Sebepsiz Zenginleşme, Kefilin Zimmetine Para Geçirmesi
Memlekette işyeri bulunan kardeşim işyeri için kredi kullanıyor ve krediye komşumuz olan başka bir esnaf kefil oluyor. Bir süre sonra işleri bozulan kardeşim hiçbir ödemesini yapmaz duruma geliyor ve işyerini kaparak gurbete çalışmaya gidiyor. Kredi kullanılan bankadan kredinin yanında kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve çek borçları da var. Banka, kredi kefilliğini diğer borçlarla da ilişkilendiriyor ve kefilin hesaplarına farklı tarihlerde bloke koyuyor. Her bloke olayında kefilin zor durumda kalmaması ve kardeşimle kefil arasında tatsızlık çıkmaması için ben kendi cebimden para gönderdim. Toplamda 10750 TL olmak üzere, 3 defa para gönderildi (2250 TL, 4000 TL, 4500 TL). Hem kardeşimin gurbette çalışıyor olmasından hem de bankanın yapılan ödemeleri blokeye neden olan borca değil de diğer borçlara tahsil etmeye çalışmasından dolayı paralar direkt bankaya yatırılmadı. Onun yerine kefile ya elden verildi ya da bankadan havale yapıldı.
Buraya kadar her şey normal görünüyor. Ancak kardeşim tekrar memlekete dönüp bankayla görüşünce kefilin bizim adımıza yaptığını iddia ettiği ödemelerin bir kısmını yapmadığı ortaya çıkıyor. Sadece 4000 TL’lik ödeme yapılmış. Diğer ödemeler ortada yok. Kefil hem dekont gösteremiyor hem de bankaya gidip konuyu açıklığa kavuşturmakta isteksiz davranıyor. Elden verilen 2250 TL’lik tutarı ödediğini ancak dekontu bulamadığını iddia ediyor ve gerekirse kendi cebinden ödeyebileceğini söylüyor. Şüphelenmemize neden olan ilk olay budur. Kimse dekontunu bulamadığı için durduk yere 2250 TL ödemez. 4500 TL’lik tutarın ise yoğun ısrarlar sonucu bankadan alınan hesap dökümünde kefilin kişisel ödemelerine gittiği ortaya çıktı.
Kefil hakız yere aldığı bu paraları iade etme konusunda sürekli ağırdan alıyor. 4500 TL’lik tutar bankadan havale yapıldığı için sebepsiz zenginleşme davası açarak geri alınabileceğini duydum. Havale 22.10.2010 tarihinde yapılmıştı, herhangi bir açıklama yazılmadı. Eğer 1 yıllık zamana aşımı varsa dava açmak için az bir süre kaldı. Benim sizlere danışmak istediğim konu böyle bir dava açabilir miyim ve kazanma şansım nedir? Dava açtığımda kefille tüm ipler kopacağı için davayı da kaybedersem ödemeye hiç yanaşmayacaktır. O nedenle kazanma şansım düşükse oturup kefilin parayı iade etmesini beklemek daha mantıklı geliyor. Son olarak dava dilekçesinde bunları belirtmeli miyim yoksa detaya girmeden “yanlış hesaba havale yaptım” mı demeliyim?
Buraya kadar her şey normal görünüyor. Ancak kardeşim tekrar memlekete dönüp bankayla görüşünce kefilin bizim adımıza yaptığını iddia ettiği ödemelerin bir kısmını yapmadığı ortaya çıkıyor. Sadece 4000 TL’lik ödeme yapılmış. Diğer ödemeler ortada yok. Kefil hem dekont gösteremiyor hem de bankaya gidip konuyu açıklığa kavuşturmakta isteksiz davranıyor. Elden verilen 2250 TL’lik tutarı ödediğini ancak dekontu bulamadığını iddia ediyor ve gerekirse kendi cebinden ödeyebileceğini söylüyor. Şüphelenmemize neden olan ilk olay budur. Kimse dekontunu bulamadığı için durduk yere 2250 TL ödemez. 4500 TL’lik tutarın ise yoğun ısrarlar sonucu bankadan alınan hesap dökümünde kefilin kişisel ödemelerine gittiği ortaya çıktı.
Kefil hakız yere aldığı bu paraları iade etme konusunda sürekli ağırdan alıyor. 4500 TL’lik tutar bankadan havale yapıldığı için sebepsiz zenginleşme davası açarak geri alınabileceğini duydum. Havale 22.10.2010 tarihinde yapılmıştı, herhangi bir açıklama yazılmadı. Eğer 1 yıllık zamana aşımı varsa dava açmak için az bir süre kaldı. Benim sizlere danışmak istediğim konu böyle bir dava açabilir miyim ve kazanma şansım nedir? Dava açtığımda kefille tüm ipler kopacağı için davayı da kaybedersem ödemeye hiç yanaşmayacaktır. O nedenle kazanma şansım düşükse oturup kefilin parayı iade etmesini beklemek daha mantıklı geliyor. Son olarak dava dilekçesinde bunları belirtmeli miyim yoksa detaya girmeden “yanlış hesaba havale yaptım” mı demeliyim?