Boşanmak istemeyen tehtitkar eş!
Merhabalar,
23 yıllık evliliklerinde 13 yıl boyunca şiddet, aldatılma, tehtit gören bir kadın boşanma davası açması istemiyle mahkemeye başvurması neticesinde kendisini tehtit eden eşi tarafından öldürülme korkusu yaşamaktadır. Evlilikten reşit olmak üzere 2 çocuk sahibidirler.
Şu anda kadına karşı bir darp söz konusu değildir ki kadın belgeleyebilsin zira sözü edilen şahıs kadından asla boşanmak istememektedir. Hatta 'boşanırsan önce seni sonra kendimi öldürürüm' ifadeleri kullanmaktadır. Fakat kadın yaşadıklarının neticesinde eşinden fazlasıyla soğumuş ve ölüm korkusu neticesinde evliliğini sürdürmektedir.
Zamanında dava açılmadığı ve darp raporu alınarak delil edinilmediği için davanın uzaması halinde kadının hayati tehlikesi söz konusudur. Hatta bırakın davanın uzamasını celp eşe ulaştığında çok büyük, geri dönüşü olmayan olaylar vuku bulabilir. Bildiğiniz gibi ülkemizde her gün en az 3 kadın cinayeti yaşanmaktadır. Bu olayı yaşamak istemiyoruz!
Koruma talep etmek için sanırım öncelikle tehtidi veya darp olayını belgelemek gerekiyor fakat yine de günümüzdeki cinayete kurban giden kadınlarımızın esasında 'ihmal kurbanı' olduğunu düşününce bu gibi işlemlerin faydası olmayacağı güvensizliğini taşımaktayız. (Bkz: Ayşe Paşalı davası AİHM'de)
Bahsi geçen çaresiz kadın yakın akrabalarının yaşadığı farklı bir kente akrabalarının nezaretinde ve korumasında eşinin rızası olmadan göç etmeyi ve geri kalan yaşantısını onların himayesinde sürdürmeyi planlıyor.
Bu durumda boşanma nasıl gerçekleşir? Kadın 'evli eşlerin birlikte yaşamaları yükümlülüğünü' çiğnediği için mahkemede boşanma isteğinin reddiyle karşılaşabilir mi?
Lütfen beni aydınlatın, yardıma ihtiyacımız var.
Teşekkürler.
23 yıllık evliliklerinde 13 yıl boyunca şiddet, aldatılma, tehtit gören bir kadın boşanma davası açması istemiyle mahkemeye başvurması neticesinde kendisini tehtit eden eşi tarafından öldürülme korkusu yaşamaktadır. Evlilikten reşit olmak üzere 2 çocuk sahibidirler.
Şu anda kadına karşı bir darp söz konusu değildir ki kadın belgeleyebilsin zira sözü edilen şahıs kadından asla boşanmak istememektedir. Hatta 'boşanırsan önce seni sonra kendimi öldürürüm' ifadeleri kullanmaktadır. Fakat kadın yaşadıklarının neticesinde eşinden fazlasıyla soğumuş ve ölüm korkusu neticesinde evliliğini sürdürmektedir.
Zamanında dava açılmadığı ve darp raporu alınarak delil edinilmediği için davanın uzaması halinde kadının hayati tehlikesi söz konusudur. Hatta bırakın davanın uzamasını celp eşe ulaştığında çok büyük, geri dönüşü olmayan olaylar vuku bulabilir. Bildiğiniz gibi ülkemizde her gün en az 3 kadın cinayeti yaşanmaktadır. Bu olayı yaşamak istemiyoruz!
Koruma talep etmek için sanırım öncelikle tehtidi veya darp olayını belgelemek gerekiyor fakat yine de günümüzdeki cinayete kurban giden kadınlarımızın esasında 'ihmal kurbanı' olduğunu düşününce bu gibi işlemlerin faydası olmayacağı güvensizliğini taşımaktayız. (Bkz: Ayşe Paşalı davası AİHM'de)
Bahsi geçen çaresiz kadın yakın akrabalarının yaşadığı farklı bir kente akrabalarının nezaretinde ve korumasında eşinin rızası olmadan göç etmeyi ve geri kalan yaşantısını onların himayesinde sürdürmeyi planlıyor.
Bu durumda boşanma nasıl gerçekleşir? Kadın 'evli eşlerin birlikte yaşamaları yükümlülüğünü' çiğnediği için mahkemede boşanma isteğinin reddiyle karşılaşabilir mi?
Lütfen beni aydınlatın, yardıma ihtiyacımız var.
Teşekkürler.