www.aile.org sitesinden alıntıdır..
.........
Amniosentez nasıl yapılır?
Ultrason yardımıyla amniyosentez için kullanılan özel ince ve uzun iğne ile amniyon kesesine girilebilecek en uygun yer tespit edilir. Bu iğne ile amniyon sıvısından bir miktar örnek alınır. İşlem yaklaşık olarak 45 dakika sürse de, sıvının toplanması en fazla beş dakika almaktadır. Fetustan dökülen hücreleri içeren amniyon sıvısı laboratuarda analiz edilir. Sonuçların alınması birkaç gün ile birkaç hafta sürebilir.
Amniosentez ne zaman yapılır?
Amniyosentez genellikle hamileliğin 15-18. haftaları arasında yapılır. Bazı merkezlerde 13. haftada dahi yapılabilmektedir.
Ayrıca üçüncü trimesterde de bazı nedenlerden dolayı amniyosenteze başvurulabilmektedir.
Sularınızın erken gelmesi (erken membran rüptürü) halinde rahim içi enfeksiyonları değerlendirmek amacıyla doktorunuz amniyosentez önerebilir.
Ayrıca amniosentez Rh hastalığı olan bebeklerde fetal aneminin düzeyini belirlemekte de kullanılabilir ve doktorunuzun fetusun hayat kurtarıcı kan transfüzyonuna ihtiyacı olup olmadığını belirlemesini sağlar.
Amniosentez bazen de akciğer olgunluğunu değerlendirmek amacıyla yapılır. Bu durumda amniyosentez doğumdan kısa bir süre önce yapılır.
Amniosentezde neye bakılır?
Amniyosentez kromozom anormalliklerini, nöral tüp defektlerini ve genetik bozuklukları saptar.
Down sendromu en yaygın görülen kromozom bozukluğudur. Kistik fibröz amniosentez ile tespit edilen genetik bozukluklardan biridir.En yaygın görülen nöral tüp defekti ise spina bifidadır.
Çok nadir olarak da hamileliğin son dönemlerinde bebeğin akciğerlerinin yeterince olgunlaşıp olgunlaşmadığını anlamak amacıyla amniyosentez yapılır.
Amniosentez, doğum öncesinde babalık testi yapılması için DNA'ya ulaşılmasını da sağlar. Baba adayından alınan DNA örneği amniyosentez sırasında bebekten alınan DNA örneği ile karşılaştırılır. Babalığın tespiti açısından sonuçların doğruluk oranı %99 olmaktadır.
Amniosentez sonuçları ne anlama gelir?
Amniyosentez kromozom anormallikleri, nöral tüp defektleri ve genetik bozuklukları yüksek bir doğruluk oranı ile (%98-99) saptayan bir tanı yöntemidir. Ancak hastalıkların mevcudiyetini tespit etmekte doğruluk oranı yüksek olmakla birlikte, amniosentez bu hastalıkların derecesinin belirlenmesine yardımcı olmaz.
Anne ve bebek açısından riskleri ve yan etkileri nelerdir?
Amniosentez oldukça güvenli bir işlem olarak değerlendirilse de, bazı risk potansiyelini de beraberinde getiren girişimci bir tanı yöntemidir. Amniosentez ile bağlantılı en önemli risk düşük riskidir. Düşük riski 400?de 1 ile 200?de 1 arasında değişmektedir. Düşükler rahim içinde enfeksiyon oluşması, suların gelmesi ya da doğumun zamanından önce başlatılmasından kaynaklanmaktadır.
Son derece nadir görülmekle birlikte, iğnenin bebeğe temas etme olasılığı da mevcuttur. İğnenin bebekten uzakta tutulması amacıyla ultrasonda son derece dikkatli bir izleme yapılır. İğne cilt altına girdiğinde ve daha sonra da rahim içine girdiğinde anne keskin bir ağrı hissedebilir.
İşlemin tamamlanmasının ardından anne aşağıdaki yan etkileri de yaşayabilir:
- Kramplar
- Sıvı sızıntısı
- İğnenin girdiği bölgede hafif tahriş
Bu komplikasyonlar devam eder ya da kötüleşirse mutlaka doktorunuzu arayınız.
Amniosentez yaptırma nedenleri nelerdir?
Bu testin yapılma nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterir. Testin yapılması tanının teyit edilmesini sağlar ve size bazı seçenekler sunar. Bunlar:
- Olası müdahale potansiyelini değerlendirmek (örneğin spina bifida için anne karnındaki bebeğe operasyon yapılması gibi)
- Özel ihtiyaçları olan bir çocuk için hazırlık yapmaya başlamak
- Yaşam tarzında olabilecek değişikliklere hazırlıklı olmak
- Destek alabileceğiniz yerleri ve kişileri belirlemek
- Hamileliği sonlandırmak
Bazı aileler de çeşitli nedenlerle tanı testlerini yaptırmamayı tercih etmektedir. Kararınızı vermeden önce bu testlerin risk ve yararları konusunda doktorunuzla ayrıntılı olarak görüşmeniz en doğrusu olacaktır.
.................