, bu yüzden gerek ilanın, gerekse internetin dolandırıcılık suçunda araç olarak kullanılmadığı, suçun yargılama yerinin de Asliye Ceza Mahkemesi olduğu açıktır.
Görevin kamu düzenini ilgilendirdiği ve her aşamada dikkate alınması gerektiği, bu yüzden mahkememizin görevsiz olması sebebiyle aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
5237 Sayılı TCK.'nun 11 ve 12. maddeleri, CMK.'nun 3 ve 4. maddeleri gözönüne alınmak suretiyle yukarıda yazılı gerekçeye göre mahkememizin görevsizliğine,
Sanığın 5237 Sayılı TCK.'nun 157/1 ve 53/1. maddelerine göre yargılanması ve delillerin takdiri mahkemesine ait olmak üzere dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine,
Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına,
Sanığın bulunduğu hal üzere mahkemeye sevkine,
Dair; tarafların yokluğunda, C.Savcısının istemine uygun, 5271 Sayılı CMK.'nun 291 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize veya bulunan yer mahkemesine bir dilekçe vermek veya zabıt katibine beyanda bulunmak, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hakime onaylattırılması suretiyle İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08.09.2011
Not: Bu yazı ben askerdeyken evdeki aile büyüklerime teslim edilmiş. O dönem askerdeydim. Tekrar hatırlatmak isterim askerden Nisan 2012'de döndüm ve 22 Haziran 2012'de T.C. İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi Duruşma Tarihi: 22/11/2012 günlü bir Çağrı Kağıdı teslim aldım.