Alıntı:
TICARÎ ŞİRKET ORTAKLARININ BAĞ - KUR VE SOSYAL SİGORTALAR KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMLARI
01.10.1972 tarihinden itibaren yürürlükte olan 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun (Bağ - Kur) amaç ve kapsamına ilişkin 24. maddesi 04.05.1979 tarihli, 2229 sayılı Kanunla değiştirilmiş ve bu değişiklik ile, evvelce Bağ - Kur'a tâbi tutulan ticaret şirketleri ortaklarına ilave olarak donatma iştirakleri ortakları, anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları da Bağ - Kur'a tâbi tutulmuştur.
Buna göre, 04.05.1979 tarihinden itibaren donatma iştirakleri ortakları ve anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının da Bağ - Kur'a tâbi sigortalı olmaları gerektiğinden, bu kimseler 04.05.1979 tarihinden sonra ayrıca hizmet akdine dayanarak çalışmış olsalar dahi, 506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılmayacaklardır.
Buna mukabil, bahis konusu kimselerden 04.05.1979 tarihinden önce hizmet akdine dayanarak yaptıkları işler dolayısiyle 506 sayılı Kanuna göre sigortalı addedilmiş olanlar ile anılan Kanunun 85. maddesi gereğince isteğe bağlı olarak sigortalılığını sürdüren yahut 86. maddesi uyarınca malûllük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortasına girmiş olanlar ise, bu durumları devam ettiği sürece, Bağ-Kur'a tabi tutulmayacak, ancak, 506 sayılı Kanuna tâbi olmayı gerektirecek durumları sona erdiği taktirde bu tarihten sonra Bağ Kur Kanununa göre sigortalı sayılacaklardır.
Sn: Muhsip,
A.Ş'lerin kurucu ortakları ve yönetim kurulu üyelerinin Bağkur'lu olması gerektiğine ilişkin SSK mevzuatı yukarıya kopyalanmıştır.
Sigorta müfettişi tarafından işyerinde çalıştığı tespit edilen kişi, o işyeri A.Ş'nin kurucu ortağı veya yönetim kurulu üyesi ve o A.Ş'nin kuruluşundan veya yönetim kurulu üyesi oluşandan önce süregelen SSK'lılığı yoksa Bağkur'lu, değilse SSK'lı olması gerekir.
Öte yandan, işyerinde çalıştığı tespit edilen kişinin başka bir işyerinde süregelen sigortalılılığının bulunması, ikinci çalıştığı işyerinde SSK'lı olma zorunluluğunu etkilemez. Başka bir ifadeyle, bir kişi aynı zamanda birden fazla işyerinde çalışıyorsa, çalıştığı her işyerinden ayrı ayrı sigortalı olarak bildirilmek zorundadır.
O kişinin, işletmede sürekli çalışmadığı ama denetim sırasında bulunduğu için tutanağı imzalamış olduğu iddiasının ispatlanması ise biraz güç görünmektedir.
Bu durumda, izlenecek yolun sizin tarafınızdan takdir edilmesi daha uygun olacaktır. Selamlar...