Alıntı:
m&n rumuzlu üyeden alıntı
arabanın değeri düştüğünden dolayı suçlu taraftan değer düşüklüğünün tazminini isteyebilir miyiz?
Tazminat isteyebilirsiniz.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi 2007/1090 E.N , 2007/1699 K.N.
İlgili Kavramlar
KUSUR
TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT
Özet
TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞI VE BİLİRKİŞİ RAPORU İLE ADLİ TIP KURUMU RAPORU ARASINDA ÇELİŞKİ OLDUĞUNA GÖRE, KARAYOLLARI YA DA İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ GİBİ KURULUŞLARDA ÇALIŞAN, KONUSUNDA UZMAN KİŞİLERDEN OLUŞTURULACAK BİLİRKİŞİ KURULUNDAN ÇELİŞKİYİ GİDERECEK NİTELİKTE RAPOR ALDIRILDIKTAN SONRA TÜM DELİLLER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMELİDİR.
İçtihat Metni
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların malik ve sürücüsü oldukları aracın kusurlu olarak müvekkiline ait araca çarparak hasar oluşturduğunu, hasara ilişkin olarak tespit yaptırdıklarını, bu nedenle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 18.986.618.000 TL'nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline, birleştirilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kusur oranını ve hasar miktarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleştirilen davanın davacı Yusuf vekili, davalı Musa aleyhine açmış olduğu davada 8.000.00 YTL tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı Musa'nın davasının kabulüne, 18.986.618.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, birleştirilen davanın davacı Yusuf'un davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Olayla ilgili olarak trafik kazası tespit tutanağında davalı İlhan'ın 8/8 oranında kusurlu olduğu, 24.01.2006 tarihli bilirkişi raporunda yine %100 oranında tam kusurlu olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, itiraz üzerine alınan 24.04.2006 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ise, "tarafların hangi ışıkta kavşağa girdikleri yönünde çelişkiler mevcut olduğundan" ihtimalli (alternatifli) olarak düzenlenmiştir. Mahkemece, bu ihtimallerden hangisinin, hangi nedenle kabul edildiği etraflıca tartışılmamış, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Dinlenen tanıkların anlatımları da bu yöne ilişkin olarak etraflıca tespit edilememiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde, mahkemece önceden bilgilerine başvurulan tanıkların beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi için tekrar dinlenerek hangi sürücünün, hangi ışıkta kavşağa girdiği konusunda net ve açıklayıcı beyanlarının tespit edilmeye çalışılması, bilahare, kaza tespit tutanağı, araçların geliş ve gidiş yönleri, trafik akış durumu (yoğunluğu), araçların hasar yerleri, çarpışma noktaları, önceki bilirkişi raporları ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmek üzere, konusunda uzman Karayolları ya da İstanbul Teknik Üniversitesi gibi kuruluşlardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan çelişkileri ortadan kaldıracak şekilde ve tarafların kusur durumları ile davalı-davacı İlhan vekilinin savunmaları da değerlendirilerek araçlardaki hasar durumları ve tazminat oranları konusunda yeni bir rapor alınması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 17.05.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.