Savunma Sanayinde Usulsüzlük

Deðerli Forum Üyeleri,

Türkiye'nin önde gelen savunma sanayi haber kuruluþlarýndan biri olan SavunmaSanayi.Net' de ulusal çýkarlarýmýzý ilgilendiren çok önemli bir haber yayýnlanmýþtýr. Haberin linki aþaðýdadýr. Ayrýca usulsüzlük ile ilgili gerekli belgeler yine aþaðýda vereceðim linklerde mevcuttur.

Usulsüzlüðü iddia eden sitenin Linki:

http://aktifkarbon.com/


Haberin Linki:

http://www.savunmasanayi.net/nbc-cbr...de-neler-oldu/

Belgelerin Linki:


http://hotfile.com/dl/113800082/e949...osyas.pdf.html


http://rapidshare.com/files/45650068..._Dosyasae_.pdf

Dokümanlarýn bir kýsmýný inceledim. Bir þeyler yazmak istiyorum ama þoke olmuþ durumdayým. Kendime geldikten sonra yazma konusundaki kararým deðiþmezse yazacaðým.

Meseleyi forumlara yazýyorum sürekli. Haber ajanslarýna, televizyonlara, gazetelere, yazarlara, siyasi partilere bilgi ve belge gönderdim. Bir haber çýkarsa burada yazacaðým ancak henüz ciddi bir geri dönüþ alamadým. Meselenin artýk Türkiye'nin gündemine gelmesi gerekir. Onun yerine umursamazca geri dönüþlerle yetiniyorum þimdilik. Yapýlabilecek ne varsa yapalým. Ýhaleyi alanlar sözleþmeyi 5 Haziran 2007'de imzaladý. 16 ayda teslimat tamamlanacaktý. Daha aktif karbon diye yutturacaklarý þeyi ürettiler mi o bile belli deðil.

Forum olarak bir tavýr ortaya koyabilirmiyiz. Ülke çýkarlarý tehlikede.

Meslek odalarýndan destek alamýyor musunuz? Mühendisler odasý gibi.

Erhan Bey'e mücadelesinde gönüllü olarak yardýmcý olmaya çalýþýyorum. Benim sizden yardým etmenizi istediðim gibi o da benden istemiþti. Erhan Bey'in haklýlýðý kesin olduðundan, mesele ulusal çýkarlarýmýz ilgilendirdiðinden ve bu hayatta edilgen bir birey olmak istemediðimden kendisine yardýmcý olmaya karar verdim. Bir sürü yere durumla ilgili bilgi verdim. Ancak Ankara ve Ýstanbul Barosu hariç meslek odalarýna ulaþmadým. Þimdilik birtek Chp'den ve Star Tv'den geri dönüþ aldým konuyla ilgilenceklerini bildirliler. Tabii ne kadar çok kiþi bu iþin takipçisi olursa bu mücadeleyi o kadar ileri taþýrýz. Hepinizin yardýmlarýný bekliyorum.

Ne demem gerekiyor emin deðilim. Çok deðerli onca insanýn toplandýðý forumlardan beklediðim duyarlýlýðý göremedim.

Erhan Bey'in mücadelesinin bana öðrettiði bir kaç þey var. Türkler ulusal çýkarlarýna, Amerikalýnýn, Fransýzýn kendi ulusal çýkarlarýna verdiði önem kadar önem vermiyor. Türkiye'de hukuk diye birþey yok. Gözler, kalpler ve akýllar körelmiþ. Neden böyle düþünüyorum açýklayayým.

"Erhan Bey, ihalenin tarafýdýr. Girmiþ ve kaybetmiþtir. O halde onun itirazlarý ne kadar haklý olabilir? Kim bilebilir ki, Erhan Bey'in yalan söylemediðini?" diye düþünmeye çalýþýyorum ama olmuyor. Çünkü ben zaten Erhan Bey'in Mücadelesine Erhan Bey'in ismi Erhan Bey olduðu için katýlmadým ya da Erhan Bey çok etkileyici konuþtuðu için. Bu mücadeleye katýldým çünkü Erhan Bey'in forumlarda olduðunu söylediði bir haksýzlýðýn kesin belgelerini gördüm. Erhan Bey'in konuþmalarý ise sadece belgelerde yazanlarý bütünledi.

Son bir haftadýr bir daha hissetmekten çok korktuðum bir duyguyu hissettim, ortadaki bu þaibeyi bir tek ben mi görüyorum, manyak mýyým ben, bir tek bana dokunuyor bu iþin ucu, niye kimse anlamýyor gerçekleri diye. Ama emin olun, hiç þüpheniz olmasýn ki bir isyanýn tohumlarý buralarda atýlýyor.

Ve bir þey daha var sizin aklýnýzdan geçen anlamýyla ben bu ihalenin tarafý deðilim. Ancak size aklýmdan geçeni söyleyeyim hepimiz bu ihalenin tarafýyýz. Bu yüzden tarihe geçecek bu günün, doðru hareketini yapmayanlar, sahip olduðu gücü ulusal çýkarlarýmýzý savunmak için harcamayanlar hiçbir þekilde ülkemi, ulusumu seviyorum demesin. Onlar da eleþtire eleþtire bitiremediðimiz dünün yanlýþ adamlarýndan farklý deðiller. Yüreði titreye titreye ülkesini sevmek böyle olmaz. Bu olsa olsa her biriniz için ayrý ayrý kirli düzende kendine yer bulmak olur.

Yarýnýn çocuklarý bugün burada olanlarý öðrenirse eðer, emin olun ki hiç biri hakkýný hiç birinize helal etmeyecektir.

Ýkinci Dünya Savaþýnýn bitmesi kamuoyunun pek az bildiði bir sürecin yaþanmasýna sebep olmuþtur. Almanlarýn geliþtirdiði insan sinir sistemini felç eden bir gaz olan Sarin'in bir anda ABD, Ýngiltere ve Rusya'da çok büyük ölçeklerde üretilmesiyle baþlayan bu süreç, soðuk savaþ yýllarýnda, devletlerin yeni kimyasal ve biyolojik silah üretme çabalarýyla devam etmiþ ve kitlesel imha silahlarýnýn yarattýðý tehdit her hangi bir savaþta her hangi bir ülkenin bütün varlýðýný tehdit edecek düzeye ulaþmýþtýr.

Dünyamýzýn bütün büyük baþ devletleri, üçüncü dünya ülkeleri diye baktýklarý devletlerin bu silahlarý birbirlerine karþý kullanmaktan çekinemeyeceðini 1982-1987 Ýran- Irak savaþýnda öðrendiklerinden beri Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal(NBC) Tehditlere kendilerini hazýrlamaktadýrlar. Ancak öðrenmeleri gereken birþey daha olduðunu, hedefi dünyayý fethetme ve üçüncü dünya savaþýný çýkartmak olan Aum Þinrikyo adlý örgütün 20 Mart 1995'te Tokyo metrosunda sarin gazýyla saldýrmasýyla öðrenecektir. Tehdit bir avuç sivilin kendini kaybettiðinde kimyasal silahlarý kamuya karþý kullanabileceði kadar büyüktür. Bu yüzden, ABD, AB, Japonya ve Güney Kore; NBC saldýrýlarýna karþý felaket planlarý hazýrlayýp mücadeleye yöntemleri geliþtirmeyi ve olasý bir yýkýmda yeniden yapýlanmayý mümkün kýlacak önlemler almayý hayati zorunluluk saymaktadýr. Peki, dünyanýn geliþmiþ devletleri NBC saldýrýlarýna karþý bu önlemleri alýrken Türkiye hangi önlemleri aldý:

Öncelikle Türkiye'nin aldýðý önlemler saymakla bitmeyecek türden önlemler deðil. Devlet ve halk olarak ciddiyetini kavrayamadýðýmýz bu konuda aldýðýmýz tek önlem NBC saldýrýlarýnýn olmayacaðýný ümit etmektir. Çünkü NBC tehditlerine karþý alýncak bir önlem için açýlan bir ihalede yolsuzluk yapýldýðýnda böyle bir sonuçla karþýlaþýrsýnýz. Bu konu hakkýnda bilgilenmedikçe ve durumu deðiþtirmek için gerçekten etkili olacak birþeyler yapmadýkça da karþýlaþacaðýnýz sonuç bu olmaya devam edecektir.

Not: Yolsuzluðu yapan hastalýklý zihniyet bütün hukuk yollarýný týkanmýþtýr. Artýk meselenin siyaseten ve kamuoyunun baskýsýyla halledilmesi gerekmektedir.

Bilgi almak için:
http://aktifkarbon.com/

Facebook Savunma Sanayisinde Yolsuzluk Grubu:
http://www.facebook.com/pages/Savunm...76870405695600
Aktif karbon dosyasýna ulaþmak için:
http://rapidshare.com/files/45650068..._Dosyasae_.pdf
veya
http://hotfile.com/dl/113800082/e949...osyas.pdf.html

Savunma Sanayi Müsteþarlýðý(SSM) 20 Temmuz 2005’te kimyasal koruyucu giysi ihalesinin duyurusunu yaptý. Amaç dünyada, alman tekilinde olan aktif karbonun üretiminin ulusal yeteneklerimiz arasýna kazandýrýlýp ülkeyi dýþa baðýmlýlýktan kurtarmaktý. Aktif karbonun zehirli kimyasallarý emip, bünyesinde hapsedebilmek gibi az bulunan bir özelliklere sahip olmasý ve üretiminin zorluðu, bu maddeyi ulusal çýkarlarýmýz için son derece önemli bir hale getirmiþti. Ayrýca Türkiye, bu maddenin üretiminde dünya tekelini elinde bulunduran Almanya’ya baðýmlýlýktan da kurtulmak istiyordu. 18 Ocak 2006’ da 5 firma teklif verdi. Bunlardan biri dünya aktif karbon tekelini elinde bulunduran alman firmasýnýn oluþturduðu konsorsiyumdu. Konsorsiyum’un teklif vermesine izin verilmesi ile ihale kapsamýnda ulusal çýkarlarýmýzdan ilk tavizi vermiþ olduk. 12 aralik 2006 SSIK toplantýsýnda en ekonomik teklifi verdiði için (Çelikay-Atlas-Norm) Grubu ile görüþmeler baþlatýldý. Ancak, üretim maliyetinin dahi çok altýnda teklif veren ÇAN ortak giriþim grubu bu maddeyi nasýl üreteceðini bilmiyordu. 5 Haziran 2007’de ÇAN Grubu ile 142.292 set NBC koruyucu elbisenin tedariði için 16 ay içinde üretme þartý ile sözleþme imzalandý. Böylelikle ihalede aktif karbonu üretme yeteneðine sahip tek firma olan ENF SAVUNMA ulusal çýkarlarýmýza zarar verilmesi pahasýna elendi. Firmanýn sahibi Sayýn Erhan Doðudan’ýn itirazlarý savcýlýðýn þikayeti reddetmesi ile hukuksal olarak týkandý. Basýn-yayýn’ýn duyarsýzlýðý yüzünden konuyu gündeme getiremeyen Erhan Bey Cumhurbaþkanlýðý, TBMM Dilekçe Komisyon’undan da ayný duyarsýzlýkla karþýlaþtý. Ve ona yapýlan haksýzlýk bir yana 16 Nisan 2011 itibarý ile TSK’nýn ihtiyacý olan NBC koruyucu giysiler hala teslim edilmemesiyle Türk Ulusal çýkarlarý zarara uðratýldý.

Hukuksal olarak sürecin týkatýlmasý ve medyanýn duyarsýzlýðý yüzünden sorunun bugün itibari ile tek çözüm yolu, iþleri bu hale getirenler üzerinde kamuoyu baskýsý yaratýlmasý ve meselenin siyaseten çözülmesidir. Bu metni ulaþtýrabileceðiniz her bir kiþiye ihtiyacýmýz var.
Detaylý bilgi için www.aktifkarbon.com

Yabancýlardan alýnan silahlarýn teknik detaylarýnýn ve zayýf yönlerini biz deðil, onu bize satanlar biliyor. Bir ülke baþka bir ülke ile ilanihaye dost olmayacaðýna göre bu silahý satanlar da bir süre sonra bizim düþmanýmýz olabilir. Örneðin bize "demokrasi" getirebilir. (Halbuki bizde onun "ileri" cinsi var). Bunun örneðini 1974'de acý bir þekilde gördük.
Mevzu-u bahis olayda HÝÇ GEREÐÝ YOKKEN böyle bir durum söz konusu oluyor. Bizim ülke savunmamýzla ilgili bilgiler, yani aktif karbonun teknik spektleri, zayýf yönleri, güçlü yönleri gizlenmesi gerekirken ve bu oldukça kolay iken bunlarýn belki bize ileride düþman olacak yabancýlarla paylaþýlmasý düþündürücü. Daha da vahimi, bu testleri yapan bize ürünün zayf yönlerini söylemeyip bu bilgileri kendisine saklayabilir.
Testlerin yurtdýþýnda yapýlma gerekçesi ise çok teknik olduðundan yazýlmasý buraya uygun olmayabilir ama resmen komik.
Bu anlattýklatým tabii devede kulak buradaki olaylarýn yanýnda. Duyarlý insanlarý hiç deðilse "konuyu bilmeye" davet ediyorum.