Yaşlı kimsenin evliliğinin butlanı, ayırt etme yetisi ve miras ile ilgili bir durum
Hepinize iyi çalışmalar,
benimki şahsi bir durum ve birkaç avukatla görüştüm. Burada genel bir fikir verebilirseniz çok memnun olurum. Durum şu:
Kayınpederim (1934 doğumlu) ilk eşini (kayınvalidem) 2004 yılında kaybetti ve yaklaşık 3 yıldır Türkmenistan vatandaşı bir kadınla imam nikahlı olarak yaşıyor. Biz 1999 yılından bu yana kayınpederlerle beraber oturuyorduk ve yurda döndükten sonra illaki kendi evinde oturmak istedi. Bu kadını da ona sokakta satış yapan bir simitçi bulmuş (Yorumsuz). Kadının oturma iznini uzatmadıklarından dolayı şimdi resmi nikah yapmak istiyor. Bu üç yıllık sürede kadınla ilgili maalesef bazı olumsuz gözlemlerimiz oldu. Örneğin, ilk evliliğin hatırası olan dairenin kendi üzerine yapılması, yüklü miktarlarda nakit para gibi bazı hoş olmayan talepler oldu. Ayrıca sürekli olarak kadının memeleketinden birileri geliyor ve bizimkinin evi resmen bir otele döndü. Eşim ve ben onun evliliğine karşı olmamakla beraber, bu kadınla evlenmesinin kendisini ve biz çok zor durumlara sokacağını düşünüyoruz. Kayınpeder böyle mal talepleri yüzünden daha önce birkaç bayanı -mal istiyorlar diye- kabul etmemişti. Fakat bu üç yılda ne olduysa oldu ve kadının bu taleplerine rağmen sırf oturma izni alabilsin diye şimdi nikah yapmak istiyor. Nikahı da bir sözleşme ile sabiteleyerek mirasından kendisine tahsis edilecek bir daireden ve emekli maaşından başka birşey almasını istemiyor.
Benim yaptığım araştırmalara göre mirastan peşinen feragat hükümsüz bir durum ve bu bayan inanın bana bunu dava konusu edebilecek birisi. Şimdi Kayınpeder "o zaman ben malımı üçüncü bir kişiye devredeyim öyle nikah yapayım" diyor ama bu da muhtemelen mal kaçırmaya girecek. Ben kayınpederimi iyi tanıyorsam bu nikah olacak ve biz onun sonra pişman olacağı bir hata yapmasını istemiyoruz. Bu konuda sorularım:
1.) Mal ayrılığı rejimi ve mirastan -bir bedel karşılığı- feragat sağlam bir çözüm olur mu?
2.) Olmaması durumunda mallarını bir tanıdğına devretmesi ve bir süre sonra kızının alması "mal kaçırma" olarak değerlendirilir mi?
3.) Kayınpederin saf insancıl bir hareketle oturma izni uzasın diye yapabileceği bir nikahı bizim iptal ettirmemiz mümkün müdür?
4.) Son çare olarak nikaha engel olmak için kayınpederin akli dengesiyle alakalı bir dava açabilr miyiz?
Sizin başka tavsiyeleriniz var mı? Gerekirse bu konuda bir avukat arkadaşa yetki vereceğiz fakat bu konuda takdir edersiniz ki bilgili ve tecrübeli birisi olmasını arzu ediyoruz. Bu arada Pendik'te ikamet ediyoruz.
Selamlar,
benimki şahsi bir durum ve birkaç avukatla görüştüm. Burada genel bir fikir verebilirseniz çok memnun olurum. Durum şu:
Kayınpederim (1934 doğumlu) ilk eşini (kayınvalidem) 2004 yılında kaybetti ve yaklaşık 3 yıldır Türkmenistan vatandaşı bir kadınla imam nikahlı olarak yaşıyor. Biz 1999 yılından bu yana kayınpederlerle beraber oturuyorduk ve yurda döndükten sonra illaki kendi evinde oturmak istedi. Bu kadını da ona sokakta satış yapan bir simitçi bulmuş (Yorumsuz). Kadının oturma iznini uzatmadıklarından dolayı şimdi resmi nikah yapmak istiyor. Bu üç yıllık sürede kadınla ilgili maalesef bazı olumsuz gözlemlerimiz oldu. Örneğin, ilk evliliğin hatırası olan dairenin kendi üzerine yapılması, yüklü miktarlarda nakit para gibi bazı hoş olmayan talepler oldu. Ayrıca sürekli olarak kadının memeleketinden birileri geliyor ve bizimkinin evi resmen bir otele döndü. Eşim ve ben onun evliliğine karşı olmamakla beraber, bu kadınla evlenmesinin kendisini ve biz çok zor durumlara sokacağını düşünüyoruz. Kayınpeder böyle mal talepleri yüzünden daha önce birkaç bayanı -mal istiyorlar diye- kabul etmemişti. Fakat bu üç yılda ne olduysa oldu ve kadının bu taleplerine rağmen sırf oturma izni alabilsin diye şimdi nikah yapmak istiyor. Nikahı da bir sözleşme ile sabiteleyerek mirasından kendisine tahsis edilecek bir daireden ve emekli maaşından başka birşey almasını istemiyor.
Benim yaptığım araştırmalara göre mirastan peşinen feragat hükümsüz bir durum ve bu bayan inanın bana bunu dava konusu edebilecek birisi. Şimdi Kayınpeder "o zaman ben malımı üçüncü bir kişiye devredeyim öyle nikah yapayım" diyor ama bu da muhtemelen mal kaçırmaya girecek. Ben kayınpederimi iyi tanıyorsam bu nikah olacak ve biz onun sonra pişman olacağı bir hata yapmasını istemiyoruz. Bu konuda sorularım:
1.) Mal ayrılığı rejimi ve mirastan -bir bedel karşılığı- feragat sağlam bir çözüm olur mu?
2.) Olmaması durumunda mallarını bir tanıdğına devretmesi ve bir süre sonra kızının alması "mal kaçırma" olarak değerlendirilir mi?
3.) Kayınpederin saf insancıl bir hareketle oturma izni uzasın diye yapabileceği bir nikahı bizim iptal ettirmemiz mümkün müdür?
4.) Son çare olarak nikaha engel olmak için kayınpederin akli dengesiyle alakalı bir dava açabilr miyiz?
Sizin başka tavsiyeleriniz var mı? Gerekirse bu konuda bir avukat arkadaşa yetki vereceğiz fakat bu konuda takdir edersiniz ki bilgili ve tecrübeli birisi olmasını arzu ediyoruz. Bu arada Pendik'te ikamet ediyoruz.
Selamlar,