Velayet
1-GEREK OLMADIĞI HALDE AYIN HER 2 HAFTA SONU SIRF BANA MASRAF YAPTIRMAK İÇİN PEDOGOG VE İCRA OLMADAN ÇOCUĞU TESLİM ETMİYORLAR..
a-Bu yüzden saat 10 da çocugu teslim almam gerekirken,pedogog görüşmesi ve işlemler yüzünden bu saat öglen 12 yi buluyor yada geçiyor..
b-Tüm bu işlemler bütçemi aşacak büyük masraflara maloluyor..Pedogoga ve icra ya ödenen resmi ve acıktan paralar 400 TL yi geciyor bazan.
c-Pedogogun çocuğun psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğunu belirtip bunun için- masrafları benim tarafımdan ödenmesi şartıyla- tedavisine başlanması gerektiğini annesine belirttiği halde bu isteği reddedildi..
2-ÇOCUĞU HAFTA SONLARI RESİM KURSUNA YAZDIRMIŞLAR ARTIK KIZIM SENİ ALMAYA GELECEĞİM DAHİ DİYEMİYORUM..
a-Her ayın 2 hafta sonu çocuğu görme hakkım vardı onu da engellediler..Artık çocuk kesinlikle gelme benim resim kursum var diyor..
b-Eskaza icra ile falan da gitsem artık sırf çocugu çok sevdiği??!! resim kursundan mahrum edeceğim için zaten bana gayet soğuk olan çocuğun nefretini biraz daha artırmam işten bile olmayacak..
c-Görüş günlerinde tekrar düzenleme yapmamda artık mümkün değil okuldan sonra da alsam bahane hazır;- ders çalışacağım,ödevim var..
d-Bu çakma kursu bahane ederek nafaka artırım talebinde dahi bulundular ve kazandılar bir taşla iki kuş...
3-ÇOCUĞU OKULUNDA DAHİ GÖREMİYORUM ÖĞRETMENLERİ TEHDİT ETMİŞLER..
a-Çocuk okula başladığında okuluna gidip kendimi tanıtıp ögretmenleriyle çocuk hakkında durumu hakkında bilgi aldım..ve ona verilmesi için
hikaye kitapları götürdüm..Ancak 2.gidişimde kitapların çocuga verilmemiş olduğunu hemen ardımdan dedesinin ,okula gelerek ögretmenleri ve müdürleri ,-babasının okulda çocuğu görme hakkı yok eğer babası buraya gelirse sizi dava ederim sürünürsünüz diyerek tehditler savurmuştur..
Bunun üzerine müdür yardımcısı bana,sıkılarak (kendisi tasvip etmediğini ancak korktuklarını belirterek)bir daha gelmemem yönünde tavsiyede bulunmuş aksi takdirde kendilerinin zor durumda kalacaklarını belirtmiştir..
4-BOŞANMA DAVASININ DELİLLERİNDEKİ TESADÜFi TESPİT..
a-Boşanma Mahkemesinin kadını hesap hareketlerini istediği banka evraklarındaki bir tespit kadının maaşından çocuğa kuruş para harcamadığının delilidir.
Şöyleki ,her ay resmi evraklarda görünen bankanın ödediği maaş tamamıyla heray düzenli olarak abisine ait olan kredi kartı borcuna yatırılmaktadır..
Ayrıca abisinin çocugunun ve kızkardeşinin çocuğunun kreş/okul paralarını da kadın heray düzenli olarak kendi maaş hesabından yatırmaktadır..Evrakların hiç birinde Kızım adına yatırılmış bir ücret yoktur..
Bu kadının kızkardeşi bankacı abisi de muhasebecidir..İkisi de rahatlıkla kendilerine ait ödemeleri rahatlıkla yapabilecek pozisyondadır..
Nasılsa asgari ücretin 630 TL olduğu bu ülkede benden her ay yaklaşık BİN TL maaşımdan kesilerek kadının hesabına yatmaktadır..
5-BOŞANMA DAVASI SÜRERKEN(HALA EVLİ GÖRÜNÜRKEN)KADININ CADDE ORTASINDAKİ REZALETİ..
a-Kadın, boşanma davası açtıktan 6-7 ay sonra şehir merkezinde perdeleri kapalı bir minübüs içerisinde sevgilisiyle namüsait durumda bizzat ben ve bir kaç arkadaşım tarafından görülmesi sonucunda çıkan olayda ben doktordan darp raporu almama ,karşı tarafında sadece iddiada bulunması ancak dr raporunda hiç bir darp izine rastlanmamasına ragmen ve ardından her iki taraf şikayetçi olmamıza ragmen sadece onların şikayeti kabul
edilmiş ve ben mağdur durumda iken sanık durumunda yargılandım ve 5 ay hapis cezası aldım..
b-Oysaki ben bu olayla kadının gerçekte baştan beri yalan söylediğini her şeyin bir tezgahtan ibaret olduğunu ispatlamış olacaktım..kadının bu ilişkilerinin daha eski zamanlara dayandığını ortaya çıkarabilcektim.
c-Mahkemede rv hakim, kadın; arkadaşımla minübüs içerisinde oturuyorduk diye başlayan ifadesini ,sus arkadaşını karıştırma şimdi diyerek benim yanımda hiç çekinmeden düzelttirmiş ve sadece karşı tarafın ortada iddiası dışında hiç bir delil yokken bana ceza vermiştir..
d-eğer benim şikayetim kabul edilmiş olsaydı (yada takip edebilseydim) çocuğun velayetini kadının tamamen tezgah kurduğunu ispat edip alabilecektim..
e-İlk boşanma davası sürecinde aile mahkemesinin psikologunun ,kadının tamamen yalan ve uydurma konuştuğu yönündeki kesin ve net görüşüne rağmen aile mahkemesinin rv hakimi tüm dava sürecinde aleyhime kararlar vermekten çekinmemiştir..
6-BOŞANMA MAHKEMESİ NAKDİ TAZMİNAT KARARINA TEMYİZ SÜRECİNDE YAŞANANLAR..
Aile mahkemesindeki çocuk ile kişisel mümasebetleri düzenleyen karar içerisinde sadece kadına da verilen nakdi tazminat kararına itirazımız ve yargıtay aşaması boyunca çocuk karar kesinleşmedi diye bana asla gösterilememiştir..Bu süreçte verilmiş dilekçelerim de kaale alınmamıştır..
7-KADIN BOŞANMADAN BU YANA ÇOCUK YANINDA TÜM İLİŞKİLERİNİ SERBEST YAŞAMIŞTIR..,
Bankanın, kendisinin, diğer kişilerin tertip ettiği tüm eğlence ve etkinliklere çocukla beraber katılmış tüm olabilecek rezillikleri ve ilişkilerini bu zamanlarda yaşamıştır..çocuk çoğu yerde bu anlara bir şekilde dahil olmuştur..Hayatını?! yaşarken çocuk da çoğu zaman yanındadır..
Çocuk zaten dedesi ve anneannesinin yanında büyümektedir..Onlar, bana olan kinleri yüzünden çocuğa her türlü kötü imajı aşılamaktan çekinmemektedirler..Çocuk beni bir baba olarak değil, yokolması gereken hayatından çıkması gereken bir düşman olarak görmektedir..
8-BABADAN GELEN TÜM HEDİYELER VE SEVGİ GİRİŞİMLERİ ENGELLENMEKTEDİR.
Çocuğun hayatındaki takvimde babasıyla ilgili hiç bir yıldönümü bulunmamaktadır..Ne doğum günleri ne de babalar günü ne de bir telefon bir sevgi sözcüğü babaya karşı..Yok..böyle giderse hiç olmayacak ta..
Babayla beraber resim çektirmek yasak..görüş günlerinde saat 18.00 i 5 dakika geciktirmek yasak..baba kelimesi yasak.. babayı sevmek yasak..eğer bu sayılan maddelerden birine uymazsan, babanın safhına geçmiş sayılır ve deden, anneannen,annen ve sair akraba tarafından aforoz edilirsin bu bir taraf tutmak zorundasın ya orada ya burada..Yaşının 10 olması önemli değil baban zaten kötü biri o bize tüm kötülükleri yapan adam annen yada anne tarfındaki akrabalarından biri taşa takılıp düşşe bilki o taşı baban oraya mahsus koymuştur..o bir iblis ve nefret dilmesi gereken biri..bir çocuğunun babası olmasa da olur anne her iki rolü de bir şekilde oynar yada birilerine oynatır..
----------------------------------------------------
Görünüyor ki bu durumda karşı tarafın 8 de 8 kusuru var...Veleyeti elinde tutan bu ülkede kral..o ne derse ne isterse istediğini yapar kanun falan hikaye..
Aklıma bana çocuğumu göstermiyorlar diye şikayet dilekçesi verdiğim aynı adliyedeki savcının sözleri geldi..
--Yav kardeşim çocuğunu biz mi aldık senden bizden ne istiyorsun??
--????
Eh peki sayın hukuk sen söyle kim aldı benden çocuğumu ??
a-Bu yüzden saat 10 da çocugu teslim almam gerekirken,pedogog görüşmesi ve işlemler yüzünden bu saat öglen 12 yi buluyor yada geçiyor..
b-Tüm bu işlemler bütçemi aşacak büyük masraflara maloluyor..Pedogoga ve icra ya ödenen resmi ve acıktan paralar 400 TL yi geciyor bazan.
c-Pedogogun çocuğun psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğunu belirtip bunun için- masrafları benim tarafımdan ödenmesi şartıyla- tedavisine başlanması gerektiğini annesine belirttiği halde bu isteği reddedildi..
2-ÇOCUĞU HAFTA SONLARI RESİM KURSUNA YAZDIRMIŞLAR ARTIK KIZIM SENİ ALMAYA GELECEĞİM DAHİ DİYEMİYORUM..
a-Her ayın 2 hafta sonu çocuğu görme hakkım vardı onu da engellediler..Artık çocuk kesinlikle gelme benim resim kursum var diyor..
b-Eskaza icra ile falan da gitsem artık sırf çocugu çok sevdiği??!! resim kursundan mahrum edeceğim için zaten bana gayet soğuk olan çocuğun nefretini biraz daha artırmam işten bile olmayacak..
c-Görüş günlerinde tekrar düzenleme yapmamda artık mümkün değil okuldan sonra da alsam bahane hazır;- ders çalışacağım,ödevim var..
d-Bu çakma kursu bahane ederek nafaka artırım talebinde dahi bulundular ve kazandılar bir taşla iki kuş...
3-ÇOCUĞU OKULUNDA DAHİ GÖREMİYORUM ÖĞRETMENLERİ TEHDİT ETMİŞLER..
a-Çocuk okula başladığında okuluna gidip kendimi tanıtıp ögretmenleriyle çocuk hakkında durumu hakkında bilgi aldım..ve ona verilmesi için
hikaye kitapları götürdüm..Ancak 2.gidişimde kitapların çocuga verilmemiş olduğunu hemen ardımdan dedesinin ,okula gelerek ögretmenleri ve müdürleri ,-babasının okulda çocuğu görme hakkı yok eğer babası buraya gelirse sizi dava ederim sürünürsünüz diyerek tehditler savurmuştur..
Bunun üzerine müdür yardımcısı bana,sıkılarak (kendisi tasvip etmediğini ancak korktuklarını belirterek)bir daha gelmemem yönünde tavsiyede bulunmuş aksi takdirde kendilerinin zor durumda kalacaklarını belirtmiştir..
4-BOŞANMA DAVASININ DELİLLERİNDEKİ TESADÜFi TESPİT..
a-Boşanma Mahkemesinin kadını hesap hareketlerini istediği banka evraklarındaki bir tespit kadının maaşından çocuğa kuruş para harcamadığının delilidir.
Şöyleki ,her ay resmi evraklarda görünen bankanın ödediği maaş tamamıyla heray düzenli olarak abisine ait olan kredi kartı borcuna yatırılmaktadır..
Ayrıca abisinin çocugunun ve kızkardeşinin çocuğunun kreş/okul paralarını da kadın heray düzenli olarak kendi maaş hesabından yatırmaktadır..Evrakların hiç birinde Kızım adına yatırılmış bir ücret yoktur..
Bu kadının kızkardeşi bankacı abisi de muhasebecidir..İkisi de rahatlıkla kendilerine ait ödemeleri rahatlıkla yapabilecek pozisyondadır..
Nasılsa asgari ücretin 630 TL olduğu bu ülkede benden her ay yaklaşık BİN TL maaşımdan kesilerek kadının hesabına yatmaktadır..
5-BOŞANMA DAVASI SÜRERKEN(HALA EVLİ GÖRÜNÜRKEN)KADININ CADDE ORTASINDAKİ REZALETİ..
a-Kadın, boşanma davası açtıktan 6-7 ay sonra şehir merkezinde perdeleri kapalı bir minübüs içerisinde sevgilisiyle namüsait durumda bizzat ben ve bir kaç arkadaşım tarafından görülmesi sonucunda çıkan olayda ben doktordan darp raporu almama ,karşı tarafında sadece iddiada bulunması ancak dr raporunda hiç bir darp izine rastlanmamasına ragmen ve ardından her iki taraf şikayetçi olmamıza ragmen sadece onların şikayeti kabul
edilmiş ve ben mağdur durumda iken sanık durumunda yargılandım ve 5 ay hapis cezası aldım..
b-Oysaki ben bu olayla kadının gerçekte baştan beri yalan söylediğini her şeyin bir tezgahtan ibaret olduğunu ispatlamış olacaktım..kadının bu ilişkilerinin daha eski zamanlara dayandığını ortaya çıkarabilcektim.
c-Mahkemede rv hakim, kadın; arkadaşımla minübüs içerisinde oturuyorduk diye başlayan ifadesini ,sus arkadaşını karıştırma şimdi diyerek benim yanımda hiç çekinmeden düzelttirmiş ve sadece karşı tarafın ortada iddiası dışında hiç bir delil yokken bana ceza vermiştir..
d-eğer benim şikayetim kabul edilmiş olsaydı (yada takip edebilseydim) çocuğun velayetini kadının tamamen tezgah kurduğunu ispat edip alabilecektim..
e-İlk boşanma davası sürecinde aile mahkemesinin psikologunun ,kadının tamamen yalan ve uydurma konuştuğu yönündeki kesin ve net görüşüne rağmen aile mahkemesinin rv hakimi tüm dava sürecinde aleyhime kararlar vermekten çekinmemiştir..
6-BOŞANMA MAHKEMESİ NAKDİ TAZMİNAT KARARINA TEMYİZ SÜRECİNDE YAŞANANLAR..
Aile mahkemesindeki çocuk ile kişisel mümasebetleri düzenleyen karar içerisinde sadece kadına da verilen nakdi tazminat kararına itirazımız ve yargıtay aşaması boyunca çocuk karar kesinleşmedi diye bana asla gösterilememiştir..Bu süreçte verilmiş dilekçelerim de kaale alınmamıştır..
7-KADIN BOŞANMADAN BU YANA ÇOCUK YANINDA TÜM İLİŞKİLERİNİ SERBEST YAŞAMIŞTIR..,
Bankanın, kendisinin, diğer kişilerin tertip ettiği tüm eğlence ve etkinliklere çocukla beraber katılmış tüm olabilecek rezillikleri ve ilişkilerini bu zamanlarda yaşamıştır..çocuk çoğu yerde bu anlara bir şekilde dahil olmuştur..Hayatını?! yaşarken çocuk da çoğu zaman yanındadır..
Çocuk zaten dedesi ve anneannesinin yanında büyümektedir..Onlar, bana olan kinleri yüzünden çocuğa her türlü kötü imajı aşılamaktan çekinmemektedirler..Çocuk beni bir baba olarak değil, yokolması gereken hayatından çıkması gereken bir düşman olarak görmektedir..
8-BABADAN GELEN TÜM HEDİYELER VE SEVGİ GİRİŞİMLERİ ENGELLENMEKTEDİR.
Çocuğun hayatındaki takvimde babasıyla ilgili hiç bir yıldönümü bulunmamaktadır..Ne doğum günleri ne de babalar günü ne de bir telefon bir sevgi sözcüğü babaya karşı..Yok..böyle giderse hiç olmayacak ta..
Babayla beraber resim çektirmek yasak..görüş günlerinde saat 18.00 i 5 dakika geciktirmek yasak..baba kelimesi yasak.. babayı sevmek yasak..eğer bu sayılan maddelerden birine uymazsan, babanın safhına geçmiş sayılır ve deden, anneannen,annen ve sair akraba tarafından aforoz edilirsin bu bir taraf tutmak zorundasın ya orada ya burada..Yaşının 10 olması önemli değil baban zaten kötü biri o bize tüm kötülükleri yapan adam annen yada anne tarfındaki akrabalarından biri taşa takılıp düşşe bilki o taşı baban oraya mahsus koymuştur..o bir iblis ve nefret dilmesi gereken biri..bir çocuğunun babası olmasa da olur anne her iki rolü de bir şekilde oynar yada birilerine oynatır..
----------------------------------------------------
Görünüyor ki bu durumda karşı tarafın 8 de 8 kusuru var...Veleyeti elinde tutan bu ülkede kral..o ne derse ne isterse istediğini yapar kanun falan hikaye..
Aklıma bana çocuğumu göstermiyorlar diye şikayet dilekçesi verdiğim aynı adliyedeki savcının sözleri geldi..
--Yav kardeşim çocuğunu biz mi aldık senden bizden ne istiyorsun??
--????
Eh peki sayın hukuk sen söyle kim aldı benden çocuğumu ??