Avukata yeni rakip: hukuk klinikleri
Bilgi üniversitesinin hukuk kliniğinden sonra, yeni kurulan Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde de hukuk kliniği kuruluyor. Bu klinikte yapılmak isteneni tarif etmeyeceğim. Doğrudan fakülte dekanın basına yansıyan açıklamasını paylaşıyorum:
Hukuk laboratuvarı kuruyoruz
Hukukçuların kalitesi de burada ön plana çıkıyor. Biz burada iyi bir hukuk eğitimi vermek istiyoruz. 80 öğrencimizle hukuk laboratuvarlarında çalışmalar yürüteceğiz. Vatandaş hukuksal sorunlarını bize aktaracak, onlara ücretsiz danışmanlık yapacağız. Hukuk eğitimi iyi olan bir Türkiye’de pek çok sorun çözülecektir, iyi hukukçu yetiştirirsek, adaletin gecikmesinden şikayet etmeyeceğiz, buna inanıyorum.”
Böylesi haberleri okudukça hayrete düşüyorum. Avukata ait yetkileri, daha hukuk fakültesinden mezun olmamış kişilere kullandırmak gibi bir anlayış kabul edilemez. Hiçbir etik kural, mesleki sorumluluk, özen yükümlülüğü taşımadan ders kitaplarını ve kanunları karıştırarak vatandaşın derdine çare (!) adı altında, vatandaşın sorununu öğrenciler elinde kobay yapmak...
Öğrencilerin bir yandan teorik bilgiyle donanırken diğer yandan pratik tecrübe de kazanması isteniyorsa, bunun yolu stajdan geçer. Staj ise meslek seçimine göre ne şekilde yapılacağı düzenlenmiş bir konudur. Hukuk fakültelerinin rekabet etmek ve bir adım öne geçmek pahasına bu tür tehlikeli ve hukuk dışı girişimlere mesafeli olması gerekir. Avukat adayı yetiştirmeye talip bir fakültenin, öncelikle avukatlara ve avukatlık mesleğine saygılı olması gerekir. Buna Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesini ihlal etmeyerek başlanabilir:
Yalnız avukatların yapabileceği işler:
Madde 35 -
Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
Alıntı:
Hukuk laboratuvarı kuruyoruz
Hukukçuların kalitesi de burada ön plana çıkıyor. Biz burada iyi bir hukuk eğitimi vermek istiyoruz. 80 öğrencimizle hukuk laboratuvarlarında çalışmalar yürüteceğiz. Vatandaş hukuksal sorunlarını bize aktaracak, onlara ücretsiz danışmanlık yapacağız. Hukuk eğitimi iyi olan bir Türkiye’de pek çok sorun çözülecektir, iyi hukukçu yetiştirirsek, adaletin gecikmesinden şikayet etmeyeceğiz, buna inanıyorum.”
Öğrencilerin bir yandan teorik bilgiyle donanırken diğer yandan pratik tecrübe de kazanması isteniyorsa, bunun yolu stajdan geçer. Staj ise meslek seçimine göre ne şekilde yapılacağı düzenlenmiş bir konudur. Hukuk fakültelerinin rekabet etmek ve bir adım öne geçmek pahasına bu tür tehlikeli ve hukuk dışı girişimlere mesafeli olması gerekir. Avukat adayı yetiştirmeye talip bir fakültenin, öncelikle avukatlara ve avukatlık mesleğine saygılı olması gerekir. Buna Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesini ihlal etmeyerek başlanabilir:
Alıntı:
Yalnız avukatların yapabileceği işler:
Madde 35 -
Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.