Avrupa standartlari ve "diyanet vergisi"
Öncelikle tüm forum katilimcilarini selamlarim.
Teröristin, Hakkari Cukurca'yi cumhurbaskaninin ziyaretini müteakip, adeta "höyt uleyn, siz kimsiniz! Burasi bizim ciftligimiz!" dercesine katlettigi 24 fidanimizin acisini tasiyorum. Mekanlari cennet olsun.
Bu aci ani tecrübe etmemize ragmen bir baska konuyu, bir düsüncemi tartismaya acmak istiyorum.
2002'den beri gördük ki AKP hükümeti, isine gelen cesitli düzenlemeleri yaparken hep Avrupa Birligi standartlarindan bahsederler. Yapilanlarin bu standartlara uygun oldugundan dem vurulur, yahut orduyla ilgili düzenleme yapilirken "yahu bu Avrupa'nin hicbir ülkesinde yok"lara atifta bulunulur. Iste ben de o Avrupa ülkelerinden birinde uygulanan "kilise vergisi" (Kirchensteuer) uygulamasinin Türkiye'de de hayata gecirilmesini öneriyorum.
Söyle ki;
Almanya'da yasayan her birey, kilisenin nimetlerinden faydalanmak ya da defin islemlerinin kilise tarafindan yapilmasini saglamak icin maasinin aylik %8-9 kadarini kilise vergisi olarak verir. Islem Maliye üzerinden yürüdügünden otomatik olarak kiliseye iletilir. Devlet, ayrica bunun bir ödenek ayirmaz, örnegin ülkemizde diyanete yillik milli gelirden ayrilan pay gibi.
Bu vergiyi hristiyan olmayanlar ve hristiyan olup bu vergiyi ödemek istemeyenler ödemek zorunda degildir. Maliye'ye bu bildirilerek vergiden muaf olabilir herkes.
Ülkemizde Müslüman ya da gayrimüslim, vatandas olsun olmasin calisan her bireyden alinan vergiler, Diyanet'e de devlet ödenegi olarak aktarilir. (Milli Egitim'e aktarilan paydan daha fazla aktarilmasi elestirilere de konu olmustu.) Iste bu sayede "ileri demokrasi ülkesi" Türkiye, her vatandasina Diyanet'e para verip isteyip istemedigi konusunda secme sansi sunmus olur. Diyanete hazineden aktarilacak pay da Milli Egitim'e aktarilir, memleketin egitim sorunu da böylece cözülmüs olur.
Yanisira, %99'u Müslüman diye lanse edilen ülkemizde gercek anlamda yüzde kac Müslüman oldugu da Maliye verilerince belirlenmis olacaktir.
Siz ne düsünüyorsunuz?
Teröristin, Hakkari Cukurca'yi cumhurbaskaninin ziyaretini müteakip, adeta "höyt uleyn, siz kimsiniz! Burasi bizim ciftligimiz!" dercesine katlettigi 24 fidanimizin acisini tasiyorum. Mekanlari cennet olsun.
Bu aci ani tecrübe etmemize ragmen bir baska konuyu, bir düsüncemi tartismaya acmak istiyorum.
2002'den beri gördük ki AKP hükümeti, isine gelen cesitli düzenlemeleri yaparken hep Avrupa Birligi standartlarindan bahsederler. Yapilanlarin bu standartlara uygun oldugundan dem vurulur, yahut orduyla ilgili düzenleme yapilirken "yahu bu Avrupa'nin hicbir ülkesinde yok"lara atifta bulunulur. Iste ben de o Avrupa ülkelerinden birinde uygulanan "kilise vergisi" (Kirchensteuer) uygulamasinin Türkiye'de de hayata gecirilmesini öneriyorum.
Söyle ki;
Almanya'da yasayan her birey, kilisenin nimetlerinden faydalanmak ya da defin islemlerinin kilise tarafindan yapilmasini saglamak icin maasinin aylik %8-9 kadarini kilise vergisi olarak verir. Islem Maliye üzerinden yürüdügünden otomatik olarak kiliseye iletilir. Devlet, ayrica bunun bir ödenek ayirmaz, örnegin ülkemizde diyanete yillik milli gelirden ayrilan pay gibi.
Bu vergiyi hristiyan olmayanlar ve hristiyan olup bu vergiyi ödemek istemeyenler ödemek zorunda degildir. Maliye'ye bu bildirilerek vergiden muaf olabilir herkes.
Ülkemizde Müslüman ya da gayrimüslim, vatandas olsun olmasin calisan her bireyden alinan vergiler, Diyanet'e de devlet ödenegi olarak aktarilir. (Milli Egitim'e aktarilan paydan daha fazla aktarilmasi elestirilere de konu olmustu.) Iste bu sayede "ileri demokrasi ülkesi" Türkiye, her vatandasina Diyanet'e para verip isteyip istemedigi konusunda secme sansi sunmus olur. Diyanete hazineden aktarilacak pay da Milli Egitim'e aktarilir, memleketin egitim sorunu da böylece cözülmüs olur.
Yanisira, %99'u Müslüman diye lanse edilen ülkemizde gercek anlamda yüzde kac Müslüman oldugu da Maliye verilerince belirlenmis olacaktir.
Siz ne düsünüyorsunuz?