Alıntı:
mahkemelerin tanıklıktan başka bilirkişileri hazır etme usul ve yasaya aykırıdır demişsiniz. Bununla ilgili kanun, yönetmelik veya genelge var mı?
Ne Hukuk Usulü yasasında, ne Ceza Usul yasasında ve ne de İdari Usul yasasında tanık ve sanık sıfatını haiz kimselerin dışında kimsenin "hazır etme(ihzar) ve zorla getirme" kararı verilmesine ilişkin bir kural yoktur. Türkiye'de mahkemelerin işleyişine ve yargılama usulüne ilişkin bu üç temel yasada yer almayan bu tür bir uygulama tüzükle yönetmelikle de düzenlenemez.
Alıntı:
Mahkemenin kolluğa yazmış olduğu yazılı emir niteliğindeki bilirkişilerin hazır edilmesi hususunda bilirkişilerin hazır edilmemesi halinde kolluğa ne gibi bir yaptırım olur
Mahkemelerin direkt kolluğa bu tür bir emir vermesi de usule uygun değildir. Usul ve yasaya uygun olarak zorla getirilebilecek kimseleri dahi mahkemeler kolluğa değil savcılığa ihzar veya yakalama müzekkeresi düzenler ara karardan da bir örnek ekleyip verir savcılık inceler usul ve yasaya bir aykırılık, eksiklik veya hata görmezlerse kolluğa yazar talimat verirler. Kurumlar arası hiyerarşiyi takip etmek zorunludur bu hiyerarşi açısından tüzük ve yönetmelikler düzenlenmiştir.
Hiyerarşik zinciri bozan kuruma mahkeme de olsa kolluğun cevabı talimatın savcılık kanalı ile yapılması gerektiği olmalıdır.
Sizin olayınızda esasen infazı suç teşkil eden bir talimat vardır. Kollukça ihzar edilmesi yasalarca düzenlenmemiş kimseleri hazır etmek için yapılacak işler kişi hürriyetini tahdit ve görevin kötüye kullanılması olur ve şikayetçi için ayrıca tazminat hakkı doğurur.
Bilirkişilere kolluk tarafından tebliğ yapılması belki açıkça hukuka aykırı değildir ama kolluğun görevi de bu değildir. Daha önce dediğim gibi bilirkişi ve keşif masrafları dosyaya yatırıldıktan sonra kalemce bilirkişilere tebliğ için de masraf alınır ve mahkemece davetiye yollanır acele hallerde telefonla aranır.
Mahkemeye duyulan güven ve saygı kullanılarak kolluktan ne mahkemenin ne kolluğun görev ve yetkisine girmeyen bir işin yaptırılması doğru değildir. Yerleşik yargı usulleri dışına çıkarak da yeni bir usul oluşturup arkadan gelecek hakimlere de bu yanlış usulü kalem uygulaması olarak alışkanlık edindirmek de doğru değildir.
Böyle bir mahkeme yazısına dediğim gibi savcılık kanalı ile talimat verilmesi cevap olarak verilip ayrıca adalet komisyonuna, kolluğun bağlı bulunduğu bakanlığa ve hakimler savcılar yüksek kuruluna haber verilerek uygulamanın yerleşmesine izin verilmemesi gerekir. Ayrıca kolluğun konusu suç teşkil eden bir olayı öğrendiğinde durumu yetkili birimlere haber vermesi kanuni görevidir.