14 Saat Nöbet ve Sonrasýnda Ceza

Merhaba. Arkadaþýmýn isteði üzerine açtýðým bu konuya umarým yardým amaçlý bilgilerinizi esirgemeden yazarsýnýz.

Arkadaþým þuanda askerlik görevini ifa etmektedir. Kendisi þuanda sabah 06:30'dan akþam 18:30 arasý 12 saat süreyle sabit Silahlýk Nöbeti tutmaktadýr. Olayýn olduðu gün yine 12 saat gündüz nöbet tutmasýna müteakip 02:30 - 04:30 arasý Nöbetçi Onbaþý'lýk adý altýnda 2 saat tekrar nöbet yazýlarak 14 saatlik nöbet meydana gelmiþtir. Gün içerisindeki faaliyetinin verdiði yorgunluk ile gece nöbetine kalktýðýnda nöbetçileri mühimmatsýz nöbet olduðu için Doldur boþalt istasyonuna göndermeden direkt olarak nöbet yerlerine göndermiþ ve dolayýsýyla "Nöbet Talimatlarýna Aykýrý Hareket Etmek" suçundan dolayý mahkeme dosyasý hazýrlanmýþ. Bununla beraber 3 gün önce 10 gün oda hapis cezasý almýþ. Kendisi de bu konuda suçlu olduðu kadar maðdur olduðunu da beyan etmiþ ama dinlenmemiþ. Bunun için verilen karara itiraz hakkýný kullanýp Ýtiraz Dilekçesi yazarak baðlý bulunduðu Tugay'ýn Disiplin Mahkemesi'ne göndermiþ. ( Olayýn olduðu nöbet listesinde hiç nöbet tutmayan ve "Yedek Nöbetçi" sýfatýyla Onbaþý rütbesinde nöbetçi de varmýþ. Ona hiç nöbet yazýlmayarak arkadaþýma 14 saatlik toplan nöbet yazýlmýþtýr. )

Sizce bu durum karþýsýnda itirazý göz önünde bulundurulur mu ? Daha önemlisi Bölükte nöbet tutmayan personel olup da arkadaþýma 14 saat nöbet yazmasý karþýsýnda bir þeyler yapabilir mi ? konu hakkýnda fikirlerinizi almak istiyorum. Teþekkür ederim.

Askerliðini yapýp yapmadýðýnýzý veya cinsiyetinizi bilmiyorum(yazýnýzdan tahmin ediyorum ki yapmadýnýz) ancak silahlýk nöbetcisi denen onbaþý veya çavuþlar çoðu yerde en rahat askerliðini yapan içtima ve eðitimlere katýlmayan yada çok nadiren katýlan, tek görevi silahlikta bir sandelyede oturup nöbet saatlerinde gelen askerlere silahlarýný vermek olan askerlerdir.Bahsettiðiniz 12 saat silahlýk nöbeti için torpil yaptýran askerler dahi gördün rahatlýðýndan ötürü(Askerde çoðu herþeyden þikayet eder o ayrý tabi).Deðindiðiniz diðer husus baþka askerlerin nöbet tutmasý tutmamasý ise bu durumu hiç bir þekilde ilgilendirmez.Belkide o onbaþýlar gündüz çok aðýr eðitimlere katýldýlar veya baþka görevlerde bulundular.O þu kadar tuttu diðeri az tuttu, o iþi þu kadar yaptý yapmadý gibi þeyler öne sürerek askerlik görevinin yapýlmasýný düþünmek veya bunlarla mahkemeye itiraz edip bir sonuç alacaðýný beklemek çok gerçekçi bir yaklaþým olmaz heralde.Ben askerde kurallara ve emirlere uyma adýna hiç bir itiraz göstermeden 48 uyumadýðýmý ve nöbet, hazýr kýta, eðitim görevlerimi yaptýðýmý biliyorum.Eminimki güneydoðuda günlerce, onlarca kilometre yol yürüyen, uyumadan, yemeden, içmeden daðlarda kalan askerlerimiz var.Pek biþey yapýlcaðýný sanmýyorum.Geçmiþ olsun.

Bill187 ; yorumunuz için öncelikle teþekkür ederim. Benim cinsiyetimin veya askerliði yapýp yapmadýðýmýn önemi yok. Yapýlan görevin torpilli olunup akþama kadar yatýlarak yapýlan bir olduðundan da bahsetmedim. Benim sorum ortada hukuksal bir mesele var ve bunun hukuki yönünü araþtýrýyorum. Olaya sizin düþündüðünüz yönden deðilde (haklý olabilirsiniz belki söylediklerinizde bu ayrý... ) neticede orada tutulan bir NÖBET var ve orada yine aykýrý davranýldýðý zaman "sen burada yatarak nöbet yapýyorsun sana birþey olmaz" diye kimse söylemiyor ve ayný þekilde bir sorun olduðu zaman Nöbet Talimatlarýna Aykýrý Hareket Etmekten dava açýlabiliyor. Bu konuyu tekrar baþa dönersek bunu NÖBET konusu olarak düþünmeniz ve hukuki yönden bir askere 24 saat içerisinde Garnizon sýnýrlarýna baðlý olarak en fazla kaç saat nöbet yazýlabileceðini öðrenmek istiyorum. Yazýlan 14 saatlik NÖBET hukuki açýdan uygun mudur. Bunun neticesinde bahsettiðiniz diðer yedek nöbetçilerden birisi Yemekhaneci, diðeri bölüðün en üst devre yazýcýsý ve bir baþka diðeride yine ayrý bir yazýcý. Bu personeller hiç nöbet tutmuyor ve Eðitim yapmýyorlar. Lütfen kiþisel yorumlarýnýzý deðilde bilginiz varsa hukuki açýdan yorumunuzu rica edebilir miyim ?

Burda öncelikle her türlü yorumun yapýlabileceðini bilerek sorunuzu sorunuz.Kimi baþýndan geçeni kimi düþüncelerini yazabilir.Kimseye bedava olan bu paylaþým platformunda sen þöyle yaz böyle yaz yada yazma deme lüksümüz yok.Ayrýca burdaki herkez hukuçu olmak zorunda da deðil.Olay bölük komutanýn insiyatifinde.Eðer ceza almasýný gerek gördüyse ki görmüþ yapacak bir þey yoktur.Yazýlý kanunlara bakarsak askerde hasta olmanýn dahi suç olduðu söylenir.Selamý düzgün verememe kýsa künyeyi eksik okuma vb. bunlar tamamý suçtur.Yani üst astýn ceza almasý gerektiðini uygun görürse bunun kaçýsý yoktur.Genede normal silahlý nöbetin üst sýnýrýnýn bir gün içinde 8 saat olduðu söyleniyordu bizim zamanýmýzda(ayakta çapraz).Anacak 12+2=14 hesabýyla ne iddia edilebilir ordan nereye varýlýr bilemiyorum.Bu benim kiþisel fikrim.Ýstediðiniz kadar dilekçeler yazýp istediðiz yere baþvurabilirsiniz.Kolay gelsin.

2 gündüz + 2 saat gece nöbet yazýlabilir. Asker yokluðunda bu 6 saate de çýkabilir, yarým saate de düþebilir.. Silahlýk nöbetçiliði kýyak nöbetçiliktir..Hatta yan gel yat nöbeti de diyebiliriz..

Tsk devletin kaynaklarý en verimsiz kullanan kurumlardan birisidir. Hem maddi kaynaklar hem insan kayanklarý israf edilmketir.

Bizim orada asker azaldý kule nöbeti 3 saat x 4'e cýktý.
Askerlik nöbettir. Kule nöbetide en pis nöbettir. Silahlý Kule nöbeti tutmadýgýna sükrettsin.

8-10 Kilo celik yelek + 4,25 Kg G3 (G3 boþken 4,25 kilogram, doluyken 4,5 kilogram) + 0,5 Kg migfer Yaklasýk 15 Kilo ile caprazda dar soðuk metal kulede bos araziye 3 saat bakmadýgýna sükretsin arkadasýnýz silahlýk nöbetine devam etsin þikayet etmesin. Asker'de þikayet edeni sevmezler.
Ne adamlarýn ne sacma iþler yaptýgýný gordum mesala bizim orada yeni Hakim'le astsubay
dalga geciyordu mesala.






- ASKERLÝÐÝNÝZ SIRASINDA DAYAK MI YEDÝNÝZ?
- HAKARETE MÝ UÐRADINIZ?
- TEMEL ÝNSAN HAKLARINIZDAN BÝRÝNÝN ÇÝÐNENDÝÐÝNÝ VE HAKSIZLIÐA UÐRADIÐINIZI MI DÜÞÜNÜYORSUNUZ?
- YAÞADIKLARINIZI BAÞKALARININ DA YAÞAMAMASI ÝÇÝN BÝR ÞEYLER MÝ YAPMAK ÝSTÝYORSUNUZ?

MECLÝS ÝNSAN HAKLARINI ÝNCELEME KOMÝSYONU'NA BAÞVURUN!

SEVÝLAY YÜKSELÝR SABAH 05.11.2010'dan ALINTIDIR: Bugün Türkiye'de belki de emsali olmayan çok önemli bir dava ve onun sonucunu paylaþacaðým sizlerle. Mesut Çeken, Ýstanbul 4. Ýdare Mahkemesi'nde görevli genç bir hâkim. Vatan borcudur ve mecburdur" þiarý ile askere giden ancak gittiði yerde akýl almaz muamelelerle karþý karþýya kalan Mehmetçiklerimiz adýna sorgulamaya baþladýðým yazýlarýma destek vermek amacýyla dün bir mektup göndermiþ posta kutuma.

Ve demiþ ki; "Ben de askerdeyken çok hýrpalandým. Bana da kötü muamele yapýldý, diyenlere yol gösterici olmasý, örnek teþkil etmesi için lütfen bu mektubumu okurlarýnýzla paylaþýn. "Ýþte o mektup!

"Hâkiiimmm çay getir! "
Askerlik görevimi ifa etmek üzere 2008 aðustos celbine tabi olarak 108. Topçu Alayý Erciþ/Van'a katýldým. Tezkeremde iaþe ikmal timi kýsým komutaný olduðum yazmasýna raðmen, disiplin subayý yazýcýsý olarak vazifelendirildim. Mesleðim olan hâkimliðin cüppesini nizamiyeden geçerken kapýda býraktým. Ve 155 gün boyunca hiç kimseden pozitif bir ayrýmcýlýk beklemedim. 34 yaþýnda, evli, iki çocuk babasý, Ýstanbul'da görev yapan bir hâkim olmama raðmen herkesle birlikte yattým, kalktým, herkesle birlikte süründüm, yerlerde yuvarlandým, akla hayale gelmeyen bir yýðýn muameleyi, 'vazife' dedim dert etmedim. Ancak görev yaptýðým disiplin subaylýðý komutaný Binbaþý Murat Ayvaz'ýn bir tavrýný içimden atamadým. Tam dört ay boyunca alayda olduðu hemen hemen her gün belki de emrinde olmamýn verdiði özgüvenle, 'Hakiiiim, üç çay al gel!', 'Hakiiim, bana bir sigara bul getir!' diyerek mesleki onurumu, mesleki haysiyetimi ayaklar altýna alan Binbaþý Ayvaz hakkýnda Erciþ Sulh Hukuk Mahkemesi'nde manevi tazminat davasý açtým. Ve E: 2009/470 sayýlý dosyada yapýlan yargýlama neticesinde 16.08.2010 tarih ve K: 2010/502 karar numarasýyla tazminat talebim kabul edilerek Binbaþý Ayvaz'ýn 5000 lira tazminat ödemesine hükmedildi. Ve bu karar temyiz edilmeyerek kesinleþti. "




Neden oðlum Mesut deðil?"
Sevilay Haným. Görev süresi boyunca Binbaþý Ayvaz'a, neden, 'Asker, 3 çay al gel', 'Mesut , 3 çay al gel', 'Oðlum, evladým sigara bul bana!' diye hitap seçenekleri var iken ýsrarla hâkimliðime vurgu yaptýðýný sorabilmeyi çok isterdim. Ama soramadým. Yüzlerce kez, 'Hakiiiim çay getir' þeklinde verilen emri yerine getirmiþ olmam yetmiyor gibi, 2 ya da 3 kez çalýþtýðý masada kalemle yazý yazarken elinin yanýna býraktýðým bardaðý iþaret parmaðýyla göstererek ve bardaða dokunarak, 'karýþtýr' kelimesini duyduðum an hissettiklerimi, kelimelerle ifade etmem mümkün deðil. Ýnanýn halihazýrda birçok askerin hayretle, þaþkýnlýkla, 'Devletin hâkiminin düþtüðü þu hale bak!' þeklindeki ah vahlarý içinde elim ayaðým birbirine dolaþarak Binbaþý'ya verdiðim hizmet anlarý gözümün önünden gitmiyor. Dava açmakta ve kararý size göndermekteki amacým elbette ki orduyu yýpratmak deðil! Bu mektubu yollamamdaki tek amaç askere gideceklere, askerde karþýlaþtýklarý hukuksuzluklara karþý atýlabilecek basit bir adým olduðunu göstermektir. Askere giden herkes bu bilinçle gider ve orada kendisine yapýlan bir hukuksuzluða karþý -tabii ki- askerden dönünce ilgili kiþi hakkýnda tazminat davasý açarsa ve bu talebi de kabul görürse hiç kimse hukuksuzluða cüret edemeyecektir. Sonuç olarak demek istediðim þu ki; 'Hukuksuzluk hastalýðýnýn panzehiri, bizzat hukukun kendisidir!