Nasıl görev yapayım?
Öncelikle benim konumu ele alacak ve okuyacaklara şimdiden çok-çok teşekkür eder ve saygılar sunarım.
Ben, eğitim fakültesi mezunu, Devlete ait rehabilitasyon merkezinde yönetici olarak çalışıyorum. İşim kimi–kimsesi olmayan, sosyal yoksunluk içindeki özürlü vatandaşlarımızın bakım, barınma, sağlık sorunları gibi konularda çözüm üretmek, onlara rahat ve mutlu bir hayatın kapısını aralamak.
50 kapasiteli Kuruluşta 40 kişinin bakılması, 39 da hizmet elemanının iyi şekilde hizmet vermesi, bunları yaparken de herkesin memnun olması sizlerinde takdir edeceği üzere oldukça zor bir görev. Ama ben ve kadrolu diğer 3 personelle biz bunu 2008 yılından bu yana başarıyoruz. Gelin görün ki 2009 yıl sonlarında kabulünü yaptığımız N.T. isimli bedensel engelli vatandaşımız sürekli olarak çıkardığı sorunlarla bizi canımızdan bezdirdi. İki kişilik olan odalarımızda yanına başka bir özürlü yerleştirmedik. Odasını bırakın ortamdaki diğer özürlüler ve bakım elemanlarına verdiği sıkıntının haddi hesabı yok. Fakat atsan atılmaz, satsan satılmaz hesabı işimi yapıp sürekli raporlarını genel müdürlüğüme gönderdim. Diğer özürlüleri yaraladığı, baskı altına alarak borç yaptığı, telefonlarını kullandığı gibi, hepsini raporladık. Mesleki olarak yapılması gereken ne varsa yerine getirildi.
Dediğim gibi kadrolu personel eksikliği sebebiyle, yatılı kuruluş olmamızdan dolayı nöbetlere de katılıyorum. 06/05/2011 tarihindeki nöbetim esnasında N.T. odasında sesiz, sakin, kendini ifade edemeyen B.Ç. nin üzerine uyurken bir şişe kolonyayı sıkmış. Doğal olarak B.Ç. odadan iniltilerle fırladı. Benden nöbetçi amir olarak koştum olaya müdahale ettim. Olayı çözünce tabii olarak sinirlendim ve telefonunu almak istedim, kolonya şişesini almak istedim o arada etejyerin üzerinden şişe, bardak gibi şeyler düştü ve kırıldı. Ama N.T. ile asla fiziki temasım olmadı. Şahıs diğer telefonu ile polisi aramış ve hayatıma kastetti diye şikayet etmiş ve bu sırada nasıl olduysa N.T. yüzünü tırnaklayıp polise göstermiş. Olay savcılığa intikal etmiş durumda ve savcı da TCK’nın 86/2, 86/3.b, 53 (Mağdura yönelik eylem nedeniyle) dava açmış.
Şimdi söylediğim gibi, eğitim fakültesi mezunu biri olarak ve de 7 yılı aşkın süredir özürlülerle çalışan, hiçbir olayı olmamış olan biri olarak ve de 15 yılı aşkın memuriyetim sırasında öğrendiğim gibi asla ve asla fiziki temasım olmamasına, ayrıca diğer özürlülerinde hakkını savunmam gerektiği için şahsıma yapılan bu iftira karşısında yapabileceklerim için bana yardımcı olursanız çok sevinirim.
Yardımlarınız için çok-çok teşekkürler.
Ben, eğitim fakültesi mezunu, Devlete ait rehabilitasyon merkezinde yönetici olarak çalışıyorum. İşim kimi–kimsesi olmayan, sosyal yoksunluk içindeki özürlü vatandaşlarımızın bakım, barınma, sağlık sorunları gibi konularda çözüm üretmek, onlara rahat ve mutlu bir hayatın kapısını aralamak.
50 kapasiteli Kuruluşta 40 kişinin bakılması, 39 da hizmet elemanının iyi şekilde hizmet vermesi, bunları yaparken de herkesin memnun olması sizlerinde takdir edeceği üzere oldukça zor bir görev. Ama ben ve kadrolu diğer 3 personelle biz bunu 2008 yılından bu yana başarıyoruz. Gelin görün ki 2009 yıl sonlarında kabulünü yaptığımız N.T. isimli bedensel engelli vatandaşımız sürekli olarak çıkardığı sorunlarla bizi canımızdan bezdirdi. İki kişilik olan odalarımızda yanına başka bir özürlü yerleştirmedik. Odasını bırakın ortamdaki diğer özürlüler ve bakım elemanlarına verdiği sıkıntının haddi hesabı yok. Fakat atsan atılmaz, satsan satılmaz hesabı işimi yapıp sürekli raporlarını genel müdürlüğüme gönderdim. Diğer özürlüleri yaraladığı, baskı altına alarak borç yaptığı, telefonlarını kullandığı gibi, hepsini raporladık. Mesleki olarak yapılması gereken ne varsa yerine getirildi.
Dediğim gibi kadrolu personel eksikliği sebebiyle, yatılı kuruluş olmamızdan dolayı nöbetlere de katılıyorum. 06/05/2011 tarihindeki nöbetim esnasında N.T. odasında sesiz, sakin, kendini ifade edemeyen B.Ç. nin üzerine uyurken bir şişe kolonyayı sıkmış. Doğal olarak B.Ç. odadan iniltilerle fırladı. Benden nöbetçi amir olarak koştum olaya müdahale ettim. Olayı çözünce tabii olarak sinirlendim ve telefonunu almak istedim, kolonya şişesini almak istedim o arada etejyerin üzerinden şişe, bardak gibi şeyler düştü ve kırıldı. Ama N.T. ile asla fiziki temasım olmadı. Şahıs diğer telefonu ile polisi aramış ve hayatıma kastetti diye şikayet etmiş ve bu sırada nasıl olduysa N.T. yüzünü tırnaklayıp polise göstermiş. Olay savcılığa intikal etmiş durumda ve savcı da TCK’nın 86/2, 86/3.b, 53 (Mağdura yönelik eylem nedeniyle) dava açmış.
Şimdi söylediğim gibi, eğitim fakültesi mezunu biri olarak ve de 7 yılı aşkın süredir özürlülerle çalışan, hiçbir olayı olmamış olan biri olarak ve de 15 yılı aşkın memuriyetim sırasında öğrendiğim gibi asla ve asla fiziki temasım olmamasına, ayrıca diğer özürlülerinde hakkını savunmam gerektiği için şahsıma yapılan bu iftira karşısında yapabileceklerim için bana yardımcı olursanız çok sevinirim.
Yardımlarınız için çok-çok teşekkürler.