Öncelikle, bu konuda yapılmış araştırmalardan örnekler vermenin tartışmaya katkı sağlayacağı inancındayım:
Avukat Turgut ÖZKAN (Bursa Gazeteciler Cemiyeti Hukuk Danışmanı)
"...Tasarıda 765 sayılı TCK'da benimsenen hakaret ve "sövme suçu" ayrımı kaldırıldığı için; hakaret suçunun cezasının alt sınırının üç aydan başlatılmasının, ceza adaletinin sağlanması açısından uygun olacağı düşünülmüştür..."
"Eski yasada "sövme" ve "hakaret" birbirinden farklı kavramlardı ve bu suçlar ayrı ayrı düzenlenmişti.Yani Sövme ayrı bir suç , hakaret ayrı bir suç olarak düzenlenmişti.Şimdi "Şerefe karşı suçlar" bölümünde tek bir başlık altında yer alan "hakaret" suçunun oluşabilmesi için o kişinin onur, şeref ve saygınlığına her hangi bir şekilde somut bir fiil isnadı aranmaktadır. Bu fiil isnadı eski TCK'da açıkça bir suç atma olarak gösterilmiştir ve değerlendirilmiştir. Eski sistemdeki suç atma daha açıktır. Karşılığı suç olması gerekmektedir. Ama devamında "bir kimseye bir olgu isnadı" aranmaktadır. Olgu isnadı kavramıyla beraber yakıştırmada bulunmak kavramını yan yana getirdiğiniz zaman nelerin hakarete girip girmediği hususunda örnekler vermek gerekirse ;
Somut bir fiil, bir olgu isnadından ya da yakıştırmalarda bulunmaktan anlaşılması gereken ; Bir kimseye, serseri, alçak, hayvan, aşağılık derseniz olgu isnadıdır. Namussuz , rüşvetçi, sahtekâr, dolandırıcı, gibi yakıştırmalarda bulunursanız veya bir kişiyi tanımlarken kör, şaşı, topal, kambur, kel derseniz, bunlar bundan sonra şerefe karşı işlenmiş suçlar bölümünde hakaret olarak değerlendirilecektir. Bu kavramların daha iyi anlaşılabilmesi için yasanın gerekçelerini iyi incelemenizi öneririm. Hakaret suçunun oluşması anlamında, kele kel, köre kör ya da bu anlamdaki bazı yakıştırmalarda bulunmak, kişinin dünya görüşüne, olayın oluş biçimine göre bundan böyle cezası üç aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası olacaktır.Buradaki kişinin dünya görüşü kavramına dikkatinizi çekerim.Bu kavram sübjektif bir kavramdır. Oysa Ceza yasasında yer alan kavramların herkes tarafından anlaşılabilir net tanım ve sınırlamalar içermesi gerekmektedir. Olur olmaz her tanım şikayetçinin "benim dünya görüşüme göre bu kelime hakarettir" demesi karşısında basın çalışanlarını yargılama ve cezalandırılma ile karşı karşıya bırakacaktır. "
devam edecek..