Cevap: İcradan Alınan Yerin Boşaltılması
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/12651
K. 2010/26020
T. 4.11.2010
• ALICIYA İHALE EDİLEN TAŞINMAZIN ÜÇÜNCÜ KİŞİ TARAFINDAN İŞGAL EDİLMESİ ( İhalenin Kesinleşmesi Üzerine Alıcı İcra Dairesinden Üçüncü Kişinin Taşınmazdan Çıkarılmasını İsteyebileceği )
• İŞGAL EDİLEN TAŞINMAZ ( Alıcıya İhale Edilen Taşınmaz Bir Üçüncü Kişi Tarafından İşgal Edilmekte İse İhalenin Kesinleşmesi Üzerine Alıcı İcra Dairesinden Üçüncü Kişinin Taşınmazdan Çıkarılmasını İsteyebileceği )
• İSPAT YÜKÜ ( Alıcıya İhale Edilen Taşınmazın Üçüncü Kişi Tarafından İşgal Edilmesi - 3. Kişi İcra Mahkemesinde Taşınmazı Hacizden Önceki Bir Tarihte Resmi Bir Belge İle Belgelenmiş Bir Akde Dayanarak İşgal Etmekte Olduğunu İspat Etmekle Yükümlü Olduğu )
• RESMİ BELGE NİTELİĞİ ( Gerek Adi Kira Sözleşmesi Gerek Şirketin Faaliyete Geçtiği Tarihi Gösteren Ticaret Sicil Yazısı İİK’nun 135/2. Md. Anlamında Şikayetçi 3. Kişinin Kiracılık Sıfatını Tevsik Eden Resmi Belge Niteliği Taşımadığı )
2004/m.135/2
ÖZET : Alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir.
Üçüncü kişi, icra mahkemesinde taşınmazı hacizden önceki bir tarihte resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. Nitekim, doktrinde de üçüncü kişinin, kiracı olduğunu hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat etmesi halinde, icra mahkemesince, tahliye emrinin iptaline karar verileceği belirtilmiştir.
Gerek adi kira sözleşmesi, gerek şirketin faaliyete geçtiği tarihi gösteren ticaret sicil yazısı, İİK.nun 135/2. maddesi anlamında şikayetçi 3. kişinin kiracılık sıfatını tevsik eden resmi belge niteliği taşımamaktadır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Şikayetçi 3. kişinin başvurusu, icra müdürlüğünün tahliye kararının şikayet yoluyla kaldırılması isteğine ilişkindir.
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucunda davaya konu taşınmaz ihale yoluyla satılmıştır. İcra Müdürlüğünce 11.11.2009 günü İcra İflas Kanununun 135. maddesi gereğince şikayetçi 3. kişiye tahliye emri gönderilmiş, bu karar şikayetçiye 16.11.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Şikayetçi 3. kişi, yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak. Ticaret Sicil Memurluğu belgesine göre 04.05.2007 tarihinden itibaren faaliyette bulunduğunu ve 01.08.2008 tarihli kira sözleşmesiyle de tahliye emrine konu mecurda kiracı olduğunu ileri sürerek tahliye kararının infazının dava sonuna kadar tedbiren durdurularak iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İcra İflas Kanununun 135. maddesi "...Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için 134'üncü maddede yazılı müddete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır.
( Değişik 6.6.1985 - 3222/17 md. ) Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur..." hükmünü içermektedir.
Anılan hükme göre alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir.
Üçüncü kişi, icra mahkemesinde taşınmazı hacizden önceki bir tarihte resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlüdür, ( m. 135, II c.1 ) Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. Nitekim, doktrinde de üçüncü kişinin, kiracı olduğunu hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat etmesi halinde, icra mahkemesince, tahliye emrinin iptaline karar verileceği belirtilmiştir. ( Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı. Kasım 2004 baskı s. 40 )
Somut olayda taşınmazın tapu kaydı üzerine 27.11.2006 tarih ve 17718 yevmiye numarası ile ipotek konulmuş olup, şikayetçi 3. kişi, 01.08.2008 tarihli adi kira sözleşmesi ile 04.05.2007 tarihinden itibaren faaliyette bulunduğuna ilişkin ticaret sicil memurluğundan alınan yazıya dayanmıştır. Gerek adi kira sözleşmesi, gerek şirketin faaliyete geçtiği tarihi gösteren ticaret sicil yazısı, İİK.nun 135/2. maddesi anlamında şikayetçi 3. kişinin kiracılık sıfatını tevsik eden resmi belge niteliği taşımamaktadır.
O halde, mahkemece şikayet in reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 04.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2007/12-297
K. 2007/287
T. 23.5.2007
• İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNÜN TAHLİYE KARARININ ŞİKAYET YOLUYLA KALDIRLMASI ( Kira Sözleşmesi Noter Tasdikli Yapılmış Olduğu - Tevsik Edilmiş Bir Belge Olduğunun Kabulü Gerektiği )
• NOTER TASDİKLİ KİRA SÖZLEŞMESİ ( Tevsik Edilmiş Bir Belge Olduğunun Kabulü Gerektiği - Şikayetin Kabulü İle Tahliye Emrinin İptali Gereği )
• TEVSİK EDİLMİŞ BELGE ( Kira Sözleşmesinin Noter Tasdikli Yapılmış Olduğu/Tevsik Edilmiş Bir Belge Olduğunun Kabulü Gerektiği - Şikayetin Kabulü İle Tahliye Emrinin İptali Gereği )
2004/m.134,135
ÖZET : Dava, İflas Müdürlüğünün tahliye kararının şikayet yoluyla kaldırılması isteğine ilişkindir. Somut olayda kira sözleşmesi noter tasdikli yapılmış olup, sözkonusu bu kira sözleşmesi tapuda 28.8.1997'de işleme tabi tutulduğundan kira sözleşmesinin tevsik edilmiş bir belge olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu durumda, şikayetin kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verilmek gerekirken, şikayetin reddi isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki "iflas müdürlüğü kararını şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu 2.İcra Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 2.5.2006 gün ve 2006/278 E. 2006/238 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 3.7.2006 gün ve 2006/11745 E. 14441 K. sayılı ilamı ile;
( ... Borçlu hakkında 10.6.1999 tarihli iflas kararına dayanarak yapılan takip sonucunda taşınmaz ihale olunmuştur. İhale alacaklısı İİK.nun 135. maddesi gereği şikayetçi 3.kişiye tahliye emrini 17.4.2006 tarihinde iflas müdürlüğünce gönderilmesine karar verildikten sonra bu tahliye kararı 3.kişiye 21.4.2006 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yasal süresi içerisinde kiracı 3.kişi taşınmazı iflas kararından önce 28.8.1997 tarihinde tapuya şerhedilen 01.05.1997 tarihli sözleşme ile 9 yıllık taşınmazda kiracı olduğunu ileri sürmüştür. İİK.nun 135/2. maddesine göre kiracılık sıfatının tevsik edilmiş bir sözleşmeyle ispatlanması gerekir.
Somut olayda kira sözleşmesi noter tasdikli yapılmış olup, sözkonusu bu kira sözleşmesi tapuda 28.8.1997'de işleme tabi tutulduğundan kira sözleşmesinin tevsik edilmiş bir belge olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu durumda, şikayetin kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verilmek gerekirken, şikayetin reddi isabetsizdir... ) ,
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, İflas Müdürlüğünün tahliye kararının şikayet yoluyla kaldırılması isteğine ilişkindir.
İflas kararına dayanılarak yapılan takip sonucunda davaya konu taşınmaz ihale yoluyla satılmıştır. İflas Müdürlüğünce 17.4.2006 günü İcra İflas Kanunu'nun 135. maddesi gereğince şikayetçi 3.kişiye tahliye kararı çıkarılmış, bu karar şikayetçiye 21.4.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı yasal süresi içerisinde, 1.5.1997 tarihli ve 9.10.1997 tarihli kira sözleşmeleriyle kiracı olduğunu ileri sürerek tahliye kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İcra İflas Kanunu'nun 135 maddesi "...Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için ( 134 ) üncü maddede yazılı müddete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır.
( Değişik 6.6.1985-3222/17 md. ) Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur..." hükmünü öngörmektedir.
Anılan hükme göre alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise ( ihalenin kesinleşmesi üzerine ) alıcı, icra dairesinden, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir.
Üçüncü kişi icra Mahkemesinde taşınmazı hacizden önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlüdür, ( m. 135, 11 c.1 ) Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. ( Üçüncü kişi taşınmazdan zorla çıkarılamaz. )
Üçüncü kişi, kiracı olduğunu hacizden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir.
Üçüncü kişi, kiracı olduğunu hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. ( Prof. Dr.Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı. Kasım 2004 baskı s. 40 )
Somut olayda şikayetçi davacı, tapu siciline şerh verilen 1.5.1997 tarihli, 9 yıllık kira sözleşmesi ile birlikte noterde onaylanmış 9.10.1997 tarihli, 30 yıl süreli kira sözleşmesine de dayanmıştır. Bu sözleşmeler, İİK.nun 135/2 maddesi anlamında, şikayetçi davacının kiracılık sıfatını tevsik eden resmi belge niteliğini taşımaktadırlar.
O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 23.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.