Maaş kesimi cezasına verilen red kararı
Herkese iyi akşamlar,
bir konuda sizin fikrinize ihtiyacım var;
emniyet personeliyim, 2010 yılında yapılan bir suç araştırmasında mahkeme kararı ile telefon dinlemesi yapıldı ve telefonları dinlenen 2 bayanla iki adet telefon görüşmem tespit edildi. bu telefon görüşmeleri hayatın olağan akışı içerisinde olabilecek türdendi,yani merhaba nasılsın nasıl gidiyor tarzında... bu konu ile ilgili hakkımda herhangi bir adli soruşturma yada kovuşturma yapılmadı, daha sonra telefonları dinlenen bayanlar hakkında da mahkeme tarafından kovuşturmaya gerek olmadığına dair karar verildi. ancak emniyet tarafından hakkımda idari soruşturma açıldı. bu bayanları nereden tanıyorsun, neden tanıyorsun ve neden arıyorsun diye !!! muhakkik önce ceza tayinine yer yoktur dedi ancak gelen baskılar üzerine raporunu değiştirdi ve kınama istedi ancak merkez disiplin kurulu kınama yerine 6 ay kıdem tenzili verdi, sicilim temiz olduğu için 4 gün maaş kesimi cezasına düşürdü. Suçum: hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmakmış...
idare mahkemesine dava açtım, dilekçemde ;
1- suçlamaları kabul etmediğimi, adı geçen bayanlarla suç niteliği taşıyan bir ilişkimin olmadığını belirttim.( sonuçta toplan 2 telefon görüşmem olmuş, en az 3 ay süren telefon dinleme sürecinde binlerce telefon dinlemesi yapılmışken benim sadece 2 telefon görüşmemin olmasına dikkat çektim. )
2- herhangi bir suç niteliği taşımayan telefon görüşmelerimin disiplin soruşturmasında kullanılmasının hukuken mümkün olmadığını ve suç olduğunu kanuni gerekçeleri ile belirttim. cmk 135.maddesi ve ilgili diğer yönetmelik.
3- verilen kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürdüm, yapmış olduğum suç unsuru taşımayan telefon görüşmelerimin resmi sıfatın gerektirdiği güven ve saygınlığı nasıl ve ne şekilde sarstığının belirtilmediğini ve somutlaştırılmadığını açıkladım.
4-savunma hakkımın kısıtlandığını belirttim. çünkü muhakkik soruşturmasını yaparken ilk olarak benim ifademi aldı, daha sonraki haftalarda adı geçen bayanların ifadesini aldı. o ifadelerde bayanlar neler söyledi ne gibi iddialarda bulundular benim haberim bile olmadı. hakkımda söylenmiş olan lehte yada aleyhte iddialar hakkında bilgilendirilmedim ve savunma hakkım kısıtlandı dedim.( o bayanlarla sonradan yapmış olduğum şifai görüşmede benimle yakın ilişki içerisinde olmadıklarını sadece tanıdıklarını ve nadiren telefonda görüştüklerini falan söylemişler.)
5-ayrıca soruşturma sırasında hangi suçla itham edildiğim belirtilmedi, danıştay kararlarında kişinin hangi suçla suçlandığı açık ve net bir şekilde belirtilmelidir denilmektedir. kişi hangi suçla suçlandığını bilmelidir ki savunmasını ona göre yapabilsin. oysa ki bana gelen son savunma tebligatında; şu tarihte şu bayanla şu şekilde telefonla görüştüğünüz anlaşılmıştır, bu hususta savunmanızı yazınız denildi. son savunma tebligatını ve danıştay kararını da dilekçeme ekledim.
tüm bu açıklamalara rağmen erzurum idare mahkemesi davayı ret etti ve gerekçeli kararında sadece şu açıklamayı yaptı: "davalının yapmış olduğu mesleğin toplum nazarındaki hassasiyeti dikkate alındığında,kimlerle yakın ilişki içerisinde bulunacağı hakkında daha dikkatli olması gerektiğinden verilen karar uygun görülmüştür"
yani ben 5 madde yazmışım ve her biri ayrı bir bozma nedeni iken, bu maddelere hiçbir açıklama yapmadan 2 satır açıklama ile davayı ret etti, oysa mahkemeler tüm iddiaları değerlendirip, neden kabul ettiğini, neden kabul etmediğini gerekçeleri ile belirtmek zorunda değilmidir ???
ben de temyize gittim, dosyam öncelikli görülsün diye YD isteminde bulundum, iki hafta önce YD ret kararı çıktı. zaten maaş kesimi cezasından dolayı YD kararının çıkmasını beklemiyordum.
tüm bu yazdıklarımdan sonra, idare mahkemesinin vermiş olduğu red kararını nasıl yorumluyorsunuz ve sizce danıştayın son kararını vermesi ne kadar sürer?
başınızı ağrıtmış olabilirim ama sizin yorumlarınızı uzun süredir okuyordum ve sırf size bu soruyu sorabilmek için siteye üye oldum.
şimdiden çok teşekkür ederim...
bir konuda sizin fikrinize ihtiyacım var;
emniyet personeliyim, 2010 yılında yapılan bir suç araştırmasında mahkeme kararı ile telefon dinlemesi yapıldı ve telefonları dinlenen 2 bayanla iki adet telefon görüşmem tespit edildi. bu telefon görüşmeleri hayatın olağan akışı içerisinde olabilecek türdendi,yani merhaba nasılsın nasıl gidiyor tarzında... bu konu ile ilgili hakkımda herhangi bir adli soruşturma yada kovuşturma yapılmadı, daha sonra telefonları dinlenen bayanlar hakkında da mahkeme tarafından kovuşturmaya gerek olmadığına dair karar verildi. ancak emniyet tarafından hakkımda idari soruşturma açıldı. bu bayanları nereden tanıyorsun, neden tanıyorsun ve neden arıyorsun diye !!! muhakkik önce ceza tayinine yer yoktur dedi ancak gelen baskılar üzerine raporunu değiştirdi ve kınama istedi ancak merkez disiplin kurulu kınama yerine 6 ay kıdem tenzili verdi, sicilim temiz olduğu için 4 gün maaş kesimi cezasına düşürdü. Suçum: hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmakmış...
idare mahkemesine dava açtım, dilekçemde ;
1- suçlamaları kabul etmediğimi, adı geçen bayanlarla suç niteliği taşıyan bir ilişkimin olmadığını belirttim.( sonuçta toplan 2 telefon görüşmem olmuş, en az 3 ay süren telefon dinleme sürecinde binlerce telefon dinlemesi yapılmışken benim sadece 2 telefon görüşmemin olmasına dikkat çektim. )
2- herhangi bir suç niteliği taşımayan telefon görüşmelerimin disiplin soruşturmasında kullanılmasının hukuken mümkün olmadığını ve suç olduğunu kanuni gerekçeleri ile belirttim. cmk 135.maddesi ve ilgili diğer yönetmelik.
3- verilen kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürdüm, yapmış olduğum suç unsuru taşımayan telefon görüşmelerimin resmi sıfatın gerektirdiği güven ve saygınlığı nasıl ve ne şekilde sarstığının belirtilmediğini ve somutlaştırılmadığını açıkladım.
4-savunma hakkımın kısıtlandığını belirttim. çünkü muhakkik soruşturmasını yaparken ilk olarak benim ifademi aldı, daha sonraki haftalarda adı geçen bayanların ifadesini aldı. o ifadelerde bayanlar neler söyledi ne gibi iddialarda bulundular benim haberim bile olmadı. hakkımda söylenmiş olan lehte yada aleyhte iddialar hakkında bilgilendirilmedim ve savunma hakkım kısıtlandı dedim.( o bayanlarla sonradan yapmış olduğum şifai görüşmede benimle yakın ilişki içerisinde olmadıklarını sadece tanıdıklarını ve nadiren telefonda görüştüklerini falan söylemişler.)
5-ayrıca soruşturma sırasında hangi suçla itham edildiğim belirtilmedi, danıştay kararlarında kişinin hangi suçla suçlandığı açık ve net bir şekilde belirtilmelidir denilmektedir. kişi hangi suçla suçlandığını bilmelidir ki savunmasını ona göre yapabilsin. oysa ki bana gelen son savunma tebligatında; şu tarihte şu bayanla şu şekilde telefonla görüştüğünüz anlaşılmıştır, bu hususta savunmanızı yazınız denildi. son savunma tebligatını ve danıştay kararını da dilekçeme ekledim.
tüm bu açıklamalara rağmen erzurum idare mahkemesi davayı ret etti ve gerekçeli kararında sadece şu açıklamayı yaptı: "davalının yapmış olduğu mesleğin toplum nazarındaki hassasiyeti dikkate alındığında,kimlerle yakın ilişki içerisinde bulunacağı hakkında daha dikkatli olması gerektiğinden verilen karar uygun görülmüştür"
yani ben 5 madde yazmışım ve her biri ayrı bir bozma nedeni iken, bu maddelere hiçbir açıklama yapmadan 2 satır açıklama ile davayı ret etti, oysa mahkemeler tüm iddiaları değerlendirip, neden kabul ettiğini, neden kabul etmediğini gerekçeleri ile belirtmek zorunda değilmidir ???
ben de temyize gittim, dosyam öncelikli görülsün diye YD isteminde bulundum, iki hafta önce YD ret kararı çıktı. zaten maaş kesimi cezasından dolayı YD kararının çıkmasını beklemiyordum.
tüm bu yazdıklarımdan sonra, idare mahkemesinin vermiş olduğu red kararını nasıl yorumluyorsunuz ve sizce danıştayın son kararını vermesi ne kadar sürer?
başınızı ağrıtmış olabilirim ama sizin yorumlarınızı uzun süredir okuyordum ve sırf size bu soruyu sorabilmek için siteye üye oldum.
şimdiden çok teşekkür ederim...