Alıntı:
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
Firar suçuyla ilgili hiçbir değişiklik olmamıştır.Gelişen süreçte de ufukta hiçbir değişikliğin olmayacağı gözükmektedir.
Şimdi bir sn. Firar suçuna verilen ceza hususunda mevcut bir değişiklik olmadığı doğrudur. Zira onca mücadeleye rağmen, başvuru ve haykırışa rağmen bir düzelme olmayacağını söylemek katılmadığım bir kişisel takdirinizdir. Bu konuda kimse kesin bir hüküm bildirmemelidir.
Söz konusu dava, 25 civarı dosya ile ayrıca tarihinde ilk kez
AİHM 'ne de taşınmıştır. Bu insanlık ayıbı cezaya karşın (TCK da suç karşılığı olmayan, CMK ya göre oluşamayan) 9 Milyon Euro'yu bulabilecek bir tazminat talebi söz konusudur. Lütfen araştırıp bilgi veriniz... Hükümetin 4. yargı paketini açıklaması bekleniyor. Bir ihtimal bu yargı paketinden başvurulara, itirazlara, taleplere, kısacası bu insanlık ayıbına bir çözüm çıkabilir. Artık 40-50 kişi değil, kitleler mağdur... Firar eden personel sayısı arttı, eski ve yeni mağdurlar buluştu, mecburi hizmet süresini aykırı bulan ama firar etmeyen destekçiler çoğaldı, ayrıca artık Eş'ler mağdur.. Anneler mağdur... Babalar da mağdur... Eskiden sadece personelin kendisi mağdurdu, çekerim yatarım lanet olsun diyordu... Artık işler değişti! Açıkçası hükümetten çözüm gelmesi an meselesidir. Takipte kalınız bu meseleyi.
Sn. Momolii53, karara kesinlikle
itiraz ediniz ve askeri yargıtay'a taşıyınız. Eylül ayından itibaren anayasa mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı sağlanmış bulunmaktadır, istifa hakkı olmadığından dolayı mecburen firar etmek zorunda kalmamız zaten anayasa ya aykırı bir husus olup
anayasa mahkemesine de bireysel başvuru yapınız. Ayrıca bu konudan tüm mağdurlar birleşerek bu haksızlığa karşı artık seslerini yükseltip
AİHM'ne başvurarak hak, onur mücadelesi vermeye başladılar. Sizde aynı şekilde kesinlemiş kararınız ile birlikte
AİHM' ne başvurunuz. Arama motorlarından gerekli aramaları yaptırarak sonuçlara, yardım ve yardımcılara ulaşlınız. Basında da çok yer aldı bu mevzuu.
Sonuç olarak; adam mı öldürdük? Hırsızlık mı yaptık? Gasp mı yaptık? Zimmete para mı geçirdik? Anayasal düzeni mi bozmaya kalktık? Tecavüz mü ettik? Ne yaptık biz arkada, karşılığında sırf vesayetçi zihniyet zamanında öyle istedi diye 1 ila 3 yıl arası hapisle yargılanıp minimum altı buçuk ay hapis yatırıldık? Bu mu adalet, bu mu insan hakları? Sade ve sadece kişisel sebeplerden dolayı zorla bir işi, mesleği yapmak istemedik. Yani tabiri caizse zorla mesaiye gidip karşılığında maaş almak istemedik. Ülkemize farklı şekillerde de faydalı olabilecek bireyleriz. Kimimiz esnaf, kimimiz ceo, kimimiz akademisyen, kimimiz turizmci olarak çok daha fayda sağlayabilir bu ülkeye. Paraysa para diyoruz, tazminat ödeyerek istifa hakkı verilsin diyoruz, bunun adı zorla yaptırılan aleni gizli köleliktir diyoruz, karşılığında hiç birşey yok... Yok öyle yağma. Şimdi hesap sorma sırası geldi çattı.
Sonuç olarak, bu artık bir gurur - onur mücadelesine dönmüştür. Mücadeleye katılınız ve itiraz ediniz. Zira susmak; suçu açıkça kabullenmektir... (Hoş, suçta meslek değiştirmeyi istemek...)
Saygılar.