Profesyonel Askerliğe Reddiye (Mehmetçik'i Kaybetmek)
Asteğmen olarak vazife yaptığım kurum hakkında bir süredir konuşanın cehaletini ortaya döktüğü laflar dönüyor. Çoğunlukla Silahlı Kuvvetler bu tip ilgi çekme çabalarını boşa çıkarır, dikkate almazdı. Doğrusu da budur. Fakat son günlerde bir şekilde isim duyurma derdindeki avamın dediklerinin ciddiye alındığı gibi bir izlenim görmekteyiz. Nacizane uyarmak isteriz ki avamın söylerken kendisinin bile inanmadığı şeyleri ciddiye alırsa Silahlı Kuvvetler işte o zaman çok büyük hata eder.
Zaten kendisine İslami cemaat diyen bir ticari topluluğun siyasete girmesi ile ortalık yalan dolandan geçilmez oldu.(Geçen tıkladım bir iki sayfayı, bir iki yazıya baktım inanın bir tane doğru yoktu baktıklarımda. Bir tane bile. Hepsi yalan. Yalan olduğunu bile bile yazıp yalan olduğunu bile bile okuyan bir topluluk haline dönüşmeleri gerçekten üzücü.) Silahlı Kuvvetlerin, yaptıkları vazifeden dolayı elde ettikleri güçlerine sataşarak ekranlarda, köşelerde yer bulmaya, ukela taklidi yapmaya çalışan adamların neyine itibar ediliyor anlamıyorum. Neyse, istismar edilmeye çalışılan meseleler hakkında biraz yazalım.
1-) Zenginlerin çocukları niye ölmüyor meselesi.
Sorunun soruluş tarzı, içeriği mide bulandırıcı. Şehit olan, hayatlarını kaybeden insanların üzerinden ukelalık yapma niyeti ile sormuyor gerçekten merak ediyorsanız buyrun şehit mezarlıklarını gezin ve orda kaç tane kısa dönem askerlik yapan insanın mezarı olduğunu görün. Hiç göremezseniz nedeni şu.
Üniversite mezunları ya kısa dönem askerlik yapar yada az bir kısmı gönüllük ve mezun olduğu bölüm esasına göre asteğmen olarak yapar. Ne olunacağı tamamen sınav ortamında belirlenir ki 7-8 gün içinde onbinlerce kağıt okunup, sonuçlar ilan edilmek zorundadır. Kısa dönem olunursa -ki büyük çoğunluk kısa dönem olur- 28 gün acemilik neticesinde çok çok az bir kısmı doğu illerine dağıtım olur. Bunların da hiçbirisi operasyona çıkmaz.
Genelde bayanların yada asker kaçaklarının askerliği bilmediği için sorduğu sorunun cevabı da buradadır. Ölmeyen "Zengin çocuğu"(?) diye adlandırılan kesim kısa dönem askerlik yapan üniversite mezunu insanlardır. Ki kısa dönem çavuşlar için şunu söyleyebilirim, geri hizmette üretilen değerin çok çok büyük kısmını tek başlarına üretmektedirler. Yaptıkları vazife operasyona çıkan asker ile aynı kutsallıktadır.
Eğer asteğmen olursanız, kuvvet komutanlığından gelen ve okul komutanlarının da iştirak ettiği heyet önünde kura yerinizde neresi çıktıysa oraya giderseniz. İç güvenlikse iç güvenlik, geri hizmetse geri hizmet. Burada hiçbir müdahele söz konusu değildir. Yani ayrıcalık yapıldığı idda edilen meselede üniversite mezunları için ayrıcalık yapılacak hiçbir aşama yoktur. Üniversite mezunu olup, asteğmen olmaya hak kazanmış birçok insan doğuda sırtında 25 kilo yükle arazi arama tarama faaliyetini canla başla yapmaktadır.
Özetlersek;
- Sınav dijital ortamda okunur bilgisayar kısa dönem mi asteğmen mi olacağınızı belirler.
- Kısa dönemse tehlikeli askerlik ihtimali biter. Usta birliğinizde mesleğinize uygun bir birim varsa mülakat ile o birime atanırsınız.
- Asteğmen ise kura günü torbadan ne çekerse oraya subay rütbesi ile gider. Asteğmen adaylığı süresince aldığı eğitim son derece ağırdır. Asteğmen olduktan sonra da üzerinde bir sürü sorumluluk vardır.
Yani mesele zengin-fakir olma meselesi değil, 4 yıllık fakülte okuyup okumama meselesidir.
Ayrıca bir önceki dönemde İlker Başbuğ "tek tip askerlik" meselesini de gündeme getirmiş. Askerlerin bu şekilşde isihdam edilmesini istediğini de belirtmişti.
Eğer üniversite mezunu değilseniz, askerliğinizi uzun dönem olarak yaparsanız atamaları acemiliğiniz yaptığınız birlik değil, bağlı olduğunuz kuvvet komutanlığı yapar. Tehlikeli bölgelere komando ve piyada birlikleri sevk edilir. Komandoluk da gönüllük esasına göredir. Komando adaylarının komando muayenesi haftalarca sürebilmektedir. Acemiliğinizde yabancı dil bilme vb gibi özellikler ile çeşitli mülakat ve sınav imkanları da tanınmaktadır.
2-) Askeriyede torpil yok mu meselesi
Hayır yoktur; ayrıcalık yapılsın diye bir yerlere telefon açan ricada bulunan insanlar vardır, -her yerde olduğu gibi- ama torpil yoktur. Buyrun araştırın bu kadar torpil girişimlerinin kaçı başarı ile sonuçlanmıştır.
3-) Askere garsonluk yaptırılıyor, orduevlerinde çalıştırılıyor meselesi.
Hemen her kurumun olduğu gibi T.S.K'nın da sosyal tesisleri bulunmaktadır. Ve gelen askerlerin bir kısmının sosyal tesislerde istihdam edilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Eğer özel sektöre verilirse para hazineden çıkar yani senin cebinden çıkar. Ben Genelkurmay Başkanı olsam ben de aynı şeyi yaparım. Sosyal tesislerde görev yapma ile pusuda bekleme arasında yapılan işin kutsallığı açısından hiçbir fark yoktur. Ayrıca eğer orduevlerine girip çıkarsanız, -ki rütbeyi ve kimliğimi aldıktan sonra birçok orduevine biraz da merakla girdim çıktım-anlatılan şeylerin tam bir şehir efsanesi olduğunu anlarsınız.
4-) Askere köle gibi davranıyor, şahsi hizmetler için çalıştırılıyor meselesi.
Silahlı Kuvvetler için şunu belirtmekte hiçbir sakınca yoktur kurumsal anlamda tek bir açığı dahi bulunmamaktadır. Askerin her adımı, her anı yapacağı her iş(gübre dökme faaliyeti bile) talimnamelere ve kanunlara bağlanmıştır. Şahsi emir yasaktır. Haklarını bilerek gitmiyorsan suç biraz da senindir.
Evet, giydiği üniformanın kutsallığını unutmuş, ay başında yatan maaşı ile ilgilenen, sayıları genel mevcudun çok çok az bir kısmını işgal etse de bir miktar rütbeli personele ben de şahit oldum ama bu, o personelin T.S.K mensubu olmasından, yada T.S.K'nın bunu izin verdiğinden dolayı değil, kendi hak hukuk adalet anlayışında ileri gelmektedir.
5-)Asker başarısız mı? Pkk neden bitirilemiyor
Pkk bitirilemiyor çünkü o bölgede büyük bir rant yatıyor. Uyuşturucudan, kaçakçılıktan büyük paralar kazanıyorlar. Oradaki o karışıklık hiç bitmeyecek çünkü orada eğitim seviyesi son derece düşük insanların kullanıldığı bir aşiret kültürü hakim. (Bunun kürt olma ile yada olmama ile alakası yok) Kaç tane "fakir" pkklı tanıyorsunuz?
Asker başarısız mı diye bir soru sormak da ne demek!
Yapacağı her davranış kanun, nizam ve denetlemelerle sınırlandırılmış bir ordu ile bir terörist grubu nasıl bir insan kıyas edebilir. Bu ne rezillik. Evinde oturuyorsun şu anda; karşı binaya bak, orada birisi gitmiş silah kaçakçısına para vermiş silah temin etmiş ve senin evine ateş ettiğini düşün. Ediyorn ve kaçıyor, kaçabilirse. Durum aynen budur. Mehmetçik komutanlarının önderliğinde, kendisini çevreleyen kanunlar ve nizamlar çerçevesinde, devamlı olarak arazi arama tarama faaliyetinde bulunup kaçakçısını, uyuşturucu tacirini, pkksını ülkeye sokmuyor. Bir terörist grup görürüse teslim ol ihtirında bulunuyor, teslim olmazsa etkisiz hale getiriyor. Bunu da gayet başarılı yapıyor ve orada asayişi sağlıyor. Pkk yağma, vur kaç, aklına ne gelirsen onu yapıyor. Tabi kaçtı kaçtı; kaçamadı zaten avlanıyor.
Mehmetçik avlamazsa bir süre sonra ya örgüt için infazla yada başka birşeyle zaten ölüp gidiyorlar.
Kalleşçe vur kaç yapmaya çalışan silahlı adi suç şebekelerine karşı hak ettiği karşılığı vermesi kanunlarla sınırlandırılmıştır ordunun.
Pkk hiç bitmeyecek. Pkk bitirse başka birşey başlayacak. Pkk'dan önce Kıbrıs harekatı oldu ondan önce Kurtuluş Savaşı oldu. Ordu hep aktifti.
Ne yazık ki kötülerin, adi suç şebekelerini, uyuşturucu tacirlerinin , kendini bilmez ukelaların yaşadığı bir dünyada yaşıyoruz. Bunlar olduğu müddetçe askerlik olacak. Kötülelerle mücadele etme paha biçilemez değerdedir, kutsaldır, bu uğurda ölenler şehittir. Ve Mehmetçik hergün dağlarda operasyonlarına, arazi arama taramasına devam ederek, her gün başarılarına bir yenisini daha katıyor. Bundan daha başka ne başarı aranıyor! Ne başarısızlığından bahsediyorsunuz. Neyi neyle kıyaslıyorsunuz.
6-) Komutanlar başarısız mı?
Şu anda bu şartlar altın bu lafı edebilmesi için bir insanın çok büyük bir yüzsüz pişkin olması gerekmektedir. 2002'de şehit sayısı 0'a inmişti. Saddam döneminde Silahlı Kuvvetler Kuzey Irak'a istediği gibi operasyon yapmaktaydı. Ta ki Amerika Irak'a girene kadar. Bunun destekçisi kimdi ? AKP
Pkk'ya saçma sapan tavizler veren, onlara şov yaptırtan kim? AKP
Komutanların içeriye alınması ve şu yaşanan sürecin vahametini söylemeye gerek bile yok.
Ayrıca devamlı olarak polis muhabbeti yapmaya kalkarak şehir içinde asayişi sağlama görevini icra eden polis ile askeri karşı karşıya getirmeye çalışan kim? Akpliler. Yandaş yayın organlarını bir kontrol edin isterseniz.
Yaşanan her pkk operasyonundan sonra tek bir yerden yönetilir gibi Silahlı Kuvvetlere hakaret etmeye, ukelalık yapmaya çalışan kimler? Gene Akpliler.
Nasıl da hayatlarını bu uğurda harcayan komutanlara ukelalık yapmaya çalışıyorlar.
Bunlar dikkatten kaçmıyordur elbette. Ve aynı adamlar devamlı olarak profesyonel yani "paralı" askerlikten bahsediyor.
7-) Profesyonel Askerlik meselesi
Profesyonel kelimesinin manasını bile bilmeyenlerin üzerinde muhabbet çıkardığı bir mesele profesyonel askerlik meselesi. Profession meslek, Profesyonel, bir işi para karşılığı yapmaya denir.
Profesyonel uzman demek değildir. Profesyonel daha iyi demek de değildir. Sadece yaptığı işin karşılığında para alandır.
Ordu gibi kutsal bir kurumu, insanların hayatlarını belli bir disiplin içinde ortaya koyduğu bir kurumu bu derece para meselesine bağlamaya çalışanların niyetleri çok çok kötüdür. Komando birliklerinden tanıdıklarım vasıtası ile öğrendiğim kadari ile tamamen "profesyonelleştirilen"(!) bölük ve birliklerde düzen pek de iç açıcı değilmiş. Ve daha da kötüleşecek. Bu konuda Işık Koşaner çok önemli bir açıklamada bulunmuştu ki gerçekten dört dörtlük:
“Mehmetçiğin yerini alamaz”
Devir teslim töreninde Genelkurmay Başkanlığını devreden Orgeneral İlker Başbuğ, "Askerlik hizmetinin tek tip askerlik şekline dönüştürülmesinin uygun olacağını" söylerken, Işık Koşaner, bedelli askerliğe sıcak bakmadığı mesajını vedi, "özel ordu" tabirini de yanlış bulduğunu belirtti.
Koşaner, askerlik ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "TSK'da Mehmetçiğin yerini alabilecek hiçbir alternatif yoktur. TSK'nın bazı unsurlarında, tecrübe gerektiren görevler için, sınırlı sayıda profesyonel personel görevlendirilmesi hiçbir şekilde 'profesyonel orduya geçiş' demek değildir. 'Özel ordu' tabiri ise son derece yanlıştır. Türkiye'de bir tane ordu vardır o da TSK'dır. Alternatifi yoktur ve olamaz. Vatan hizmeti herkes için hak ve ödev olduğuna göre hiç kimseye, hiçbir meslek grubuna ayrıcalık tanınmamalı, bu hizmet hakça ve eşit şartlarda yapılmalıdır. Ülkemizde vatan hizmetine alternatif başka bir hizmet de yoktur ve olmamalıdır. TSK'nın temel taşı kahraman Mehmetçiktir ve böyle olmaya devam edecektir."
Profesyonel askerlik ile çok tehlikeli bir girişimde bulunulmaktadır. Diğer paralı ordulara geçişler yaşanabilecektir. Ki yaşanmaktadır. Bu tehlikeli oyuna kanılmaması ve dikkatli olunması çok önemlidir. Ne yazık ki Mehmetçiği kaybetmek üzereyiz...
Paralı asker Mehmetçikten daha iyi askerlik yapacak değildir.
Paralı askerlik ile ölümler bitmeyecek, pkk bitmeyecek. Orada o rantı bitirmezsen pkk biterse aşiretler işi devralır. Asayiş sorunu hep devam eder.
Mehmetçik ordunun modernizasyonuna engel olan birşey de değildir.
Paralı askerlik büyük bir fitnenin önemli bir parçasıdır.
Zaten kendisine İslami cemaat diyen bir ticari topluluğun siyasete girmesi ile ortalık yalan dolandan geçilmez oldu.(Geçen tıkladım bir iki sayfayı, bir iki yazıya baktım inanın bir tane doğru yoktu baktıklarımda. Bir tane bile. Hepsi yalan. Yalan olduğunu bile bile yazıp yalan olduğunu bile bile okuyan bir topluluk haline dönüşmeleri gerçekten üzücü.) Silahlı Kuvvetlerin, yaptıkları vazifeden dolayı elde ettikleri güçlerine sataşarak ekranlarda, köşelerde yer bulmaya, ukela taklidi yapmaya çalışan adamların neyine itibar ediliyor anlamıyorum. Neyse, istismar edilmeye çalışılan meseleler hakkında biraz yazalım.
1-) Zenginlerin çocukları niye ölmüyor meselesi.
Sorunun soruluş tarzı, içeriği mide bulandırıcı. Şehit olan, hayatlarını kaybeden insanların üzerinden ukelalık yapma niyeti ile sormuyor gerçekten merak ediyorsanız buyrun şehit mezarlıklarını gezin ve orda kaç tane kısa dönem askerlik yapan insanın mezarı olduğunu görün. Hiç göremezseniz nedeni şu.
Üniversite mezunları ya kısa dönem askerlik yapar yada az bir kısmı gönüllük ve mezun olduğu bölüm esasına göre asteğmen olarak yapar. Ne olunacağı tamamen sınav ortamında belirlenir ki 7-8 gün içinde onbinlerce kağıt okunup, sonuçlar ilan edilmek zorundadır. Kısa dönem olunursa -ki büyük çoğunluk kısa dönem olur- 28 gün acemilik neticesinde çok çok az bir kısmı doğu illerine dağıtım olur. Bunların da hiçbirisi operasyona çıkmaz.
Genelde bayanların yada asker kaçaklarının askerliği bilmediği için sorduğu sorunun cevabı da buradadır. Ölmeyen "Zengin çocuğu"(?) diye adlandırılan kesim kısa dönem askerlik yapan üniversite mezunu insanlardır. Ki kısa dönem çavuşlar için şunu söyleyebilirim, geri hizmette üretilen değerin çok çok büyük kısmını tek başlarına üretmektedirler. Yaptıkları vazife operasyona çıkan asker ile aynı kutsallıktadır.
Eğer asteğmen olursanız, kuvvet komutanlığından gelen ve okul komutanlarının da iştirak ettiği heyet önünde kura yerinizde neresi çıktıysa oraya giderseniz. İç güvenlikse iç güvenlik, geri hizmetse geri hizmet. Burada hiçbir müdahele söz konusu değildir. Yani ayrıcalık yapıldığı idda edilen meselede üniversite mezunları için ayrıcalık yapılacak hiçbir aşama yoktur. Üniversite mezunu olup, asteğmen olmaya hak kazanmış birçok insan doğuda sırtında 25 kilo yükle arazi arama tarama faaliyetini canla başla yapmaktadır.
Özetlersek;
- Sınav dijital ortamda okunur bilgisayar kısa dönem mi asteğmen mi olacağınızı belirler.
- Kısa dönemse tehlikeli askerlik ihtimali biter. Usta birliğinizde mesleğinize uygun bir birim varsa mülakat ile o birime atanırsınız.
- Asteğmen ise kura günü torbadan ne çekerse oraya subay rütbesi ile gider. Asteğmen adaylığı süresince aldığı eğitim son derece ağırdır. Asteğmen olduktan sonra da üzerinde bir sürü sorumluluk vardır.
Yani mesele zengin-fakir olma meselesi değil, 4 yıllık fakülte okuyup okumama meselesidir.
Ayrıca bir önceki dönemde İlker Başbuğ "tek tip askerlik" meselesini de gündeme getirmiş. Askerlerin bu şekilşde isihdam edilmesini istediğini de belirtmişti.
Eğer üniversite mezunu değilseniz, askerliğinizi uzun dönem olarak yaparsanız atamaları acemiliğiniz yaptığınız birlik değil, bağlı olduğunuz kuvvet komutanlığı yapar. Tehlikeli bölgelere komando ve piyada birlikleri sevk edilir. Komandoluk da gönüllük esasına göredir. Komando adaylarının komando muayenesi haftalarca sürebilmektedir. Acemiliğinizde yabancı dil bilme vb gibi özellikler ile çeşitli mülakat ve sınav imkanları da tanınmaktadır.
2-) Askeriyede torpil yok mu meselesi
Hayır yoktur; ayrıcalık yapılsın diye bir yerlere telefon açan ricada bulunan insanlar vardır, -her yerde olduğu gibi- ama torpil yoktur. Buyrun araştırın bu kadar torpil girişimlerinin kaçı başarı ile sonuçlanmıştır.
3-) Askere garsonluk yaptırılıyor, orduevlerinde çalıştırılıyor meselesi.
Hemen her kurumun olduğu gibi T.S.K'nın da sosyal tesisleri bulunmaktadır. Ve gelen askerlerin bir kısmının sosyal tesislerde istihdam edilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Eğer özel sektöre verilirse para hazineden çıkar yani senin cebinden çıkar. Ben Genelkurmay Başkanı olsam ben de aynı şeyi yaparım. Sosyal tesislerde görev yapma ile pusuda bekleme arasında yapılan işin kutsallığı açısından hiçbir fark yoktur. Ayrıca eğer orduevlerine girip çıkarsanız, -ki rütbeyi ve kimliğimi aldıktan sonra birçok orduevine biraz da merakla girdim çıktım-anlatılan şeylerin tam bir şehir efsanesi olduğunu anlarsınız.
4-) Askere köle gibi davranıyor, şahsi hizmetler için çalıştırılıyor meselesi.
Silahlı Kuvvetler için şunu belirtmekte hiçbir sakınca yoktur kurumsal anlamda tek bir açığı dahi bulunmamaktadır. Askerin her adımı, her anı yapacağı her iş(gübre dökme faaliyeti bile) talimnamelere ve kanunlara bağlanmıştır. Şahsi emir yasaktır. Haklarını bilerek gitmiyorsan suç biraz da senindir.
Evet, giydiği üniformanın kutsallığını unutmuş, ay başında yatan maaşı ile ilgilenen, sayıları genel mevcudun çok çok az bir kısmını işgal etse de bir miktar rütbeli personele ben de şahit oldum ama bu, o personelin T.S.K mensubu olmasından, yada T.S.K'nın bunu izin verdiğinden dolayı değil, kendi hak hukuk adalet anlayışında ileri gelmektedir.
5-)Asker başarısız mı? Pkk neden bitirilemiyor
Pkk bitirilemiyor çünkü o bölgede büyük bir rant yatıyor. Uyuşturucudan, kaçakçılıktan büyük paralar kazanıyorlar. Oradaki o karışıklık hiç bitmeyecek çünkü orada eğitim seviyesi son derece düşük insanların kullanıldığı bir aşiret kültürü hakim. (Bunun kürt olma ile yada olmama ile alakası yok) Kaç tane "fakir" pkklı tanıyorsunuz?
Asker başarısız mı diye bir soru sormak da ne demek!
Yapacağı her davranış kanun, nizam ve denetlemelerle sınırlandırılmış bir ordu ile bir terörist grubu nasıl bir insan kıyas edebilir. Bu ne rezillik. Evinde oturuyorsun şu anda; karşı binaya bak, orada birisi gitmiş silah kaçakçısına para vermiş silah temin etmiş ve senin evine ateş ettiğini düşün. Ediyorn ve kaçıyor, kaçabilirse. Durum aynen budur. Mehmetçik komutanlarının önderliğinde, kendisini çevreleyen kanunlar ve nizamlar çerçevesinde, devamlı olarak arazi arama tarama faaliyetinde bulunup kaçakçısını, uyuşturucu tacirini, pkksını ülkeye sokmuyor. Bir terörist grup görürüse teslim ol ihtirında bulunuyor, teslim olmazsa etkisiz hale getiriyor. Bunu da gayet başarılı yapıyor ve orada asayişi sağlıyor. Pkk yağma, vur kaç, aklına ne gelirsen onu yapıyor. Tabi kaçtı kaçtı; kaçamadı zaten avlanıyor.
Mehmetçik avlamazsa bir süre sonra ya örgüt için infazla yada başka birşeyle zaten ölüp gidiyorlar.
Kalleşçe vur kaç yapmaya çalışan silahlı adi suç şebekelerine karşı hak ettiği karşılığı vermesi kanunlarla sınırlandırılmıştır ordunun.
Pkk hiç bitmeyecek. Pkk bitirse başka birşey başlayacak. Pkk'dan önce Kıbrıs harekatı oldu ondan önce Kurtuluş Savaşı oldu. Ordu hep aktifti.
Ne yazık ki kötülerin, adi suç şebekelerini, uyuşturucu tacirlerinin , kendini bilmez ukelaların yaşadığı bir dünyada yaşıyoruz. Bunlar olduğu müddetçe askerlik olacak. Kötülelerle mücadele etme paha biçilemez değerdedir, kutsaldır, bu uğurda ölenler şehittir. Ve Mehmetçik hergün dağlarda operasyonlarına, arazi arama taramasına devam ederek, her gün başarılarına bir yenisini daha katıyor. Bundan daha başka ne başarı aranıyor! Ne başarısızlığından bahsediyorsunuz. Neyi neyle kıyaslıyorsunuz.
6-) Komutanlar başarısız mı?
Şu anda bu şartlar altın bu lafı edebilmesi için bir insanın çok büyük bir yüzsüz pişkin olması gerekmektedir. 2002'de şehit sayısı 0'a inmişti. Saddam döneminde Silahlı Kuvvetler Kuzey Irak'a istediği gibi operasyon yapmaktaydı. Ta ki Amerika Irak'a girene kadar. Bunun destekçisi kimdi ? AKP
Pkk'ya saçma sapan tavizler veren, onlara şov yaptırtan kim? AKP
Komutanların içeriye alınması ve şu yaşanan sürecin vahametini söylemeye gerek bile yok.
Ayrıca devamlı olarak polis muhabbeti yapmaya kalkarak şehir içinde asayişi sağlama görevini icra eden polis ile askeri karşı karşıya getirmeye çalışan kim? Akpliler. Yandaş yayın organlarını bir kontrol edin isterseniz.
Yaşanan her pkk operasyonundan sonra tek bir yerden yönetilir gibi Silahlı Kuvvetlere hakaret etmeye, ukelalık yapmaya çalışan kimler? Gene Akpliler.
Nasıl da hayatlarını bu uğurda harcayan komutanlara ukelalık yapmaya çalışıyorlar.
Bunlar dikkatten kaçmıyordur elbette. Ve aynı adamlar devamlı olarak profesyonel yani "paralı" askerlikten bahsediyor.
7-) Profesyonel Askerlik meselesi
Profesyonel kelimesinin manasını bile bilmeyenlerin üzerinde muhabbet çıkardığı bir mesele profesyonel askerlik meselesi. Profession meslek, Profesyonel, bir işi para karşılığı yapmaya denir.
Profesyonel uzman demek değildir. Profesyonel daha iyi demek de değildir. Sadece yaptığı işin karşılığında para alandır.
Ordu gibi kutsal bir kurumu, insanların hayatlarını belli bir disiplin içinde ortaya koyduğu bir kurumu bu derece para meselesine bağlamaya çalışanların niyetleri çok çok kötüdür. Komando birliklerinden tanıdıklarım vasıtası ile öğrendiğim kadari ile tamamen "profesyonelleştirilen"(!) bölük ve birliklerde düzen pek de iç açıcı değilmiş. Ve daha da kötüleşecek. Bu konuda Işık Koşaner çok önemli bir açıklamada bulunmuştu ki gerçekten dört dörtlük:
Alıntı:
“Mehmetçiğin yerini alamaz”
Devir teslim töreninde Genelkurmay Başkanlığını devreden Orgeneral İlker Başbuğ, "Askerlik hizmetinin tek tip askerlik şekline dönüştürülmesinin uygun olacağını" söylerken, Işık Koşaner, bedelli askerliğe sıcak bakmadığı mesajını vedi, "özel ordu" tabirini de yanlış bulduğunu belirtti.
Koşaner, askerlik ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "TSK'da Mehmetçiğin yerini alabilecek hiçbir alternatif yoktur. TSK'nın bazı unsurlarında, tecrübe gerektiren görevler için, sınırlı sayıda profesyonel personel görevlendirilmesi hiçbir şekilde 'profesyonel orduya geçiş' demek değildir. 'Özel ordu' tabiri ise son derece yanlıştır. Türkiye'de bir tane ordu vardır o da TSK'dır. Alternatifi yoktur ve olamaz. Vatan hizmeti herkes için hak ve ödev olduğuna göre hiç kimseye, hiçbir meslek grubuna ayrıcalık tanınmamalı, bu hizmet hakça ve eşit şartlarda yapılmalıdır. Ülkemizde vatan hizmetine alternatif başka bir hizmet de yoktur ve olmamalıdır. TSK'nın temel taşı kahraman Mehmetçiktir ve böyle olmaya devam edecektir."
Paralı asker Mehmetçikten daha iyi askerlik yapacak değildir.
Paralı askerlik ile ölümler bitmeyecek, pkk bitmeyecek. Orada o rantı bitirmezsen pkk biterse aşiretler işi devralır. Asayiş sorunu hep devam eder.
Mehmetçik ordunun modernizasyonuna engel olan birşey de değildir.
Paralı askerlik büyük bir fitnenin önemli bir parçasıdır.