4230 sayılı kanun ya ortadan kaldırılmalı ya da düzgün değişikliler yapılarak revize edilmelidir..
neden mi..?
- bu kanun ile kadınlara inanılmaz haklar verilmekte ve anayasanın 10. maddesine aykırı düşmekte ilgili madde ile çelişmektedir.. en küçük tartışmalarda bile soluğu savcılıkta alanların sayısı ne kadarı bulmuştur acaba..?
- şiddet mağduru olarak kadınlar gösterilmekte, zaten gergin olan eşlerin arası bu kanun maddesine dayanarak çıkarılacak - evden uzaklaştırma cezası gibi- bir ceza ile, işler iyice işin içinden çıkılmaz hale getirilmektedir.. evden uzaklaştırılan birey nereye gidecektir..? berduş mu olacaktır ya da teselliyi başka kadınların kolunda mı bulacaktır..? aile koruması evden uzaklaştırma ile ne kadar mümkündür..? herhangi bir eylemi yapmaya kararlı olan birisi için mekan-zaman sınırlaması var mıdır..?
- kanunlar aileyi korumaya yönelik olmalıdır, araya mesafeler ve de zaman girince aile kavramı , birbirini düşman gibi gören bireyler olarak vücut bulmakta, bu gibi keklik davaları gözü kapalı olarak bekleyen sevgili avukatlara yeni bir iş kapısı açılmaktadır.. diğer sorguladığım bir olay ise boşanma davası takip eden insanların , o davaları açmadan kapısına gelen vatandaşa hangi yönde telkinde bulunduğudur.. ona ayrıca değineğim başka bir başlık altında..
- daha ekleme yapılacak çok şey var, bu foruma yeni üye olduğum için böyle bir konunun tartışılabilirliği ve konunun açılma yeri burası mıdır değil midir bilemem lakin bu kanunun bir an önce değişmesi lazım, tek bildiğim o..
- bu olay ile beraber akabinde boşanma davası hayat bulmakta, mevcut aile korunacağına , aileler parçalanmaya doğru yön aldırılmaktadır.. çok çok büyük olaylar haricinde ve de meydana gelen olayın belli bir rutin aralığı yoksa tabi..
- kişiye 3 ay evden uzaklaştırma verdik, 3 ayda iletişim yolları ile eşine ulaşamaz verdik diyelim.. bu adam eşi ile nasıl barışacaktır..? kızıldereli hesabı duman ile mi mesaj gönderecek, rüyalarında mı konuşacaktır eşi ile.. aklım almıyor benim ya..
- bu kanun ile kadınlara inanılmaz haklar verilmekte ve anayasanın 10. maddesine aykırı düşmekte ilgili madde ile çelişmektedir.. en küçük tartışmalarda bile soluğu savcılıkta alanların sayısı ne kadarı bulmuştur acaba..?
- şiddet mağduru olarak kadınlar gösterilmekte, zaten gergin olan eşlerin arası bu kanun maddesine dayanarak çıkarılacak - evden uzaklaştırma cezası gibi- bir ceza ile, işler iyice işin içinden çıkılmaz hale getirilmektedir.. evden uzaklaştırılan birey nereye gidecektir..? berduş mu olacaktır ya da teselliyi başka kadınların kolunda mı bulacaktır..? aile koruması evden uzaklaştırma ile ne kadar mümkündür..? herhangi bir eylemi yapmaya kararlı olan birisi için mekan-zaman sınırlaması var mıdır..?
- kanunlar aileyi korumaya yönelik olmalıdır, araya mesafeler ve de zaman girince aile kavramı , birbirini düşman gibi gören bireyler olarak vücut bulmakta, bu gibi keklik davaları gözü kapalı olarak bekleyen sevgili avukatlara yeni bir iş kapısı açılmaktadır.. diğer sorguladığım bir olay ise boşanma davası takip eden insanların , o davaları açmadan kapısına gelen vatandaşa hangi yönde telkinde bulunduğudur.. ona ayrıca değineğim başka bir başlık altında..
- daha ekleme yapılacak çok şey var, bu foruma yeni üye olduğum için böyle bir konunun tartışılabilirliği ve konunun açılma yeri burası mıdır değil midir bilemem lakin bu kanunun bir an önce değişmesi lazım, tek bildiğim o..
- bu olay ile beraber akabinde boşanma davası hayat bulmakta, mevcut aile korunacağına , aileler parçalanmaya doğru yön aldırılmaktadır.. çok çok büyük olaylar haricinde ve de meydana gelen olayın belli bir rutin aralığı yoksa tabi..
- kişiye 3 ay evden uzaklaştırma verdik, 3 ayda iletişim yolları ile eşine ulaşamaz verdik diyelim.. bu adam eşi ile nasıl barışacaktır..? kızıldereli hesabı duman ile mi mesaj gönderecek, rüyalarında mı konuşacaktır eşi ile.. aklım almıyor benim ya..